İzmir Kent Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mitat Bahçeci, obezitenin diyabet, yağlı karaciğer, hipertansiyon, inme, kanser, insülin direnci, uyku apnesi üzere hastalıkların sorumlusu olarak gösterildiğini söyledi. Bilhassa bayanların dehşetli düşü olan göğüs kanserinin de gelişiminde obezitenin ve insülin direncinin büyük hissesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bahçeci şöyle konuştu: “Meme kanseri riski, bilhassa göbek etrafındaki artışla kendini gösteren şişmanlık yani santral obezite (Karın-Bel etrafında daha fazla yağ birikiminin olduğu obezite tipidir) ve yüksek insülin düzeyi olarak tanımlanan insülin direnci sendromuna atfedilir. Karın bölgesindeki yağ dokusunun artışı, hem sağlıklı bayanlarda hem de göğüs kanseri olan bayanlarda insülin direnciyle yakından bağlıdır. Pek çok çalışmada insülin direnci ile kontaklı olan yüksek insülin ve yahut insülin salgı artışını gösteren C-Peptid seviyelerinin daha diyabet gelişmeden bile göğüs kanseri nüksü ve erken evre göğüs kanserinden ölme riskini arttırdığı gösterilmiştir.”
HEM KANSER HEM KANSERDEN MEVT RİSKİNİ ARTTIRIYOR
Obezite ve insülin direncinin sıhhati ve ömrü tehdit ettiğini belirten Prof. Dr. Mitat Bahçeci, “Pek çok çalışmada obezitenin hem göğüs kanseri riskini hem de kanser nüksünü ve kanserden mevti yüzde 25-50 oranında arttırdığı ortaya çıkarılmıştır. Üstelik bu artışın göğüs kanserinde değerli olan östrojen hormon reseptör durumundan da bağımsız olduğu gösterilmiştir” dedi.
İNSÜLİN SEVİYESİ KANSER HÜCRELERİNİN ÇOĞALMALARINA NEDEN OLUR
Bu risk insülin seviyesi ne kadar yüksek ise o kadar daha besbelli olmaktadır diyen Bahçeci, “Bunun nedenine bakacak olursak; Göğüs kanseri hücreleri insülin reseptöründen hayli zengindir ve bunların birçok fötal yani anne karnındaki reseptörlerdir (IR-A). Bu reseptörler hücre büyümesi ve çoğalmasını sağlayan ‘İnsülin Gibisi Büyüme Faktörü-1’ (IGF-1) ile etkileşime basitçe girmekte ve sonuçta insülin hormonunun hücre çoğalmasını yani mitoz bölünmesini uyarmasına yol açmaktadır. Böylelikle bir bayanda insülin seviyesi ne kadar yüksek ise hem kanser hücrelerinin gelişmesi hem de bu hücrelerin çoğalmalarını neden olmaktadır” sözlerini kullandı.
YAŞLANMAYLA BİRLİKTE ÇABUCAK HERKESTE ÇIKIYOR
Son yapılan çalışmalarda insülin direncinde sık olarak kullanılan Metformin’in Adenozin Monofosfat-Aktive Protein Kinaz yoluyla kanser gelişme ihtimalini ve kanserden vefat riskini azalttığının da ortaya konulduğunu ve insülin direncinin yaşlanmayla da alakalı olduğunun altını çizen Dr. Bahçeci, yaşlanmayla birlikte çabucak hemen herkeste insülin direncinin ortaya çıktığına da dikkat çekti. İnsülin direncinin önlenmesinin yaşlanmayı da yavaşlattığını kelamlarına ekleyen Bahçeci, “Bu nedenle tertipli idman ve sağlıklı beslenme tip 2 diyabeti önlemesi yanında yaşlanmayı da yavaşlatıyor. Yeniden insülin direncini azaltan etken hususu Metformin olan ilacın yaşlanmayı da azaltırken, ortalama hayat müddetini de yüzde 5.8 civarında arttırıyor. Sonuç olarak istikrarlı ve sağlıklı beslenerek, sistemli antrenman yaparak azaltılan insülin direnci sıhhatimizi muhafazası yaşlanmayı da geciktirmekte ve bir anti-aging tesire de sahip olmaktadır” diye konuştu.
OBEZİTE KANSER RİSKİNİ ARTTIRIYOR
Öte yandan, obezitenin hem göğüs kanseri riskini hem de kanser nüksünü ve kanserden vefatı yüzde 25-50 oranında arttırdığının saptandığını söyleyen Bahçeci, “Üstelik bu artışın göğüs kanserindeki değerli olan östrojen hormon reseptör durumundan da bağımsız olduğu gösterilmiştir” diye kelamlarını tamamladı.
Haber7
