Uzmanlara nazaran piyasalarda yaşanan rotasyonda yükseliş sırası altına geliyor. Altındaki zayıf performansı, “Sular, büyük dalga çarpmadan evvel çekiliyor” biçiminde yorumlayan kimi analistlere nazaran fiyatlar önemli yükseliş potansiyeline sahip.
ER YA DA GEÇ SIRA ALTINA GELECEK
Altın fiyatları neredeyse tüm varlık sınıflarından daha zayıf bir performans gösteriyor. Sarı metal; borsaların, tarım eserlerinin, petrol ve başta bakır olmak üzere temel metallerin gerisinde kaldı. Memleketler arası piyasalarda altın fiyatı, ABD Hazine kağıdı getirilerinin yükselmesinin yarattığı satış baskısıyla 1.765,28 dolar/ons düzeyine kadar geriledi. Hasebiyle teknik görünüm zayıflık sinyalleri vermeye devam ediyor. Lakin analistler er ya da geç bunun değişeceğini ve bilhassa borsalarda yaşanan rotasyon nedeniyle yükseliş sırasının yakında altına gelebileceğini düşünüyor. Çünkü merkez bankalarının enflasyonist atılımları sonrasında yatırımcıların, pahasının altında kalan eserlere yönelmesi bekleniyor.
ALTINA ALIM GETİRECEK’
Piyasalarda ekonomik toparlanmanın yaşanacağı ve enflasyon oluşacağı beklentisiyle teknoloji şirket payları önderliğinde pay senetleri piyasalarına satış geliyor. Marketplace analisti Andrew Hecht, şu cevabı veriyor:
“Hisse senedi piyasalarında yaşanan rotasyon nedeniyle yükseliş sırası, bir müddettir baskı altında kalan altına gelmiş olabilir. Merkez bankalarının ektiği enflasyon tohumları, eninde sonunda altına alım getirecek”.
ALTIN İÇİN DESTEKLEYİCİ OLACAK, REKOR BEKLENİYOR
Credit Suisse, ons altının 2021’de rekor yüksek düzeyleri görmesini bekliyor. Kuruluşun bedelli metaller analisti Fahad Tariq, ons altının 2021 yılında üst taraflı trendini sürdürerek 2.200 dolar düzeylerine çıkmasının mümkün olduğunu düşünüyor. Altın fiyatının Fed Lideri Jerome Powell’ın ABD tahvil faizlerinde yükselişi denetim etmek için getiri eğrisi denetiminden bahsetmesi halinde dayanak bulabileceğini tabir eden analist, “Genel olarak gerçek faiz ortamı ve Fed’in teşvik edici duruşu altın için destekleyici olacaktır” yorumunda bulunuyor.
“SULAR, BÜYÜK DALGA VURMADAN EVVEL ÇEKİLİYOR”
Commerzbank da kısa vadede altının baskı altında kalmaya devam etmekle birlikte uzun vadede fiyatlarda değerli bir artış görüleceğini düşünüyor. Alman bankanın bedelli metal analisti Daniel Briesemann, hazırladığı bir raporda, altın piyasasındaki mevcut fiyat hareketini yaklaşmakta olan bir tsunaminin başlangıcı olarak nitelendiriyor ve “Sular, büyük dalga çarpmadan evvel çekiliyor” diyor. Briesemann, dünya rekor ölçüde borçla uğraşmaya devam ederken, uzun vadede altın konusunda iyimser olduklarını söylerken merkez bankalarının para siyasetini olağanlaştırmasının yıllar alacağını ekliyor. Briesemann, yatırım talebinin 2020’de görülen tarihi akışlara kıyasla daha düşük olmasının beklenmesine karşın, fiyatları 2.000 $’a geri çekecek kadar güçlü olacağını söyledi. Briesemann, “altının kısa vadede daha fazla düşme mümkünlüğünü göz gerisi etmemekle birlikte, uzun vadede kıymetli ölçüde daha yüksek fiyatlara inanıyoruz” dedi.
ALTININ YÜKSELİŞİNİ BİTCOİN ENGELLİYOR
Piyasa iştirakçileri son aylarda altını görmezden gelip kripto paralara yönelmişti. Geçtiğimiz ağustos ayında rekor düzeye ulaşmasından bu yana altın yüzde 12.5 gerilerken, Bitcoin’in (BTC) kıymeti 4’e katlandı. Bitcoin’deki mega sıçrama, kimi etraflarda ‘altın mı, Bitcoin mi’ tartışmasına yol açtı. Citigroup’tan Aakash Doshi dahil kimi analistler, Bitcoin’in altının ışıltısını kaçırdığını ve fiyat artışını engellediğini savunuyor. Doshi, altının bedelindeki düşüşün ana nedenlerinden biri olarak dijital varlıkların “genişleyen yatırımcı tabanı” ve Bitcoin’e olan kurumsal ilgiyi gösteriyor. Son 19 hafta içinde altın ETF’lerinde ve Bitcoin hareketleri için bir gösterge olarak Grayscale Bitcoin Trust’da (GBTC) birçok zıt giriş-çıkış süreci gerçekleştiğini belirten analist, her iki araçta son iki yıl içinde yatırım tabanının büyüdüğünü ve giriş çıkışlar ortasında bir korelasyon olduğunu ileri sürüyor.
BİTCOİN ALTININ YERİNİ ALAMAZ
Dünya Altın Kurulu ise dijital para ünitelerinin bir portföyde farklı roller oynadığını, Bitcoin’in altının yerini alamayacağını savunuyor. Kurulun Araştırma Kısım Lideri Juan Carlos Artigas, yatırımcı para akışlarına bakıldığında “Korelasyon ile nedenselliği karıştırmamalıyız” diyor. Artigas, Bitcoin’in kısa mühlet evvel 1 trilyon dolarlık piyasa kıymeti düzeyini aştığın ama yeniden de altının 12 trilyon dolarlık devasa piyasa bedeli sayısının gerisinde kaldığını da vurguluyor.
FARKLI KARAKTERLER!
Dünya Altın Konseyi’nin bu ay revize ettiği bir tahlilde, iki enstrüman ortasındaki farklılıklar şöyle özetleniyor:
* Altın talebinin kaynakları daha çeşitli. Yatırımcı ve merkez bankalarından gelen talebin yanında, endüstriyel talep var. Ayrıyeten Bitcoin’den farklı olarak bir tüketim malı.
* Kripto para ünitelerinin arzı üzere altının da arzı sonlu zira doğal bir element. Altın madenlerinde üretim 2020’de yüzde 1,7 büyüdü. Bu oran son 20 yıldır yaklaşık bu biçimde. Bitcoin stoku yıllık yüzde 3 artıyor ve 2140 yılına gelindiğinde üretimin sıfırlanması bekleniyor. Bitcoin’in evvelce belirlenmiş var olan ünite sayısı bir avantaj yaratıyor görünüyor. Fakat talep arttıkça altına erişim ve üretimi ortasındaki istikrar de hassaslaşıyor.
* Kriptolar yüksek getiri yoluyla portföy performansına katkıda bulundu, fakat değerli riskler de ekliyor. Hareketleri izlendiğinde Bitcoin’deki volatilite pay senedi piyasalarından, tahvillerden ve altından çok daha fazla.
* Bitcoin inançlı bir liman olarak görülmüyor. Kriz periyotlarında nasıl davrandığına dair dengeli bir eğilim yok. Örneğin, Mart 2020’de Bitcoin yüzde 25 düştü. Altından çok ABD teknoloji paylarına emsal halde davrandı. Altın ise riskten kaçan yatırımcının talebiyle ay içinde verdiği kayıpları ay sonunda süratle geri aldı.
Haber7