Üretim ve ihracatta Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin lokomotifi olan Gaziantep, onlarca tescilli eserinden birisi olan doğal bulguruyla da iktisada güç katıyor.
Gaziantep ve etrafında doğal sistemlerle üretilen bulgur, sıcak yaz günlerinde uzun ve zahmetli bir hazırlık sürecinin akabinde tezgahlardaki yerini alıyor.
Yükle Barak Ovası’nda yetiştirilen buğdayın bulgura seyahati, kamyonlarla kentteki bulgur sürece tesislerine getirilmesiyle başlıyor. Çürük tanelerin ayrılması için elekten geçirilen daha sonra dev kazanlarda yıkama ve kaynatma sürecine tabi tutulan buğday, güneşlenmesi için büyük alanlara seriliyor.
Yaklaşık 2 gün kavurucu sıcakta bekletilen ve tekrar sürece tesisine alınan buğday, son kere makineden geçirildikten sonra bulgura dönüşüyor. Bulgurun bilhassa açık alanda güneşe serilmesi sırasında oluşan hoş manzaralar ise fotoğraf meraklılarını Nizip ilçesine çekiyor.
Eser, bilhassa son 10 yıldır yurt dışından da ilgi görüyor. Bölgeden bu yıl kilogramı 4 liradan ortalama 250 bin ton bulgur ihraç edildi.
Aroması farklı
Nizip Ticaret Borsası Lideri İbrahim Sarı, Gaziantep ve ilçelerinin bulgurun en kıymetli üretim merkezilerinden olduğunu söyledi.
Sarı, “Üretim yapan fabrikaların birçok burada. İklim kaidelerinden ötürü bulguru yerde sererek kurutma biçimi var. Güneşte kurutabiliyoruz. İklim müsait olmadığı vakit, yağışlı havalarda kapalı devre kurutma sistemini kullanıyoruz lakin Allah’ın verdiği enerjiyi kullanmak hepimizin karına.” dedi.
Sarı, güneşte kurutulan bulgurun daha lezzetli olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bulgura ilgi, ihracat olarak da her geçen gün artıyor. Yıllık 250 bin ton bulgur ihracatı gerçekleşiyor. Son 10 yılda ihracat, 10 bin tonlardan bu sayılara geldi. İlgi bilhassa son 10 yılda çok arttı. Bulgur, Orta Doğu halklarının en çok kullandığı eser fakat birçok dünya ülkesine de gönderiyoruz. Son periyotlarda ülke genelinde ve dünyada pilavlarda pirinçten daha çok kullanılıyor diyebiliriz.”
Bulgurun sıhhat açısından yararlarına işaret eden Sarı, “Sağlığa yararlı olduğu tescil edildi. İçeriğinde nişasta barındırmayan, folik asit bakımından çok güçlü bulgurun raf ömrü de yüksek. Pişmiş eser olduğu için çabuk bozulmuyor. Biraz da bu yüzden çok tercih ediliyor. Farklı eserlerle çeşitlendirilebiliyor. İnce bulgur köfterde çok fazla kullanılıyor. Bizim eserimizin farkı ise güneşin verdiği tat ve aroma.” diye konuştu.
Sarı, bulgurun yeteri kadar tanıtılmadığını lisana getirerek, “Bulgur, şu anda ekonomik olarak ucuz. Yurt dışında tanıtımı artırabilirsek ihracata büyük katkı sağlamış olacağız. Bu notada çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” sözlerini kullandı.
Haber7
