İşte Taha Dağlı’nın o yazısı;
“11 Eylül 2001 günü New York’ta ortaya çıkan görünüm, ABD için acizliğin resmiydi. ABD, dünyanın gözü önünde ağır itibar kaybına uğramıştı. Çabucak karşılık verildi. Afganistan’ın işgaliyle başlatılan süreçte 11 Eylül’ün intikamı alındı. ABD gücünü göstermiş oldu.
20 yıl sonra ikinci defa aciz durumda ABD.
Bu kere Washington’da kongre binaları basıldı.
Ortaya çıkan tablo, ABD için ağır bir imaj kaybı oldu.
Kenya’da bile gazeteler ABD için “muz cumhuriyeti” manşeti attı.
11 Eylül atakları ve 6 Ocak baskını.
İkisi için de False Flag diye tabir edilen, düzmece hadiseler diyenler çoğunlukta.
Kurgu ya da değil.
Birinin faturası kesildi, hesabı ödetildi, kaybedilen itibar, güç şovlarıyla geri alındı.
Pekala oburu yani ABD kongresine yönelik baskında kaybedilen itibar, ortaya çıkan rezilliğin faturası ne olacak?
11 Eylül’ün cezası Müslümanlara kesilmişti.
6 Ocak’ın aktörleri ise şahsen Amerikalıların kendisi.
11 Eylül’de düşman Usame bin Ladin’di.
6 Ocak’taki düşman ise Donald Trump.
Trump şu an ABD’de bir çok kesitin maksadında.
Demokratlar, kendi partisi Cumhuriyetçiler, medya, hepsi Trump’ın karşısında.
Trump ise kendisine oy veren 74 milyon Amerikalıyla, askerlerin dayanağını almış durumda.
Ve Beyaz Saray’dan gitse bile çabayı bırakmaya mutlaka niyeti yok.
Amerika’da yaşananları yakından takip edenler için ok yaydan çoktan çıktı.
Bu işin dönüşü yok.
Yani Trump başkanlığı bıraksa da arbede sürecek.
Trump’ı destekleyenler şu bahiste hem fikir, “geri çekilsek de onlar üzerimize gelmeye devam edecek zira artık bu bir mevt kalım savaşı.”
Trump’ı destekleyenler kendilerini “ulusalcı”, karşılarındakileri ise “küreselci” olarak tanımlıyor.
Küreselcilere teslim olmaları halinde “ulusalcı” diye bir kavram kalmayacağını ve kendilerine asla ömür talihi bırakılmayacağını savunuyorlar.
Uğraş kararlılığındaki en büyük motivasyonları, bu niyet.
“Oylarımız çalındı” diyorlar lakin seslerini duyuramıyorlar.
“Çalındı” dedikleri anda toplumsal medya hesapları kapatılıyor.
Koskoca ABD Liderinin Twitter hesabı kalıcı olarak askıya alındı.
Hem de başkanlığı devretmeyi ilan etmesinin akabinde.
Bilhassa karşı tarafın toplumsal medya üzerinden kestiği ceza, Amerika’da Trump ve Trump destekçilerinin tezlerini doğrular cinsten. Yani “pes etsek de bizim peşimizi bırakmayacaklar” diyorlar.
Elhasıl 6 Ocak baskını, Trump’ın başkanlığı evresi, Biden’ın yemin edip Beyaz Saray’a çıkmasıyla örtülüp, bu defter kapatılmış olmayacak üzere görünüyor.
Çünkü ABD’nin artık yeni bir düşmanı var o da Trump ve onunla yol yürüyen en az 74 milyon Amerikalı.”
Haber7
