Toplumsal bilim alanında yaptığı çalışmalarla tanınan mütefekkir ve muharrir Prof. Dr. Erol Güngör 24 Nisan 1983’te vefat ettiğinde yalnızca 45 yaşındaydı. Türkiye’nin yetiştirdiği büyük bir ilim ve fikir adamının erken kaybıydı bu. Lakin Güngör, bu genç yaşına karşın arkasında birbirinden değerli eserler bırakmıştı. Kitap, makale, deneme, ansiklopedi unsuru ve çeviri biçimindeki yayınlarının sayısı 300’e erişmektedir. Güngör’ün yapıtlarının çok sayıda baskıya ulaşması onun gördüğü ilgiye bir kanıt olabilir. Eşi Prof. Dr. Şeyma Güngör, bu ilginin sebebini bir yazısında şöyle açıklar: “Sosyal çalkantıların ağırlaştığı 1960 sonrasının yayın hayatında Erol Güngör’ün kitaplarından kimilerinin yüksek tirajlara ulaşması, birçok münakaşa ve ihtilâflarda aklî ve mantıkî kanıtlarla ikna edici bir tabir kullanarak uzlaştırma kabiliyetiyle açıklanabilir.”
Lakin uzun bir müddet Güngör’ün yapıtları yalnızca sahaflarda bulunabiliyordu. 2018’de, doğumunun 80. yılında ailesi ve dostları tarafından bir anma programı düzenlenmişti. Bu programda eşi Prof. Dr. Şeyma Güngör uzun vakittir kitapları piyasada bulunmayan Erol Güngör’ün yapıtlarını basmak için Yer-Su ismiyle bir yayınevi kurduğunu lisana getirmiş ve iki kitabı da yine okurla buluşturmuştu. Bu tarihten sonra Erol Güngör’ün Doçentlik, Doktora ve Profesörlük Tezleri, İslam Tasavvufunun Sıkıntıları, Tarihte Türkler, Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik, Dünden Bugünden Tarih Kültür ve Milliyetçilik, Türk Kültürü ve Milliyetçilik isimli yapıtları tekrar yayınlandı.
İKİ KİTABI PİYASADA
Geçtiğimiz günlerdeyse uzun müddettir piyasada olmayan Ahlâk Psikolojisi ve Toplumsal Ahlâk ile İslâmın Bugünkü Sıkıntıları kitaplarının yeni baskısı okurla buluştu. Ahlâk Psikolojisi ve Toplumsal Ahlâk başlığını taşıyan kitapta ahlâk kavramı, bilhassa insan ve toplum hayatındaki yeri bakımdan ele alınıyor.
İslâmın Bugünkü Meseleleri’ndeyse muharrir, kitabın İslam kültür havzası için bedelini şu cümlelerle ortaya koyuyor: “Kitapta İslâm’ın bugünkü birtakım sıkıntılarını ele aldık, lakin çok muhtaçlık olan noktalarda eskiye ilişkin birtakım bilgi ve müşahedeleri naklettik. İncelediğimiz sıkıntılar ortasında siyasî bahisler yoktur. Biz siyasete meslek olarak yabancı bulunduğumuz üzere, İslâm davasının öncelikle siyasî bir dava olduğuna da inanmıyoruz. Müslümanlar yeni bir medeniyet kurarak varlıklarını korumak ve yüceltmek mecburiyetinde bulunuyorlar. Bu ise herşeyden evvel fikir ve sanat alanında ağır çabalar sarfetmekle mümkün olur. Biz şahsen Türkiye’de yeni kuşakların bu şuura gittikçe daha yaklaşmakta olduklarını görüyoruz. Burada yazdıklarımız onların verdiği ümidin bir meyvesi sayılabilir.”
Temennimiz Erol Güngör’ün öbür kitaplarıyla birlikte iki kapak ortasına girmeyen yazılarının da derlenip bir an evvel okurlara sunulmasıdır.
Haber7
