Gebelik ve doğum bayanın fizik ve ruh sıhhatini önemli derecede etkileyen değerli bir periyottur. Doğum sonrası girilen ruhsal ruh hali de lohusalık devrine denk gelir. Bu periyot bayanların gebelik devrinde bedeninde oluşan değişimlerin eski haline dönme sürecidir. Birçok sorunu içinde barındıran lohusalık periyodu annenin bir yandan bebeğiyle ilgilenirken bir yandan da vücuttan ve ruhsal olarak kendisini toparlamaya çalıştığı devirdir. Olağan doğum yahut sezaryen doğum ortasında lohusalık bakımından bir fark olmamakla birlikte sezaryende karında, olağan doğumda ise vajina bölgesinde yapılan sürecin ağrısı hissedilir. Hamilelik boyunca yaşanan hormonal değişimlere yorgunluk, ağrı ve sancının da eklenmesi lohusalık devrini daha da hassas hale getirir. Gebelik devri üzere dikkat edilmesi gereken bir devir olan lohusalıkta iyileşme yaşayan anneye gerekli takviye verilerek kendisine vakit ayırmasının sağlanması daha süratli toparlanma sağlar.
Lohusalık devrinde dikkat edilmesi gerekenler
Bebeğin dünyaya gelmesiyle bayanlarda oluşan duygusal ve fizikî değişiklikler de artıyor. Bayanın anneliğe adapte olmaya çalışması ve bebeğiyle ahengi yakalayabilmesi kıymetlidir. Kimi anne bu periyodu olağan bir süreç üzere geçirirken kimi anne de epeyce sancılı geçer. Kimi bayanlar bu süreçte dert ve tasa atakları geçirerek bebeğine yetemeyeceğini düşünür. Rahat bir lohusalık için yapmanız gerekenler;
-
Toparlanmak için çabuk etmeyin. Bu süreci kendiniz bebeğiniz ve aileniz için keyifli geçirmeye çalışın.
-
Rutin tabip denetimlerinizi atlamayın. Annenin doğumdan 10-15 gün sonra ve lohusalığın bittiği 6 haftanın sonunda rutin muayeneden geçirilmesi gerekiyor.
-
Süt yetmeyeceği kaygısından kurtulun. Lohusalık sürecindeki bir annenin en büyük tasalarından biri de bebeğini nasıl besleyeceği oluyor. Bu tasaları gidermek için hastaneden çıkmadan evvel bebek hemşireleri ile emzirme tekniği üzerine çalışmak yarar sağlar.
-
Yardım almaktan çekinmeyin. Etrafınızda size yardım etmeye hazır olan eş, aile ve arkadaşlarınızdan yardım alarak fizikî ve ruhsal olarak kendinizi yormayın.
-
Sıhhatiniz el verdiği sürece emzirin. Emzirerek daha süratli toparlanabilir, bu süreci sıhhatle atlatabilirsiniz.
-
Açlık ve susuzluk hissi olabilir. Bedenin ağır sıvı kaybetmesiyle olur. Bu periyotta anne bol ölçüde sıvı almalıdır. Bol ölçüde içtiği suyun yanında bitki çayları da tüketebilir.
Lohusalık depresyonu nedir?
Bilhassa birinci kere anne olan bayanlarda daha fazla görülen doğum sonrası depresyon, gerilime bağlı oluşur lakin müddeti biraz daha uzundur. Uzmanların yaptıkları araştırmaya nazaran, doğum sonrası depresyon, bazen lohusalık periyodunun bitmesi ile sona ermez. Annenin ruhsal durumuna nazaran bazen 1-2 yılı bulabilir, bazen emzirme periyodunun bitiminde sona erebilir. Pekala doğum sonrası depresyonda olduğumuzu nasıl anlarız?
-
Hayattan zevk alamama durumu
-
Hayata karşı isteksiz olma
-
Çok sonlanma ve ani öfke çıkışları
-
Kendi ruh hali sebebiyle bebekle yeteri kadar ilgilenememe
-
Toplumsal etraftan uzaklaşma,
-
Pişmanlık ve yetersizlik hislerine kapılma.
Lohusalık devri hijyeni nasıl sağlanmalı?
Doğum sonrası başlayan lohusa devri enfeksiyon açısından yüksek risk oluşturmaktadır. Bu devirde kendi hijyeninizi sağlamanız bebeğin paklığı için ise eş ve ailenizden yardım almalısınız. Bu süreçte eş dayanağı çok değerli. Eş yeni anne olan eşine bilhassa bebeğin bakımı ve paklığı konusunda kesinlikle yardım etmelidir.
Lohusalık devrinde beslenme
Lohusalık periyodunda olan her annenin bol bol su içmesi, protein yüklü besinler yiyip taze zerzevat, meyve yüklü beslenmesinin hem anne hem de bebek sıhhati için çok kıymetli olduğunu kaydeden Op. Dr. Aslı Alay, şu sözleri kaydetti:
“Günde 4-5 öğün zerzevat tüketilmelidir. Lifli besinler sık görülen bir sorun olan kabızlığa da iyi gelir. Çok yağlı, baharatlı, tuzlu ve katkı hususu içeren besinlerden uzak durmalıdır. Bilhassa ton balığı, midye üzere civa içeriği yüksek besinler, alkol ve sigara tüketimi önlenmelidir. Lifli besinleri pişirilerek yahut zerzevat çorbası biçiminde tüketimi ve bu besinlerin yanında rezene, kimyon alınması, iyi çiğnenmesi, yavaş yenmesi gaz sorununuda çözecektir.
Rezene, ıhlamur, malt içeceği, şekersiz kompostolar ve vazgeçemediğimiz en hoş içecek olan su tüketimi epeyce kıymetlidir. Kimi bebeklerde görülen gaz sancısı nedeni ile anneliği bilhassa birinci yaşayan bayanlar ne yiyeceklerini bilemez olur. Etrafındaki tüm beşerler kendi tecrübelerini doğruluğuna inanarak anlatır. Bu sıkıntıların yaşanmaması için bayanlar gebelik periyodu prestiji ile lohusalık devrine hazırlanmalı, bilhassa doğum doktoru bu mevzuda hamileyi aydınlatmalıdır” dedi.
Haber7
