Sunucu Kara Swisher’ın Amerikan ilaç devi Pfizer ile ürettikleri aşının BioNTech şirketi çalışanlarına yapılıp yapılmadığına ait sorusuna Şahin-Türeci çifti “Henüz değil” karşılığını verdi.
Swisher’ın “İkinizden biri” sorusuna ise Prof. Dr. Şahin’in açıklayıcı karşılığı şöyle oldu:
“Henüz değil. Klinik düzenlemelerden ötürü aşı yaptırmamıza müsaade verilmiyor. Aşı şu anda yalnızca klinik deneyler dahilinde uygulanabiliyor.
Ve klinik denemelere şirket çalışanlarının katılmasına müsaade verilmiyor. Yani bu, aşıya başka insanların da erişimi olduğunda bizim de erişebileceğimiz manasına geliyor.”
Swisher’ın “Bu aşının işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum, tehlikeli olabilir” formunda düşünen insanları nasıl ikna edecekleri yolundaki sorusuna Dr. Hasret Türeci’nin karşılığı ise şöyle:
“Hiç kimseyi ikna etmek istemiyoruz. Katkımızın şöyle olması gerektiğini düşünüyoruz, ki mümkün mertebe şeffafız… Halkın denemelerimizden elde ettiğimiz veriyi mümkün mertebe detaylı formda almasını sağlıyoruz. Ve bunu değerlendirip yorumlamayı uzmanlara bırakıyoruz.”
Slovakya ve Polonya üzere ülkelerde ulusal ölçekte aşılamanın zarurî olacağını, ABD’de ise bu zorunluluğun olmadığını hatırlatan Kara Swisher, “İnsanların aşılanması gerektiğini düşünüyor musunuz” sorusuna ise Dr. Türeci, “Hayır, ABD’deki yolu tercih ediyorum, herkes kendi kararını verebilir” cevabı verdi.
Kara Swisher, ABD Lideri Donald Trump’ın seçimi kaybetmesi için aşı keşfinin geç açıklandığı yolundaki savını da Şahin-Türeci çiftine sordu.
Dr. Türeci’nin cevabı şöyle: “Burada Almanya’da, geciktirmek ya da ABD seçimlerine müdahale etmekte rastgele bir çıkarımız yok. Ve biliyorsunuz ki, klinik denemeler son derece kurallara uygun düzenleniyor ve bu nitekim geciktirebileceğiniz, durdurabileceğini ya da hızlandırabileceğini bir şey değil.”
Dr. Şahin’in cevabı ise şu oldu: “Siyasetle ilgilenmiyoruz. Günün sonunda bizim çıkarımız mümkün mertebe en süratli halde bu aşıyı geliştirmek. Etik standartları takip etmek, bilimsel standartları takip etmek zorundayız.
Pazar günü akşam aktiflik sonuçlarını öğrendim ve sonraki sabah sonuçları açıkladık. Bu öylesine değerli bir bilgiydi ki, grubumuz, basın grubumuz uygun haberle ortaya çıkmak için bütün gece çalıştı.
Yani günün sonunda, biz bilimle hareket ediyoruz, kendi standartlarımızla hareket ediyoruz. Ki bu, hiçbir siyasi gündemle eşleşmez.”
Dünyanın dikkatle izlediği iki bilim beşerinin Türk kökenli olmasına ait yöneltilen soruya Uğur Şahin şöyle cevap verdi:
* Evet, bir taraftan bizim omurlarımızın ayrıca insanlara ilham vermesini büsbütün anlıyorum. Yalnızca göçmenlere ait de değil. Aşının Almanya’da üretilmesiyle de ilgili.
Yani, beşerler bu Alman aşısı olduğu için gurur duyuyor, ya da bu aşı Türkiye’den gelen beşerler tarafından yapıldı. Sanıyorum ki tüm bu olumlu hisler büsbütün hoş. İnsanlara ilham verebiliyorsak, bu iyi bir şey.
* Ama sevmediğimiz şey, bunun politik bir tartışma için bir araç olarak kullanılması. Günün sonunda, kilit bildiri şu, işbirliği anahtardır. Şirketimizde 60’ı aşkın ülkeden insan çalışıyor.
Tedarikte dahli olan dünyada birçok şirket ve küme var; örneğin, lipit nano-parçacıklar. Bu Kanadalı bir şirketti. Avusturyalı bir şirket, klinik deneme malzemelerinin hazırlanmasında bize yardım etti. Yani kilit ileti bu olmalı, herkese muhtaçlık duyuluyor. Göçmenliğin artıları ve eksilerine ait siyasi bir tartışma olmamalı.
Haber7
