Savcı, eski eş katili için önce ağırlaştırılmış müebbet, ardından haksız tahrik indirimi istedi

Savcı mütalaasında Ayşe Acar’ın evli olduğu periyotta N. ve E. isimli şahıslarla sadakat yükümlülüğüne muhalif olacak halde gönül alakası yaşadığının belirlendiğini, sanığın bu durumu boşandıktan sonra öğrenmesi nedeniyle haksız tahrik kararlarından faydalanması gerektiğini belirtti.

Olay, 16 Ekim 2019 günü, İzmit ilçesi Körfez Mahallesi Şehit Rafet Karacan Bulvarı’nda meydana geldi. Ayşe Acar boşandığı Kerem Tuğral ile birlikte yaşadıkları meskenin aboneliklerini iptal ettirmek için doğalgaz şirketinde buluştu. Ayşe Acar, burada Kerem Tuğral tarafından tabanca ile başından vurularak öldürüldü. Olay yerinde gözaltına alınan Kerem Tuğral’ın, cinayeti daha evvelden planladığı ve Ayşe Acar’ı vefatla tehdit ettiği için olaydan 13 gün evvel hakkında önlem kararı çıkarıldığı belirlendi. Kerem Tuğral’ın üst aramasında ise içerisinde, “Ben gidiyorum. Giderken Ayşe’yi de götürüyorum. O her şeye karşın iyi bir insan. Bizi hayat kuralları bu hale getirdi. Onu oburuyla düşünemiyorum. Bu duyguya dayanamıyorum. Bu 20 gündür vardı başımda, uygun vakti bekliyordum. Umarım yarın dayı kızıyla gelir. O da cezasını çeker. Ayşe, annesinin üzerine gömülmek istiyor. Beni de İzmit’e gömün. Ben düşündüm, ben tasarladım” üzere ibarelerin bulunduğu mektup ele geçirilmişti.

YARGILAMAYA DEVAM EDİLDİ 

Kerem Tuğral’ın yargılanmasına bugün Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya Kerem Tuğral tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile bağlanırken, avukatlar ve öldürülen Ayşe Acar’ın ailesi salonda hazır bulundu. Evraktaki tüm sözlerin tamamlandığının anlaşılması üzerine Cumhuriyet Savcısı mütalaasını açıkladı. Mütalaada Sanık Kerem Tuğral ile öldürülen Ayşe Acar’ın yaklaşık 17 yıl süren evliliğin akabinde 8 Mayıs 2019 günü boşandıklarının, lakin çocukları olması nedeniyle vakit zaman görüştüklerinin belirlendiğini vurgulayan savcı, bu görüşmelerden birinde Ayşe Acar’ın öbür biriyle imam nikahlı olarak yaşayacağını söylemesi üzerine Kerem Tuğral’ın kendisini vefatla tehdit ettiğine dikkat çekti. Vefat tehdidi üzerine Ayşe Acar’ın, 3 Ekim 2019 günü polise başvurması üzerine Kerem Tuğral hakkında önleyici önlem kararı çıkarıldığını belirten Cumhuriyet Savcısı, karardan 13 gün sonra Ayşe Acar’ın abonelik devretmek hedefiyle kabulü ile Kerem Tuğral’ın doğalgaz şirketine çağırıldığını ve burada Kerem Tuğral’ın, Ayşe Acar’ın başına tabanca ile arttan tek el ateş ederek öldürdüğü belirtti.

EVLİ OLDUKLARI DEVİRDE EŞİNİ ALDATTIĞI BELİRTİLDİ

Mütalaada Kerem Tuğral’ın cebinden çıkan mektuptan da alıntılar yapan cumhuriyet savcısı, sanığın Ayşe Acar’ın öldürmeyi evvelden planladığı, doğalgaz şirketinde Ayşe Acar ile karşılaşacağını bilerek, öldürmek emeliyle yanında ruhsatsız silahını götürdüğü ve öldürme aksiyonunu gerçekleştirdiğini belirterek, Kerem Tuğral’ın ‘Tasarlayarak İnsan Öldürme’ kabahatinden yargılanması gerektiğini belirtti. Kovuşturma evresinde alınan şahit sözlerinde, öldürülen Ayşe Acar’ın Kerem Tuğral ile evli olduğu periyotta N. ve E. isimli bireylerle sadakat yükümlülüğüne muhalif olacak formda gönül bağlantısı yaşadığının belirlendiğini ifade eden cumhuriyet savcısı, Kerem Tuğral’ın bu durumu boşandıktan sonra öğrenmesi nedeniyle haksız tahrik kararlarından faydalanması gerektiğini kıymetlendirdi. 

SAVCI, 18 YILDAN 24 YILA KADAR MAHPUS CEZASI İSTEDİ 

Evrak tüm kapsamıyla değerlendirildiğinde sanık Kerem Tuğral’ın ‘Haksız Tahrik Altında Tasarlayarak Taammüden Öldürme’ cürmünü işlediğinin sabit olduğunu belirten Cumhuriyet Savcısı, sanığın ‘Tasarlayarak Taammüden Öldürme’ suçundan dolayı ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılması gerektiğini, kabahatin haksız tahrik altında işlenmiş olmasının göz önüne alınması sebebiyle Kerem Tuğral’a 18 yıldan 24 yıla kadar mahpus cezası verilmesini talep etti. 

‘PİŞMANIM’ DEDİ

Cumhuriyet Savcısı’nın mütalaasını dinleyen mahkeme heyeti, son sefer sanık Kerem Tuğral’a kelam verdi. Evvelki savunmalarını tekrar ettiğini söyleyen Kerem Tuğral, “Ne diyeceğimi bilmiyorum. Pişmanım” dedi. Sonrasında kelam alan ailenin avukatı ise, “Bu vakte kadar pek çok cinayet işlendikten sonra bu cins savunmalar yapılmaktadır. Burada verilecek tahrik kararları, gelecekte bu cins cürümlere yol açabilir. Yargıtay kararlarına baktığımızda da haksız tahrikin uygulanamayacağı kanaatindeyiz. Hiçbir şey kutsal hayat hakkını sonlandırmak için sebep olamaz” tabirlerini kullandı.

Duruşma tarafların Cumhuriyet Savcısı’nın mütalaası karşısında savunma hazırlaması için 16 Mart tarihine ertelendi. 

Haber7