Areda Survey, algı operasyonları ve linç haberleri ile gündeme gelen toplumsal medya konusunda halkın nabzını yokladı. 11-12 Temmuz 2020 tarihleri arasında yapılan ve 3 bin 98 kişi katıldığı “Sosyal Medya Düzenlemesi Algı Araştırması” farklı sonuçlar ortaya koydu. Yapılan araştırmaya nazaran Türkiye’de toplumsal medya en çok gündemi takip edebilmek için kullanıyor. “Sosyal medyayı en çok hangi emelle kullanıyorsunuz?” sorusuna iştirakçilerin yüzde 82,2’si “gündemi takip etmek” için kullandığını söyledi. Yüzde 9,2’lik kesim “paylaşımlarda bulunmak (fotoğraf, görüntü vs. yüklemek)” cevabını verirken, iştirakçilerin yüzde 4’ü “arkadaşlarımı takip etmek” için, yüzde 0,9’u “yeni arkadaşlar bulmak” için kullandığını söyledi.
İSTİHBARAT KUŞKUSU
“Sosyal medyayı nasıl bir tehdit olarak görüyorsunuz?” sorusuna iştirakçilerin yüzde 26,4’ü toplumsal medyayı “aile müessesesine zarar veren” bir tehdit olarak gördüklerini söyledi. Yüzde 23,1’i “nefret söylemi barındıran”, yüzde 22,5’i “gençlere zarar veren”, yüzde 15,2’si “milli güvenliği tehlikeye atan”, yüzde 5’i ise “çocuk istismarına yol açan” tehdit seçeneklerini işaretledi. Son olarak “sosyal ağlarda Türkiye’ye yönelik siyasi, askeri ve istihbari operasyonların yapıldığını düşünüyor musunuz?” sorusuna ise yüzde 64,6’lık kesim “evet”, kalanlar ise “hayır” karşılığını verdi.
DÜZENLEMEDEN HABERDARIZ
Ankete katılanların yüzde 69,5’lik kısmı, toplumsal medya düzenlemesinden haberdar olduğunu belirtirken, yüzde 13’ü ise bu düzenlemeyle ilgili haber sahibi olmadığını söz etti. “Türkiye’de toplumsal ağlara temsilci bulundurma mecburiliği getirilmeli mi?” sorusuna vatandaşın yüzde 70,5’i “evet, getirilmeli” dedi. Toplumsal medyada nokta alan zararlı içeriklerin 24 saat içerisinde ortadan kaldırılması, aksi takdirde para cezası verilmesi tatbikine geçilmesi ile ilgili soruya da yüzde 70,7’lik nispette “evet” cevabı geldi.
DÜZMECE HESAPLAR KAPANSIN
“Irk, diyanet, cinsiyet yahut engellilik mevzularında nefret söylemi barındıran içeriklerin 24 saat içerisinde, çocuk istismarı ve terör propagandası barındıran içeriklerin ise bir saat içerisinde yayından kaldırılması ve gibisi pratiklere geçilmeli mi?” sorusuna yüzde 90,2 orantıda “evet” karşılığı geldi. “Sosyal ağlarda uydurma hesaplar açılmasını engelleyen bir düzenleme hayata geçirilmeli mi?” sorusuna yüzde 91,1 orantıda “evet” karşılığı verildi. Iştirakçilerin yüzde 8,9’u ise “hayır” cevabını verdi.
YASAL DÜZENLEME KURAL
“Sosyal medya şirketlerinin Türk vatandaşlarıyla ilgili olguların bulunduğu sunucuları Türkiye’de tutmaları farz hale getirilmeli mi?” sorusuna yüzde 78,3 nispette evet karşılığı verilirken, yüzde 21,7’lik kesim de “zorunlu olmasın” dedi. Araştırmada halkın yüzde 75,3’ü toplumsal medyanın yalan, iftira, hakaret hususî hayatın dokunulmazlığı, şahsî datalarının ifşasına yol açtığını düşündüğünü açıkladı. Yüzde 79,3’lük kesim, toplumsal medyada ferdî hakların ihlali ve hususî hayatın saklılığı kapsamındaki içeriklere yönelik engelleme getirilmeli halinde cevap verdi. Halkın yüzde 75,4’ü ise Türkiye’de yalan, iftira, hakaret, hususî hayatın dokunulmazlığı, ferdî datalarının korunmasına yönelik bir toplumsal medya düzenlemesine gereksinim olduğunu söyledi.
Haber7