Aşının olumlu tesiri, ağır bakımlara yatış oranı ve hasta sayısında kendini gösterdi. Aşının yapılmaya başlamadığı ve 33 bin hadisenin görüldüğü günlerde hasta sayısının 6 bin olduğunu belirten Prof. Dr. Cinel, “Şu anda olay sayısı 25 binken daha fazla ağır bakım hastası olması lazımdı. Fakat sayı yaklaşık 600-700 civarı” dedi.
Türk Ağır Bakım Derneği eski Lideri ve Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmail Cinel, aşının ağır bakıma yatışların azalmasına katkı sağladığını belirterek, “Şu anda olay sayısı 25 binken daha fazla ağır bakım hastası olması lazımdı. Lakin sayı yaklaşık 600-700 civarı. 2’nci pikte 33 bin hadise varken hasta sayısı 6 binlerdeydi” dedi.
Cinel, şu kritik bilgileri verdi:
YATANLARIN YÜZDE 95’İ AŞISIZ
“Şu anda 4’üncü pikteyiz. Öbür piklerden farklı olarak delta varyantı ile karşı karşıyayız. Deltadaki sayıları ikinci, üçüncü pikle kıyasladığımızda, hastaneye ve ağır bakımlara yatışlar daha az. Bunun en değerli nedeni de aşı.
Aşıyla toplumsal bağışıklığı sağlayamadık, ama aşıladığımız kadarıyla bile bize yarar getiriyor ve daha az hasta ağır bakıma ve servislere yatıyor.
Şu anda hadise sayısı 25 binken, daha fazla ağır bakım hastası olması lazımdı. Fakat sayı yaklaşık 600-700 civarı. 2’nci pikte 33 bin olay varken hasta sayısı 6 binlerdeydi.
3’üncü pikte ise 65 yaş üstünü aşıladığımız için toplam hasta sayısı 60 bin olmasına karşın ağır hasta sayımız 3.500 olmuştu. Lakin şurası çok net. Servise yatanların da ağır bakımlara yatanların da yüzde 95’i aşısız.
AŞILI-AŞISIZ ÇALIŞMASI
Aşısız ne demek? Kişi aşı hiç olmamış, ya iki doz aşı olmuş lakin üzerinden 5-6 ay geçmiş koruyuculuğu bitmiş ya da iki doz aşı olmuş fakat üzerinden 15 gün geçmeden hastalığa yakalanmışlar.
Artık tüm Türkiye’de bu sayıları net olarak çıkarabilmek için Sıhhat Bakanlığı’ndan müsaade aldık. Bu müsaadeyle birlikte ağır bakım ve servislerde yatanların aşılı-aşısız oranını çıkaracağız.”
HADİSE ARTSA DA HASTA ARTMIYOR
Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Cantürk de, kentteki vaka sayılarının yurt genelinde yükselen hadise sayılarına paralel artış gösterdiğini belirterek şöyle konuştu:
“Ancak hastaneye ve ağır bakıma yatış oranlarında bir artış şimdi yok. Sonuç itibarıyla aşılamanın getirdiği birtakım avantajları yaşıyoruz, gereğince aşılama olmamasına karşın. Daha fazla aşılama oranını sağlamamız gerekiyor.”
Koronavirüs aşılarında ikinci dozu yaptırmanın kritik değere sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cantürk şunları söyledi:
“Özellikle ikinci doz aşılamanın yapılması çok kıymetli. Hastaneye yatan hastalara baktığımız vakit da bunların içinde aşılanmış olanlar ve aşılanmamış olanlar, diye bir ayrım yapıldığı vakit aşılanmamış olanların oranı daha yüksek.
Kişi aşı oldu fakat sonrasında koronavirüs oldu, deniliyor. Bu şahısların büyük çoğunluğu birinci doz aşı olup, ikinci dozu olmayan şahıslar. Ya da ikinci doz aşıyı olmuşlar ancak ortadan yalnızca 1 hafta geçmiş olanlar.”
BİLİM KONSEYİ ÜYESİ PROF. DR. ŞENER: TEK AŞI EŞİTTİR HİÇ AŞI
Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Şurası üyesi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Kolu öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Şener, son 4 haftada olay sayasının yüzde 200’ün üzerinde arttığına işaret ederek yüklü olarak artışın Güneydoğu Anadolu Bölgesi vilayetlerinde olduğunu aktardı.
“Bu artışın temel sebebi ikinci dozunu olmayanlar ya da hiç aşılanmamış olanlar” diyen Şener, hastalığı geçirip aşı olmayanların da kıymetli bir kümesi oluşturduğunu söyledi ve şu bilgileri verdi:
“Kişi hastalığı atlattığı için korunduğunu zannediyor. Bilhassa 60 yaş üstünde koronayı sağ salim atlatıp sonra aşılanmaya gitmeyenlerde hastalık ölümcül seyredebilir.
Doğal bağışık oluşuyor ancak kalıcı bir antikor karşılığı olmuyor. O yüzden kesinlikle; salgın yaygın olduğu için, öteki varyantlar olduğu için, hastalığı atlatmış olsa bile aşı olmalı.
Tek aşı eşittir hiç aşı. Hiçbir aşı tipinde tek aşı yapılmaz. Bunun altını çizmemiz lazım. Kimileri tek dozu oluyor, ikinci dozu olmuyor. O vakit birinci aşı da boşuna olmuş oluyor. Maddi ve manevi külfetin yanında sonuç da alamıyoruz.”
Haber7
