ÇOMÜ Sıhhat, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs salgınında 1 Mart itibariyle Türkiye’de olağanlaşmaya geçilmesini kıymetlendirdi. Prof. Dr. Alper Şener, normalleşme döneminde koronavirüsle çabada sarı ve turuncu kodlu vilayetlere dikkat çekerken, bu bölgelerde yaşayan vatandaşların tedbirlere ekstra uyması gerektiğini belirtti.
‘TÜRKİYE’NİN 3’TE 2’Sİ MAVİYE DÖNECEKTİR’
Türkiye genelinde denetimli olağanlaşma kararının olumlu ya da olumsuz olmasını ön göremediklerini vurgulayan Prof. Dr. Alper Şener, şöyle konuştu:
“Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı üzere 15 günlük dönemlerle genel olarak kıymetlendirme yapılacak. Bilimsel olarak baktığımızda 15 günlük dönemlerle orta kıymetlendirme yapmak çok erken olur. Genelde bir aylık dönemlerle kıymetlendirme yapılır. Nasıl bir aşı yapıldığı vakit oluşan antikoru 28 gün sonra bakarak değerlendiriyorsak, Türkiye genelindeki sayıları da aslında aylık kıymetlendirmek daha akılcı olur. Kırmızı olan bölgeler zati en riskli yerler. Ancak turuncu ve sarı kodlu olan vilayetlerin kırmızıya geçip geçmeyeceğini vakit içerisinde göreceğiz. 15 günlük değerlendirmelerin içerisinde Türkiye genelinde ne olacağına bakacağız. 100 binde düşen olgu sayısı manasında baktığımızda Türkiye’de sık dalgalanmalar var. Bu sık dalgalanmaları aslında temel olarak tedbirlere uyulamamasına bağlamak gerekir. Zira vatandaşlar bu bahiste pek çok sıhhat çalışanı kadar şuurlu ve bilgi seviyesine sahip lakin ne yazık ki mevcut olan kurallar Türkiye’nin durumu nedeniyle buna birebir ahenk sağlamak pek mümkün olmuyor. Bu kuralları güzelleştirmek hepimizin elinde. Olabildiğince değerlere, bakanlığın, kolluk güçlerinin ihtarlarına uyduğumuz müddet zarfında ben eminim ki erken devirde Türkiye’nin üçte ikis maviye dönecektir.”
‘KIRMIZIYA DÖNME RİSKİ VAR’
1 Mart itibariyle başlayan olağanlaşma periyodu sonrası bilhassa sarı ve turuncu kodlu vilayetlere dikkat çekilmesi gerektiğini kaydeden Şener, kelamlarına şöyle devam etti:
“Sarı ve turuncu ile kodlanmış vilayetlerde yaşayan vatandaşlarımızın tedbirlere ekstra uyması gerekiyor. Lütfen kafeler, restoranlar açıldı diye herkes buraları doldurmak üzere kendini yükümlü hissetmesin. Orada çalışanları güç durumda bırakmasınlar. Devletin çizdiği yüzde 50 doluluk oranı, aşikâr bir müddet içeride kalabilmek, oturma uzaklığına dikkat etmek, kafede bulunduğu müddette ferdî müdafaa tedbirlerine uymak üzere bir hudut var. Ne çalışanları sıkıntı durumda bırakmak lazım ne de tıpkı vakitte kolluk güçlerini sıkıntı durumda bırakmamak gerekiyor. Bu esasen hepimizin çabası. Şahsî olarak sıhhat çalışanların değil tüm Türkiye’nin gayreti. Kısmi gevşeme yapılan vilayetlerde istediğimiz oranda ve bakanlığın belirlediği sayılar çerçevesinde stabil kalma yada geriye hakikat düşme olmazsa bu vilayetlerde kırmızıya boyanacak. Bu en doğal sonuç. Bunu baştan bilmek lazım ve ona nazaran hareket etmek lazım.”
“ÇANAKKALE MERKEZDE ÖNEMLİ BİR SORUN YOK”
Koronavirüsle uğraşta turuncu kodla yer alan Çanakkale’yi de pahalandıran Şener, “Çanakkale yüzdelik dilimle sarı kod kategorisini kaçırdı. Çanakkale merkezde önemli bir sorun yok. Çanakkale ilçelerinde olgu sayılarında, bilhassa köylerde olgu sayılarında önemli manada artış var. Zira merkezdeki tedbir ve kontroller çok sıkı devam ediyor. Gözlemlediğimiz kadarıyla ilçelerde ve köylerde şahsî korunma tedbirlerine uymama ya da olgu sayılarında yığılma kümelenme var. Çanakkale merkezde olan olgu sayıları stabil ve istikrarlı giderken, ilçe ve köylerden gelen olgu sayılarında önemli dalgalanmalar, hatta üste hakikat tırmanışlar kelam mevzu. Bence Çanakkale’nin genelini en çok etkileyen sayılar ilçelerden geldi” dedi.
Haber7
