Arlıer, ani görememe, kısmi uyuşma, kuvvetsizlik, dengesizlik, çift görme üzere semptomlarda ilk 6 saatte inme merkezlerine başvurulduğunda 3 hastadan 1’inin hayata döndürüldüğü, 1’inin ise sakat kalmaktan kurtarıldığını kaydetti.
Türkiye’de kent hastaneleri arasında son model teknolojik aygıtlarla donatılan birinci İnme Merkezi’ne sahip Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, uzman nörologlar misyon yapıyor. Beyin damarlarında tıkanma ya da kanamaya bağlı ortaya çıkarak, vefata kadar götürebilen inme, bu merkezde ilk 6 saatte tedavi ediliyor. İnme Merkezi Sorumlusu Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zülfikar Arlıer, inmenin, beyin damarlarının apansız tıkanması, pıhtı ya da damarların çatlaması sonucu beyin işlevlerinin durmasına bağlı felç, baş dönmesi, göz kararması, görme kaybı, dengesizlik üzere şikayetlerle kendini gösteren, acil beyin hastalığı olduğunu söyledi.
‘ÖN BELİRTİLER GÖZDEN KAÇIRILMAMALI’
Türkiye’de yılda 200 bin dolayında insanın inme geçirdiğini, bunların yaklaşık 40 bininin hayatını yitirdiğini belirten Prof. Dr. Arlıer, “Yani inmeyi koronavirüsle karşılaştırdığımızda 3 kat daha fazla mevt oranına sahip ve riskli bir hastalık. İnmenin yüzde 85’i beyin damarlarının tıkanmasına, yüzde 15’i de beyin damarlarının kanamasına bağlıdır. Beyin çapraz işlev gördüğü için şayet beynin sağ tarafında bir damar tıkanıklığı ya da kanama varsa hastada sol tarafta uyuşukluk, tutmama, istikrar kaybı, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, çift görme, görememe üzere şikayetlerle kendini gösterir. İnme ön belirtisi dediğimiz bir durum var. Bu durumda hastalarda apansız görememe, bir tarafında uyuşma, kuvvetsizlik, dengesizlik, çift görme üzere belirtilerle atak geçirip, beyinde süreksiz bir hasara neden olur. Bunlar gözden kaçarsa gerisinden çok daha büyük bir felçle karşımıza çıkabilir. Bilhassa ileri yaş hastalığı. Erkeklerde risk biraz daha fazla” diye konuştu.
BİRİNCİ 6 SAATTE MUCİZEVİ TEDAVİ
Şu an Türkiye’de yaklaşık 500 bin civarında felçli insan olduğunu, bunun 350 bininin yatağa bağımlı ömrünü sürdürdüğünü belirten Prof. Dr. Arlıer, inmenin aslında tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“İnme günümüzde önlenebilir bir hastalık. Bilhassa tansiyon, şeker, kalp hastalığı, alkol kullanımı, kolesterol yüksekliği, şah damarında kireçlenme, hareketsiz hayat, kilo, sigara kullanımı üzere durumlar var ise bunların azaltılması, denetim altına alınması gerekir. Bu formda inme önlenebilir. İnme olduğunda da günümüzde artık teknoloji çok gelişti ve mucizevi tedaviler var. Bilhassa hastalar oyalanmadan direk olarak inme merkezlerine geldiklerinde birinci 6 saatte damardan pıhtı eritici tedavi ya da anjiyo ile kasıktan girerek beyin damarını açıp, pıhtıyı alarak hastayı büsbütün olağan sıhhatine kavuşturabiliyoruz. 3 felçli kalacak, yatalak olacak yahut ölecek hastadan 1’i kesin olarak bu tedavi ile kurtuluyor. Öbür 1’i de sakatlıktan kurtuluyor. Erken hastaneye başvurma, erken teşhis ve tedavi uygulanmasıyla şahsa mucizevi halde sağlıklı hayatlara devam etme bahtı verebiliyoruz.”
Haber7
