Son Dakika Haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de gençlere hitap etti.
Açıklamasında İsrail’in Gazze katliamlarına değinen Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın kendisini gaye göstermesine reaksiyon gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mazlumların için vücut ödemekten kaçınmayacaklarını lisana getirdi.
“2. Dünya Savaşı’nın akabinde Filistin topraklarında başlayan katliamlar, sürgünler son haftalarda yeniden tepe yapmıştır. Birçok çocuk ve bayan yüzlerce temiz insan ağır silahlarla öldürülüyor. Dünyaya demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet, özgürlük, güvenlik vaazı veren kurumlar ve devletler ise bu zulmü sessizce seyrediyor. Bize de “Erdoğan bu biçimde konuşmamalı” diyorlar. Ne yapmalı alkış mı tutmalı? Kudüs’te, Gazze’de ölen çocuklar değil, insanlığın bizatihi kendisidir. Güçlü her vakit haklı diye bir şey yok. Haklının güçlü olduğuna inandığımız bir dünyayı kurmak için Türkiye var. Demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet, özgürlük, güvenlik vaazı veren milletlerarası kurumlar ile devletler bu zulmü sessizce seyrediyor. İsrail’in zulmü altında inleyen temizlerin feryatlarına kulak tıkayanlar aslında kendi felaketlerinin tabanını hazırlamaktadır. Eğer bugün Kudüs’te yaşananlara sessiz kalırsak yarın sıranın başka kutsal kentlerimize de geleceğini biliyoruz. İsrail’in Filistin’e atakları, şayet zulme direnmek ve mazluma sahip çıkmak için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa bunu da ödemekten asla çekinmeyeceğiz. Bugün tarihin üzerimize yüklediği sorumlulukları fedakarca yerine getirmezsek yaşadığımız toprakları bize zati çok görenlerin yarın zirvemize bineceğini biliyoruz. Bugün ülkemizi gaye alan terör örgütlerinin hepsinin zirvesine biniyorsak, bölgemizi kana ve ateşe bulayanlara karşı da çaba etmeyi sürdüreceğiz.”
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
“Aramızda ülkemizin 81 vilayetinin yanı sıra KKTC’den gelen gençlerimiz bulunuyor. Sizlerin nezdinde milletimizin her bir ferdinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıyla yakılan İstiklal Meşalesi dalga dalga tüm Anadolu’yu sarmış ve Cumhuriyet’le gayesine ulaşmıştır.
Samsun’a 102 yıl evvel ayak basan öncü takımın kutlu yürüyüşünde verilen her bildiri ‘Ya istiklal ya ölüm’ kararlılığının sözüdür. Böylesi kıymetli önemli sembolün gençlere emanet edilmesi büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını sizlerle birlikte yürütme kararlılığımızın isabetini gösteriyor.
1000 yıldır her karış toprağını alın terimizle ve kanımızla sulayarak vatanımız haline getirdiğimiz bu topraklardaki gayretimizin devam edeceği anlaşılıyor. Osmanlıyı yıkmakla yetinmeyenlerin Anadolu’yu da milletimize mezar etme heveslerini kursaklarında bırakmıştık. Ülkemizin bütünlüğüne, kardeşliğimize taarruzlar çeşitli kisveler altında sürmüştür. Demokraside ve iktisatta geri kalmışlığı bize dayatanlar vesayetten darbelere, provokasyonlara kadar her yolu ve sistemi denemişlerdir. Türkiye’nin başlattığı kalkınma atağının önünü kesenler bu sinsi oyuna hizmet etmişlerdir.
Son 19 yıldır sağladığımız istikrar ve itimat iklimiyle ülkemiz kendi potansiyelini hayata geçirme imkanını bulmuştur. Kabul edilen Türkiye hala içinden geçmekte olduğu süreci tamamladığında 21’inci yüzyılın başkan ülkesi olarak global sistemde hak ettiği yeri alacaktır.
Bir asır evvel Kurtuluş Savaşını vermemiz ve yeni devletimizi kurmamız nasıl kolay olmadıysa, bu tarihi çabayı de zafere ulaştırmak kolay olmayacaktır. Milletimiz özgürlük gayreti verirken, birebir günlerde birileri yabancı güçlere teslim etme planları yapıyordu. Bugün de iktisadımızı çökertme, kirli usullerle ulusal iradenin gerisinde dolaşanlar bulunuyor.
“BU AKŞAM 19.19’DA TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE İSTİKLAL MARŞIMIZI OKUYACAĞIZ”
19 Mayıs’ı işte bu güçlü duruşun sembollerinden biri olarak görüyoruz. Salgın kuralları nedeniyle 19 Mayıs’ı dilek ettiğimiz coşkuyla geçirememenin ıstırabı içindeyiz. 19 Mayıs heyecanını yaşamak için her türlü çabası göstermekten geri durmayacağız. Bugün saat 19.19’da vatandaşlarımızla balkonlarımıza, kapı önlerine çıkıp yürekten gelen bir sesle İstiklal Marşımızı okuyacağız. Birçok tehditlere, taarruzlara, tuzaklara göğüs geren milletimiz 19 Mayıs vesilesiyle istiklaline, demokrasiye, hakkına ve hukukuna sahip çıkma azmini tüm dünyaya bir sefer daha haykıracaktır.
Bir milletin esaret zincirlerini parçalama kararlılığının birinci adımı olan 19 Mayıs’ın gerçek manasını kavraya bilen herkesin 2023 amaçlarımıza, 2053 vizyonumuza dört elle sahip çıktığına inanıyorum.
“NEFRET KOL GEZMEKTE”
Asırlarca ecdadımızın adalet ve güvenlik şemsiyesi altında huzurla hayat sürdürülen yerlerin birçoklarında zulüm, çatışma, kin ve nefret kol gezmektedir. Fitne tohumlarıyla bu makus görünümün ortaya çıkmasına sebep olanlar kurtarıcı olarak daha büyük yıkımların ortaya çıkmasından geri durmuyorlar. Suriye’de 10’uncu yılını geride bırakan krizin yol açtığı sonuçları her gün yaşıyoruz.
ERDOĞAN: GEREKİRSE MAZLUMLAR İÇİN BEDEL ÖDERİZ
2. Dünya Savaşı’nın akabinde Filistin topraklarında başlayan katliamlar, sürgünler son haftalarda tekrar tepe yapmıştır. Birçok çocuk ve bayan yüzlerce günahsız insan ağır silahlarla öldürülüyor. Dünyaya demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet, özgürlük, güvenlik vaazı veren kurumlar ve devletler ise bu zulmü sessizce seyrediyor. Bize de “Erdoğan bu halde konuşmamalı” diyorlar. Ne yapmalı alkış mı tutmalı? Kudüs’te, Gazze’de ölen çocuklar değil, insanlığın bizatihi kendisidir. Güçlü her vakit haklı diye bir şey yok. Haklının güçlü olduğuna inandığımız bir dünyayı kurmak için Türkiye var. Demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet, özgürlük, güvenlik vaazı veren memleketler arası kurumlar ile devletler bu zulmü sessizce seyrediyor. İsrail’in zulmü altında inleyen günahsızların feryatlarına kulak tıkayanlar aslında kendi felaketlerinin yerini hazırlamaktadır. Eğer bugün Kudüs’te yaşananlara sessiz kalırsak yarın sıranın öteki kutsal kentlerimize de geleceğini biliyoruz. İsrail’in Filistin’e atakları, şayet zulme direnmek ve mazluma sahip çıkmak için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa bunu da ödemekten asla çekinmeyeceğiz. Bugün tarihin üzerimize yüklediği sorumlulukları fedakarca yerine getirmezsek yaşadığımız toprakları bize aslında çok görenlerin yarın zirvemize bineceğini biliyoruz. Bugün ülkemizi gaye alan terör örgütlerinin hepsinin zirvesine biniyorsak, bölgemizi kana ve ateşe bulayanlara karşı da uğraş etmeyi sürdüreceğiz.”
Haber7
