İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nden (İKMİB) yapılan açıklamaya nazaran, İKMİB mesken sahipliğinde, Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur ve İKMİB İdare Konseyi Lideri Adil Pelister’in iştirakiyle gerçekleştirilen “Çin Halk Cumhuriyeti Kozmetik Sektörü Pazar Araştırması Raporu Sunum Programı” İKMİB’in youtube hesabından canlı olarak yayınlandı.
Ticaret Bakanlığı Dış Temsilcilikler ve Memleketler arası Etkinlikler Genel Müdürlüğü Ticaret Uzmanları Ahmet Melih Horata ile Özgün Özenci tarafından Çin kozmetik dalına ait pazar araştırma sonuçlarının paylaşıldığı aktiflikte, ihracatçı firmalara Çin pazarına elektronik ticaret ile giriş konusunda da bilgiler verildi. Sunumda, Çin kozmetik pazarının mevcut yapısı ve pazara ait öngörüler, pazara giriş prosedürleri, pazara girişte tarife ve tarife dışı düzenlemeler, kozmetik mevzuatı detaylı olarak ele alındı.
Çin, 64 milyar dolar hacmi ile dünyanın ikinci büyük kozmetik pazarı
Açıklamada görüşlerine yer verilen Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, Ticaret Bakanlığı Dış Temsilcilikler ve Memleketler arası Etkinlikler Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Pazar Araştırmaları ile ilgili bilgi verdi. Batur, ihracatta pazar çeşitliliğinin sağlanması ve ihracatçıların dış pazarlara giriş imkânlarının geliştirilmesi, İhracat Ana Planı ile belirlenen maksat ülkelerde ihracat hissemizin artırılması emeliyle Pazar Araştırmaları gerçekleştirdiklerini söz etti. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığınca İhracat Ana Planı gayeleri doğrultusunda; 2019 yılı prestijiyle global kıymeti 500 milyar dolara ulaşmış olan kozmetik bölümünde Çin Halk Cumhuriyeti Pazar Araştırması çalışması gerçekleştirildiğini lisana getiren Batur, şunları aktardı:
“Bu yıl Pazar Araştırmaları kapsamında maksat ülke ve bölümlere yönelik yaptığımız çalışmada kozmetik dalımıza yönelik Meksika ve Rusya pazarlarından sonra 3’üncü olarak Çin pazarı araştırmasını yaptık. Çin kozmetik pazarı, 2019 yılında 64 milyar dolar hacmi ile ABD’den sonra dünyanın ikinci büyük kozmetik pazarıdır. Dünyanın en büyük kozmetik eserleri ithalatçısı olan Çin’in 2019 yılı prestijiyle kozmetik eserleri ithalatı 17 milyar dolar düzeyindedir. Kozmetik eserleri ithalatında son 10 yıldır daima artış görünmektedir.
2016-2019 yılları ortasında yıllık ortalama yüzde 38 ithalat artışı olmuştur ve 2016’dan bu yana net ithalatçı pozisyonundadır. Çin’de e-ticaret yoluyla perakende satışlar 2018 yılı prestijiyle, 1,5 trilyon dolar hacme ulaşmış, bu gelişme kozmetik bölümünde de kendini göstermiş ve e-ticaretin dağıtım kanalları içerisindeki hissesi 2019 yılında yüzde 30,3’e yükselmiştir.
Çinli tüketicilerin tercihi, fiyat odaklı olmaktan, marka ya da kalite odaklı bir özelliğe evrilmektedir. Son devirde ithalatı kolaylaştırmak maksadıyla gümrük vergi indirimi ve kozmetik ithalatı için tasarlanmış pilot bölgeler siyasetleri uygulanmaya başladı. Pazar Araştırması ile hedefimiz, dünyanın en büyük kozmetik ithalatçısı ve en büyük ikinci kozmetik pazarı olan Çin’e kozmetik ihracatımızın potansiyelini yakalamasıdır. Araştırma sonuçlarının kozmetik kesimi ihracatçılarımıza yapacakları planlamalarda yararlı olmasını dilerim.”
9 aylık kozmetik kesimi ihracatı 968,4 milyon dolara ulaştı
Kozmetik kesimine ait ihracat bilgilerini paylaşan İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği İdare Konseyi Lideri Adil Pelister ise, “Kimya alt kesimlerimizde uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun başlığı altında ihracatımız Eylül 2020’de 133 milyon 477 bin dolar olarak gerçekleşti. Yeniden bu bölümde Ocak-Eylül 2020 prestijiyle toplam ihracatımız ise 968 milyon 429 bin dolara ulaştı. 2020 yılı birinci dokuz aylık kozmetik ihracatı datalarına nazaran birinci sırada ‘sabun’ yer alırken, ikinci sırada ‘tıraş beden deodorantları- tuvalet müstahzarları’ ve üçüncü sırada ise ‘renkli kozmetikler’ yer aldı.” sözlerini kullandı.
Korona salgını hasebiyle bozulan global ekonomik zincirin bütün dünyada olduğu üzere Türkiye’de de olumsuz sonuçlara sebep olduğunun altını çizen Pelister, şunları aktardı:
“Bunun sonucu olarak da üretim ve ihracat döngüsü de geriledi. Ama biz kimya bölümü olarak süratlice toparlanma eğilimindeyiz. Pandemi devrinde (nisan-mayıs-haziran) kozmetik kesimimizde geçen yıl birebir periyoda kıyasla sabun haricinde tüm kesimlerde gerileme oldu. Bu periyotta yurt içindeki gereksinimlerin karşılanması gerektiğinden birtakım kozmetik eserleri ihracatı ön müsaadeye bağlanmıştı. Münasebetiyle bu durum ihracatın kısmi düşmesine sebep oldu.
Lakin tekrar ihracattaki ön müsaadenin kaldırılmasıyla haziran ayı prestijiyle kozmetik kesimi ihracatımız artış göstermeye başladı. Bizi korkutan kış aylarında salgının ikinci olay artışını sergileme ihtimali, inşallah bu gerçekleşmez diye umuyoruz. Bu yıl Temmuz-Ağustos periyodundaki bilgilere baktığımızda kozmetik dalının süratle yükselişe geçeceğini öngörüyoruz.”
“Sektörde yüzde 10-15 bandında istikrarlı bir ihracat artışı hedefliyoruz”
Esaslı ve klâsik üretimin olduğu sabun bölümünde uzun yılların birikimi ve bilinirliğinin rekabet avantajı oluşturduğuna dikkat çeken Pelister, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Dünya sabun üretimi konusunda ülkemiz kıymetli bir yere sahip. Renkli kozmetikler ile saç bakım eserleri bölümleri de ihracatımızda kıymetli yer tutuyor. Tekrar değerli bir üretim kapasitesine sahip olan aerosol bölümü güçlü olduğumuz alanlardan biridir. Kozmetik kesimimizin önemli üretim potansiyeli, gelecek ismine umut veriyor. Özelikle kesime hammadde sağlayan esans konusundaki ilerlemeler, üretimde kesime müspet yansıyacaktır. Bölümde yüzde 10-15 bandında istikrarlı bir ihracat artışı hedefliyoruz.
İhracat vizyonu olarak, etraf ülkelerden oluşan ana pazarların yanı sıra Uzak Doğu, Çin, Latin Amerika ülkelerini de maksat alarak çeşitlendirmeye çalışıyor ve bunu önemsiyoruz. Çin’i tanıyan ve Şanghay’da Çin İthalat Fuarı’nı düzenlemiş İKMİB olarak Çin’e ayrıyeten ehemmiyet veriyoruz. Son yıllarda Çin’de kalite rekabeti fiyat rekabetinin önünde seyrediyor. Bu durum kozmetik dalımız için avantajlı olabilir. Bölümümüzün dünya piyasalarında rahatlıkla kalite rekabeti yapabilecek kadar iyi durumda olduğunu belirtmek isterim.”
“Çin özelinde dijital ticaret son 5 yılda iki katından fazla arttı”
Küresel tüketici davranışlarında geleneğin değiştiğine, bunun da yeşil ekonomiyi yükselttiğine vurgu yapan Pelister, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Doğa dostu kozmetik eserlerinin daha ileriye taşınması ve bu tarafta üretimlere tartı vermemiz gerektiğine inanıyorum. Ülkelerin genetik yapıları münasebetiyle daha niş eser ve ülke odaklı üretime de muhtaçlığımız var. Dünyadaki yeni nizam daha dijital ömür odaklı hale geliyor. ABD ve AB merkez bankaları dijital dolar ve dijital avroyu gündemlerine aldılar bile.
Bu durum kendi ödeme sistemini de barındıracak halde yeni bir dijital ticaret ve dijital ihracat platformu oluşturma gerekliliğini ortaya koyuyor. Çin özelinde dijital ticaretin son 5 yılda iki katından fazla artmış olması da dijital ticari geleceğin bir ispatı olarak görülebilir. Yeni dijital gerçeklik ve dijital gelecek ekonomik konumları, toplumsal durumları da etkiliyor. Hasebiyle kozmetik dalımızın alıcılara bir ‘yaşam biçimi’ sunacak biçimde yeni pazarlama stratejilerinin de oluşturulması gerekliliğini ortaya koyuyor. Velhasıl yeni bir dünya yeni bir iktisat ve yeni bir toplumsal hayat önümüzde. Bu üçlüyü iyi kurgulamak ve oyun kurucusu olmak gerektiğini düşünüyoruz.
Bu noktada da bakanlığımızla birlikte gelecek dünyayı birlikte oluşturmak için her türlü birlikteliğe ve birlikte çalışma modellerine açık olduğumuzu bildirmek istiyorum. Yeni dünya nizamında Çin’den başlayan Yol ve Nesil Projesi ile ilgili olarak gerek lojistik merkezleri gerekse ekonomik döngüde yeni bir kurguya gereksinim olduğunu düşünüyoruz. Çin özelinde yıl başı prestijiyle hayvansal deneylerin son bulması ile batı kurallarında deneylerin başlanması Türk kozmetik kesimimize daha fazla ihracat yapma imkanı sağlayacaktır diye düşünüyoruz.”
Haber7
