ABD’li bilim insanlarının yaptıkları son araştırmalarda, virüse maruz kalmamış insanların yaklaşık yarısının T hücresi reaktivitesine sahip olduğu ortaya çıktı.
Bireyleri, bakteriyel, viral, fungal, parazitik ve öbür istilacılar karşısında sağlıklı tutmakla görevlendirilen insan bağışıklık sisteminin iki ana bileşeni bulunuyor. Bunlar, doğuştan gelen bağışıklık sistemi ve adaptif yani sonradan kazanılan bağışıklık sistemi. Doğuştan gelen bağışıklık sistemi birinci savunma sınırı olarak tanımlanıyor.
Birtakım kısımları, istilacı virüslerin içeri girmesini fizikî olarak durduran cilt ve mukozal özellikler taşıyor. Ayrıyeten, iltihaplanma ve istilacı hücreleri yok etme üzere durumları gerçekleştiren makul hücreleri, proteinleri ve kimyasalları içeriyor. Doğuştan gelen bağışıklık sisteminin süratli ve spesifik çalışmadığı durumlarda adaptif bağışıklık sistemi devreye giriyor.
“ENFEKTE OLMUŞ KONAKÇI HÜCRELERİ AVLIYOR”
Habertürk’ün CNN International’a dayandırdığı habere nazaran, enfeksiyonu atmak için kullanılan tek silah antikorlar değil. Bu noktada T hücresi ön plana çıkıyor. Üç çeşitteki T hücreleri, bir enfeksiyondan sonra beden tarafından oluşturuluyor. Enfekte olmuş konakçı hücreleri avlayıp yok ediyor.
Araştırmacılar T hücresinin fonksiyonunu ise, “Faydalı olup olmadıklarını bilmiyoruz, lakin yararlı olabileceklerini düşünmenin makul olduğunu düşünüyoruz. Bu, rastgele bir enfeksiyona karşı büsbütün muhafaza yapacaklarını düşündüğümüzden değil. Aslında birtakım hücreler, virüsle daha süratli savaşabilirler ve bu yüzden hastaneye gitmek yahut ağır bakım ünitesine girmek yerine yalnızca makus bir soğuk algınlığına yakalanabilirsiniz” biçiminde kıymetlendiriyor.
Öte yandan araştırmacılar, asemptomatik kimi şahısların bağışıklık sistemlerinin T hücresi reaktivitesi sayesinde virüsü süratle temizleyebileceği iddiasında de bulunuyor. Pekala nüfusun büyük bir kısmının koronavirüse karşı bir cins T hücresi reaktivitesine sahip olduğu düşünülürse, bu aşı uğraşları için ne manaya geliyor?
“FARK ETMEZSİNİZ BİLE”
Araştırmacılar bu soruyu da, “Aslında enfeksiyona karşı müdafaa sağlamazlar, fakat enfeksiyonları o kadar asemptomatik hale getirebilirler ki, bunu fark etmezsiniz bile. Hatta bedeninizde öbür birine iletmek için kâfi virüse de sahip olmazsınız. Bu tabi şu anda bir varsayım” biçiminde yanıtladı.
Haber7
