Aydın, Bursa ve Mersin’in ardından ihracat payı epeyce yüksek olan siyah incirin üretiminde merkez vilayetlerden biri haline geldi. Her yıl en az 3 bin ton siyah incir üretilen Aydın’da, 2011 yılında bir aile firması kurarak üretim ve ihracata başlayan Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Kısmı Öğretim Üyesi ve Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Aydın Türkeç, 50 dönüm genişliğindeki bahçesinde yaklaşık 700 siyah incir ağacıyla üretim yapıyor. Bir Aydınlı olarak incirle geçmişten bu yana ilgili olduğunu anlatan Türkeç, “Danışmanlıkla başlayan bir serüvenimiz vardı. 2007 yılında siyah incirin bölgede yetiştiriciliğinin mümkün olduğunu fark ettik. 2011 yılından itibaren eşim ve ailemle birlikte hem üretim hem ihracat yapmaya başladık. Bir aile firması kurarak Ege İhracatçılar Birliği’nin üyesi olduk” dedi. Siyah incir denince akla birinci olarak Bursa’nın geldiğini anlatan Aydın Türkeç, Aydın’ın erkenci bir bölge olduğunu belirtip, “Son 10 yıldır bu seyahat Aydın’da başladı. Yıldan yıla bölgede çok sayıda kapama bahçesi oluştu. Köylerde küçük bahçeler vardır. Fakat artık büsbütün iyi tarım uygulamalarının yapıldığı, ihracata yönelik, kalite standartlarının uygulandığı büyük bahçeler var. Zira siyah incir katma pahası son derece yüksek, üreticiye getirisi olan ve birebir vakitte dünyada rakibi olmayan bir eserdir. Satış limiti de yok. Bu durum üreticiyi incire yönlendirdi. Aydın yakın gelecekte siyah incirin en değerli merkezlerinden biri olacak” dedi.
Aydın, Bursa ve Mersin’in ardından ihracat payı epey yüksek olan siyah incirin üretiminde merkez vilayetlerden biri haline geldi. Her yıl en az 3 bin ton siyah incir üretilen Aydın’da, 2011 yılında bir aile firması kurarak üretim ve ihracata başlayan Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Kısmı Öğretim Üyesi ve Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Aydın Türkeç, 50 dönüm genişliğindeki bahçesinde yaklaşık 700 siyah incir ağacıyla üretim yapıyor. Bir Aydınlı olarak incirle geçmişten bu yana ilgili olduğunu anlatan Türkeç, “Danışmanlıkla başlayan bir serüvenimiz vardı. 2007 yılında siyah incirin bölgede yetiştiriciliğinin mümkün olduğunu fark ettik. 2011 yılından itibaren eşim ve ailemle birlikte hem üretim hem ihracat yapmaya başladık. Bir aile firması kurarak Ege İhracatçılar Birliği’nin üyesi olduk” dedi. Siyah incir denince akla birinci olarak Bursa’nın geldiğini anlatan Aydın Türkeç, Aydın’ın erkenci bir bölge olduğunu belirtip, “Son 10 yıldır bu seyahat Aydın’da başladı. Yıldan yıla bölgede çok sayıda kapama bahçesi oluştu. Köylerde küçük bahçeler vardır. Fakat artık büsbütün iyi tarım uygulamalarının yapıldığı, ihracata yönelik, kalite standartlarının uygulandığı büyük bahçeler var. Zira siyah incir katma pahası son derece yüksek, üreticiye getirisi olan ve birebir vakitte dünyada rakibi olmayan bir eserdir. Satış limiti de yok. Bu durum üreticiyi incire yönlendirdi. Aydın yakın gelecekte siyah incirin en değerli merkezlerinden biri olacak” dedi.
[Dünyada rakibi yok Nazilliden çıkıyor, Avrupaya ihraç ediliyor]’HAVA KARGOYLA İHRACAT ARTAR’
Katma kıymeti yüksek bir eser olan siyah incirin kısa müddette tüketiciye ulaşması için altyapı çalışmalarının yapılması gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Aydın Türkeç, eserlerin uçak kargo yoluyla daha fazla taşınabileceğini tabir etti. Nazilli yakınlarında Aydın Havalimanı ve Çıldır Havalimanı bulunduğunu hatırlatan Türkeç, “Bu limanlarda kullanılarak hava kargo sağlanırsa, eser süratli dağılmış olur. Hava kargo yalnızca İzmir ve İstanbul havalimanlarından yapılıyor. Bu bölgeye yakın havalimanlarında hava kargo nakliyatı yapılırsa, siyah incir ihracat ölçüsü süratle artar” diye konuştu. 30 Temmuz 2020 tarihinden itibaren ağaçlardan toplanmaya başlanan siyah incirin Aydın’daki döneminin bitmek üzere olduğunu anlatan Dr. Türkeç, “Bayrağı Bursa’ya devredeceğiz. Üretim ölçüsü geçen yılla kıyasladığımızda çabucak hemen birebir hatta daha fazla. Bu yıl tavır epeyce iyiydi, kalitede sorun yoktu. Maksatların tuttuğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
MAKSAT UZAK DOĞU
Prof. Dr. Türkeç, Türkiye’den siyah incir ihracatı için geçen sene 40 milyonun üzerinde bir maksat belirlendiğini ve bu gayenin tutturulduğunu lisana getirdi. Potansiyelin çok iyi olduğunu vurgulayan Türkeç, vilayet bazında konuşmak için erken olsa da ülke genelinde bu yılki randımandan mutlu olduklarını anlattı. Prof. Dr. Aydın Türkeç, “Siyah inciri iri görünüşü, uzun raf ömrü, tadı ve süper lezzetiyle bütün dünya ülkeleri istiyor. Egzotik bir meyveden bahsediyoruz. Çok bedelli bir meyve. Bu eser dünya mutfaklarında aranıyor. Ancak en büyük pazarımız Avrupa ülkeleri. Yani Almanya, İngiltere, Hollanda ve Fransa başı çeken lokomotif ülkeler. Uzak Doğu pazarı için ağır çalışmalar var. Geçen yıl Hong Kong’a ihracat potansiyeli 2 milyon doları buldu. Öbürleri istediğimiz seviyede değil. Ancak gelişebilir. Bu pazarlarda tanıtım yaparak üretim ölçüsünü arttırabilirsiniz. Satılacak olan pazarı da geliştirmek zorundayız. 30 bin ton satıyorsanız 60 bin tona çıkarabilirsiniz. Artık 1-2 dönümlük değil, kapama diye isimlendirilen büyük bahçeler yaygın. Kalite standartlarına ve kesim ile ihracat tarihine uyarak sağlıklı malları arttırıyoruz. Zira siyah incir girdiği her yerde aranan bir meyvedir. Kalite standartlarını sağlayarak eserin kısa müddette tüketiciye ulaşmasını sağlayacak ve tanıtıma yük vereceğiz” dedi.
Haber7
