İran’ın İsfahan kentindeki Natanz Nükleer Tesisi’nin çelik konstrüksiyon inşaatında meydana gelen hasar “gizemini” koruyor. Tartışmalı tesiste evvelki gün meydana gelen vakayla ilgili “saldırı” ve “sabotaj” argümanları İranlı yetkililerce yalanlansa da, devlette peş peşe meydana gelen patlamaların son halkasını oluşum eden hadiseyle ilgili tatmin edici bir açıklama yapılmadı.
Son olarak ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi, “adını vermek istemeyen bir Orta Şark istihbarat yetkilisi”ne dayandırdığı haberde Natanz Nükleer Tesisi’nde meydana gelen hasarla ilgili birinci bulguların, hadisenin sabotaj olduğunu ortaya koyduğu sav etti.
Haberde, tesiste meydana gelen patlamanın, içeri yerleştirilen bir patlayıcı cihazdan kaynaklandığı öne sürüldü.
New York Times haberinde, vukuatın bir endüstriyel kaza olması ihtimalinin de bulunduğu belirtilirken, birtakım Batılı yayın organları iddiayı bir adım öteye taşıyarak hadisenin “İsrail’e bağlı kimi kümelerin saldırısı sonucu meydana geldiğini” yazdı.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Kurulu Sözcüsü Keyvan Hüsrevi ise dün yaptığı açıklamada, tesiste meydana gelen “olayın” nedeninin tespit edildiğini lakin “güvenlik gerekçesiyle iyi zamanda” açıklanacağını söyledi.
“GİZEMLİ” VUKUAT
Evvelki gün Natanz Nükleer Tesisi’nin açık ortamında bulunan çelik konstrüksiyon inşaatının zarar gördüğü ama nükleer faaliyetlerde aksama olmadığı bildirilmişti.
İran Atom Gücü Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, yaptığı yazılı açıklamada Natanz Nükleer Tesisi’nde “bir vaka meydana geldiğini” belirtmiş, vakanın nasıl geliştiğine ve nedenine ait incelemelerin sürdüğünü kaydetmişti.
Can kaybı yaşanmadığını belirten Kemalvendi, zarar gören mahallin faal olmaması nedeniyle tasa edilecek bir durumun vuku bulmadığını vurgulamıştı.
Memleketler arası Atom Gücü Ajansı (UAEA) bilirkişileri tarafından denetlenen Natanz Nükleer Tesisi’nin inşaatına 2000 yılında başlandı. Tesise birinci santrifüjler 2002 yılında bağlandı.
Devlet dışındaki rejim muhaliflerinin propaganda çalışmaları sonucunda tesisteki zenginleştirme çalışmaları 2003’de 2 yıl askıya alındı. 2010 yılında Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme nispeti yüzde 20 seviyelerine ulaştı.
KUŞKULU PATLAMALAR
Başşehir Tahran’ın doğusunda Savunma Bakanlığına bağlı bir merkezin yakınlarındaki gaz deposunda ve eş vakitli olarak Şiraz kentinin ana elektrik direklerinde meydana gelen patlamalar, toplumsal medyada “ülkeye bir taarruz olduğu” korkusuna yol açmıştı.
Tahran’daki patlamanın kilit değere sahip Perçin tesislerine yakın bir noktada gerçekleşmesi de vukuatta “sabotaj” ihtimalini güçlendirmişti.
Memleketler arası Atom Gücü Ajansı (UAEA), İran’ı Parçin’de nükleer denemeler yapmakla suçluyor. Kimi Batılı devletler de Parçin’in nükleer savaş başlığı geliştirmek için kullanıldığını argüman ediyor.
Tahran’ın Şeriati Caddesi’nde bulunan bir klinikte de 30 Haziran’da bir patlama olmuştu. 19 kişinin hayatını yitirdiği patlamanı, ameliyat odasında bulunan 3 oksijen tankından kaynaklandığı açıklanmıştı.
Haber7
