Kurban Bayramı için çirkin ifadeler kullananlara okkalı cevap!

İşte Esra Elönü’nün o yazısı;
Bayram, birkaç sefer yutkunmaktır ki kursağına dizdiklerini hatırlatır. Garip bir his bulutu bayram. Sevinsen, en son kiminle sevindiğin eksiktir yanında, üzülsen en son bir arada güldüğün fazladır. En çok çocuklara yakıştırdığım elbisedir bayram. Ambalajından firar etmiş bütün şekerlerin çocuklara atağı. Ben bayramı seyretmeyi severim.
Hele ki kurban bayramlarını.. Kurban Bayramı dediğinde aklıma İsmail’in üzerine giyip çıkarmadığı bayramlık Hacer merhameti gelir. Sonra sadece İbrahim’in inandıklarına inandığım için kurban ettiklerimi katliam sayan cehiller. Senin inandıklarına onlar inanmıyor, sen de onların inanmayışına inanamıyorsun. Kurban cinayettir, diyerek senin Allah’a kurban ettiğine merhamet gösterdiklerini mi düşünürsün ?
Onların kederi, Allah’a kurban ederek inandıklarını kurban etmemen.
Bunlar karşısında her Hacer daha fazla sarılır İsmail’ine. Biz İbrahim’in inandıklarına inanmaktan duyduğumuz onurla, güler geçeriz bu kavurma tabaklarına.
Yasin Börü neden kesim parça edildi düşünsene. O sakin ırmak, annesinin en pak sayfası neden yok ortamızda. Elindeki poşette fakir ve çaresizlere dağıtacağı kurban etleri vardı hatırla. Bunu dağ başında kaçırdıkları evlatların hayatlarını dağıtan cellatlar anlayamaz. Yasin’i mümin bir genç olduğu için öldürdüler. Onu İbrahim inandıklarına iman ettiği için, Allah’a kurban edilenleri dağıttığı için.
“MEŞHUR KASAPTA YİYİNCE HOŞ ZIRA PAYLAŞMIYORSUN LAKIN ALLAH ISMINE KATICA İLKEL OLUYORSUN”
O meşhur çağdaş kasabın et mağazasında mesken parasında Pîri Zola kemirmek hoş geliyor zira paylaşmıyorsun lakin Allah ismine kesip paylaşınca bedevi ve ilkel oluyorsun. O etin bir yetim kursaktan geçmesi cinayet (!) fakat o yetimin kilosu kadar et yemek çağdaşlık. He kurban he.
“BUNLARINKİ HAYVAN HASSASİYETİ DEĞİL”
Bir tanesi de çıkmış Kurban buyruğuna mitolojik diyor. Yani ağzına kadar çöp şiş dolu fıçılar bostan ahkamı katıca kahkahalarımı mecbur kurban ediyorum ne diyeyim .
Bunlarınki hayvan hassasiyeti filan da değil. Allah’ın buyruklarını yerine getiren insanlara duydukları öfke.
Zan Dündar da “Kan Krallığı” yazmış. Bu ihtişamlı bağnazlığın yanında gidecek en rezil sos da onun yazdıkları. Kan Krallığı o denli mi? Kan Krallığını 15 Temmuz’da canını vatan için kurban edenlerde görseydin.
Neyse, sizi hatırlamamak için Teşrik Tekbirlerini unutmamak en iyisi. Allahuekber..
Haber7