Siyaset, Iktisat ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “Kovid-19 Salgını Sırasında Türk-Alman Ekonomik Bağlantıları ve Salgın Sonrası Geleceği” bahisli çevrimiçi paneli, Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, Almanya Dış Ticaret ve Ekonomik Kalkınma Birliği (BWA) Michael Schumann, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Lider Yardımcısı Ahmet İhsan Fazilet ve Konstanz Üniversitesi Milletlerarası Iktisat Profesörü Erdal Yalçın’ın iştirakiyle gerçekleşti.
Schumann, toplantıda yaptığı konuşmada, Alman şirketlerinin gelişmekte olan pazarlardaki kontaklarını güçlendirmeye yardımcı olduklarını anlattı.
Türkiye iktisadına ait değerlendirmelerde bulunan Schumann, “Türkiye’nin bölgesel şekillendirici güç olarak kıymetli olmaya devam edeceğine inanıyoruz.” dedi.
BWA Idare Heyeti Lideri Schumann, Doğu Akdeniz’deki bir merkez olarak Türkiye’nin kalkınmasının Almanya’nın ulusal menfaatleri için de değerli olduğuna işaret ederek, “Türkiye, Alman toplumu ve Alman iktisadı için pek çok fırsat sunuyor.” diye konuştu.
Türkiye ve Almanya alakalarının Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzun bir geçmişi olduğuna dikkati çeken Schumann, Almanya’da geniş bir Türk toplumunun olduğunu ve ülkede kıymet yaratılmasına kıymetli katkılar sağladıklarını aktardı.
ANA SORUN ALMANYA VE TÜRKİYE ORTASINDAKI BAĞLANTILARIN SİYASALLAŞMASI
Schumann, iki ülkenin potansiyelinin farkında olmadığını belirterek, bu durumun ele alınması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’de faaliyet gösteren 7 binin üzerinde Alman şirketi olduğunu kaydeden Schumann, lakin ülkedeki Alman şirketlerinin 1980’lerden bu yana toplam yatırımlarının hacminin çok büyük olmadığını, daha fazlasının başarılabileceğini söz etti.
Bu durumun (yatırımların) ana nedeninin Almanya ve Türkiye ortasındaki bağlantıların siyasallaşması olduğuna işaret eden Schumann, Alman medyası ve siyasi telaffuzunda Türkiye imajının çarpıtıldığını lisana getirdi.
Schumann, bu durumun iki ülke ortasındaki iş münasebetlerini yoğunlaştırmada en büyük zorluğu oluşturduğunu vurgulayarak, Almanya’da bunun değiştirilmesi gerektiğini tabir etti.
“TÜRKİYE DAHA DEĞERLI HALE GELECEK”
Türk ve Alman medyasındaki bilgi eksikliğine dikkati çeken Schumann, bunun iki ülkenin de çıkarına olmadığını aktardı.
Schumann, Türkiye’nin yükselen üretim ekonomilerinden biri olduğunu vurgulayarak, ülkenin son yıllarda neler yapabileceğini kanıtladığını bildirdi.
Türkiye’nin Alman iş dünyası için bir fırsat penceresi açtığını lisana getiren Schumann, “Türkiye, Doğu Akdeniz’de kıymetli bir bölgedir ve giderek daha değerli hale gelecek birçok çok taraflı bahiste Almanya için doğal stratejik bir ortak olarak, stratejik muamele görmelidir.” dedi.
Endüstriyel paha zincirlerinin yanı sıra bilimsel araştırmalar ve inovasyon projelerinde iş birliğini teşvik etmek istediklerini belirten Schumann, kültürel ve politik farklılıklara karşın iki ülkenin büyük ölçüde birbirini tamamlayacağını tabir etti.
“VOLKSWAGEN’İN TÜRKİYE’DEKİ YATIRIMINI İPTAL ETMESİ BİR HATAYDI”
Schumann, “Özellikle stratejik ve gelişmekte olan sanayilerdeki üretimin geliştirilmesi konusunda Alman-Türk iş birliğine daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor.” dedi.
Son vakitlerde Türk lirasında yaşanan paha kaybının Alman basınında ağır olarak yer aldığına da işaret eden Schumann, bu kıymet kaybının Türkiye’de satın alma gücünü etkilemesine karşın bunun Alman şirketleri için Türkiye’ye yatırıma yönelik “fırsat” olarak kıymetlendirilmesi daveti yaptı.
Alman otomotiv üreticisi Volkswagen’in (VW) Türkiye’ye yapacağı fabrika yatırımını iptal etmesini kıymetlendiren Schumann, “Bizim fikrimize nazaran, Volkswagen, Türkiye’de fabrika yatırımını iptal ederek fırsatı değerlendirmedi. Bu bir yanılgıydı ve sebebi koronavirüs değildi.” dedi.
Schumann, Türkiye pazarında bu çeşit yatırımları daha da artırmak için Almanya’daki siyasi iklimi değiştirebilmeyi umduklarını belirterek, “Korona krizini bir fırsat olarak görerek Türk-Alman iştirakini tekrar konumlayabiliriz.” diye konuştu.
Haber7
