DEĞİRMEN
Sabahattin Ali öykülerinde Anadolu insanının iyiliğini ve kötülüğünü, merhametini ve acımasızlığını buğday taneleri gibi kaleminin değirmeninde öğütüyor.
Sabahattin Ali öykülerinde kendi dönemi içinde zamansız olanı buluyor, yerel olandan evrensele ulaşıyor. Habercilikle masalcılığı, anıyla efsaneyi, bir gözlemcinin tarafsızlığıyla kıssadan hisseler anlatan bir çınar altı meddahının dilini birbirine harmanlıyor.
Siz sevemezsiniz adaşım, siz şehirde yaşayanlar ve köyde yaşayanlar; siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler; siz, birisinden korkan ve birisini tehdit edenler… Siz sevemezsiniz. Sevmeyi yalnız bizler biliriz… Bizler: Batı rüzgârı kadar serbest dolaşan ve kendimizden başka Allah tanımayan biz Çingeneler.
Yazar: Sabahattin Ali
Dizi: Can Modern
Tür: Öykü
Sayfa sayısı: 168
Fiyat: 7,50TL
SIRÇA KÖŞK
Sırça Köşk’te Sabahattin Ali toplumcu gerçekçiliğin sınırlarını geride bırakarak masalsı ve evrensel bir dile ulaşıyor.
Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç-beş kelle fırlatmak yeter.
Yazar: Sabahattin Ali
Dizi: Can Modern
Tür: Öykü
Sayfa sayısı: 176
Fiyat: 7,50 TL
Sabahattin Ali’nin Can Yayınları’ndaki diğer kitapları: İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna, Kağnı, Ses, Yeni Dünya.
SABAHATTİN ALİ, 1907’de Gümülcine’nin Eğridere (bugün Ardino, Bulgaristan) kasabasında doğdu. Çocukluk yılları ve eğitim hayatı savaş şartlarında geçti. 1926’da İstanbul Öğretmen Okulu’ndan mezun olan Ali, Yozgat’ta bir yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla Almanya’ya gitti. 1928-1930 yıllarında Potsdam’da yaşadı. Türkiye’ye döndükten sonra okullarda Almanca dersleri verdi; Türk Dil Kurumu’nda ve Tercüme Odası’nda çalıştı, Kleist ve Hebbel gibi yazarlardan çeviriler yaptı. 1926’dan sonra dönemin çeşitli dergilerine yazdı, Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943) ve Sırça Köşk (1947) adlı öykü kitaplarıyla çağdaş Türk öykücülüğünün seyrini değiştiren yazarlardan oldu. Modern ve sade üslubunu romanlarına da taşıyan yazar, Kuyucaklı Yusuf’ta (1937) taşra insanını ve İçimizdeki Şeytan’da (1940) dönemin aydınlarının dünyasını çarpıcı bir dille anlattı. Yıllara yayılan bir aşkı anlattığı son romanı Kürk Mantolu Madonna (1943) başyapıtı oldu. 1940’larda Markopaşa adlı mizah dergisini çıkardı; siyasi düşünceleri sebebiyle hapse girdi. 1948’de Avrupa’ya kaçmak istedi fakat anlaştığı kaçakçı tarafından Bulgaristan sınırında öldürüldü. Ali’nin pek çok şiiri bestelendi; öyküleri, romanları sahneye ve filmlere uyarlandı.