Nedim Şener’in bugün Hürriyet Gazetesi’nde yer alan köşe yazısı şöyle;
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişiminden iki hafta sonra 28 Temmuz günü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CNNTürk televizyonunda yaptığı bir konuşmada, FETÖ’nün bulunduğu tüm ülkeler için tehlike olduğunu belirtirken şu öngörüde bulunmuştu: “Büyükelçiliklerimizle birlikte bunlarla ilgili bilgileri aktarmaya başladık. Tehlikeyi görmeye başladılar. Kırgızistan mesela, orada da darbe girişimi yapabilirler. Bu sefer Kırgızistan’da bir darbe olursa bunu FETÖ yapar. Orada tüm kurumlara yerleşmiş durumdalar. Kırgızistan’da daha önce birçok darbe oldu (…) Oradaki en büyük yapılanma FETÖ’dür. Gerekli bilgileri veriyoruz.”
SADECE DÖRT YIL SONRA
Aradan dört yıl geçti, beklenen oldu. Parlamento seçimleri sonuçlarına itiraz eden 12 muhalefet partisi taraftarları ayaklandı ve önce hükümet düştü, ardından cumhurbaşkanı Ceenbekov istifa etti. Ülkeyi tanıyanlar, ayaklanmanın arkasındaki FETÖ rolünü ifade etti.
Nitekim Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün videokonferansla bağlandığı Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin akademik yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’ndeki FETÖ tehlikesine tekrar değinirken şunları söyledi: “FETÖ tehdidi hâlâ devam ediyor. Hangi kisveye bürünürse bürünsün, uluslararası bir suç şebekesi ve silahlı bir terör örgütünden bahsediyoruz. Bu örgüt yalnızca ülkemiz için değil, diğer kardeş ülkeler için de büyük tehdittir. Örneğin Kırgızistan’da yaşanan gelişmeleri sizler de takip ediyorsunuz. Bu ülkenin bugün içinde yaşadığı süreçte bu karışıklığa sebep olan ya da karışıklığı körükleyen en önemli aktörlerden bir tanesi de maalesef FETÖ ve onların Kırgızistan’daki yapılanmasıdır. Türkiye’de 15 Temmuz hain darbe girişimi olduğu zaman ben değişik vesilelerle bu terör örgütünün özellikle kardeş Kırgızistan ile de güçlü bir yapılanma içinde olduğunu vurgulamıştım. Ve gün geldiği zaman oraya da zarar verebileceğini hatırlatmıştım. Bugün oradaki kardeşlerimiz bunu kendi gözleriyle gördü.”
CIA VE FETÖ ÜRÜNÜ
Hükümet düştü, cumhurbaşkanı istifa etti ve Kırgızistan’da iki aylığına geçici bir hükümet oluşturuldu. Başbakan için “Kırgız milliyetçisi” denilse de FETÖ yapılanması ülkenin yönetiminde ciddi biçimde etkili. Milli eğitim bakanı olarak atanan Almazek Beisenaliev’in profiline bakınca ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Kestirmeden söyleyeyim: Kırgızistan Milli Eğitim Bakanı Beisenaliev, kelimenin tam anlamıyla bir FETÖ üyesi. Üniversite eğitimi sonrası Kırgızistan’da, Güney Afrika’da ve Türkiye’de FETÖ okullarında öğretmenlik yapmış. FETÖ’nün Bişkek’teki Ala Too (Ala Dağ) Üniversitesi’nde rektör yardımcılığı görevinde bulunmuş. Uzmanlığı eğitim olmakla birlikte, çalışma alanı Amerika Birleşik Devletleri’nin Orta Asya ve Kırgızistan dış politikası ve FETÖ elebaşı Gülen’in eğitim konusundaki faaliyetleri. Bu yönüyle, Amerikan merkezi haberalma teşkilatı CIA’in 1992 yılında FETÖ aracılığıyla Orta Asya ülkelerinde elde etmek istediği etkinliği ve nüfuz alanını temsil eden bir kişi.
ORTA ASYA’DA CIA VE FETÖ
Sovyetler Birliği dağılır dağılmaz, 1991 yılında Kırgızistan ile birlikte Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakiztan, Özbekistan, Tacikistan, Moğolistan gibi Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarını ilan etmiş, 1992 yılında da FETÖ vakit geçirmeden bu ülkelerin tamamında birden okullar açmıştı.
Bunlardan yalnızca Özbekistan, ülkedeki darbe girişimine ve devlet başkanı İslam Kerimov’a suikasta karıştığı için 1999 yılında tüm FETÖ unsurlarını sınır dışı etti, bazı kişileri de tutukladı.
Rusya ise 2002 yılında CIA ile ilişkisi nedeniyle mahkeme kararıyla FETÖ okullarını kapattı. FETÖ, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde halen doğrudan ya da dolaylı olarak faaliyetlerine devam ederken, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Tacikistan’da okullarını ya devlet bünyesine katarak, ya ortaklık yapısını değiştirerek ya da isim değişikliği ile çalıştırıyor. Tüm girişimlere rağmen bu okulları Türkiye’ye devretmeye yanaşmıyorlar.
Dolayısıyla FETÖ bugün bile bağlı olduğu ABD’ye Orta Asya’da nüfuz sağlayacak; siyasetçi, bürokrat, akademisyen, asker, polis, yargıç, gazeteci, öğretmen, kısaca ABD ajanı olacak kişileri yetiştirmeye devam ediyor.
ÖMRÜNÜ ABD VE FETÖ’YE ADAMIŞ
İşte Kırgız Milli Eğitim Bakanı Beisenaliev de bunlardan birisi. Tezi bile FETÖ elebaşı Gülen’in pedagojisi üzerine. Sadece tez değil, bu konuda yayınlar, makaleler yayınlamış birisi.
Ömrünü adeta ABD’nin Orta Asya faaliyetlerine ve FETÖ’nün eğitim çalışmalarını tanıtmaya adamış birisi. 2013 yılında John Hopkins Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Gülen Sempozyumu’nda yaptığı konuşması, ‘Fetullah Gülen’in Pedagojik Görüşleri ve Orte Asya’daki Kurumlar Üzerinde Uygulanışı’ başlığını taşıyor.
Konuşmasında, FETÖ’yü eğitimi gelişmenin temeli olan bir hareket olarak gördüğünü söyleyen Beisenaliev, örneklemeyi de Kazakistan’daki KATEV (Kazak Türk Okulu), Tacikistan’da ŞELALE (Tacik-Türk Okulu), SEBAT (Kırgız-Türk Okulu) örnekleri üzerinden kıyaslama ile yapmıştı.
Ayrıca Kırgızistan’da, Güney Afrika’da ve Türkiye’deki FETÖ okullarında öğretmenlik yaptığından övgü ile bahseden yeni milli eğitim bakanı, Amerika, İngiltere ve Avrupa ülkelerinde yaptığı konuşmalar ve sunumlarda hep ABD politikalarını ve FETÖ eğitim kurumlarını anlatmış. FETÖ elebaşını “çağın büyük düşünürü” diye tanıtan Beisenaliev’in 50’den fazla makalesi ve aldığı ödüller, sertifikalar da bu konuda.
Beinsenaliev’in milli eğitim bakanı olarak atanması, ayaklanmadaki rolü nedeniyle FETÖ’ye ödül niteliği taşıyor. Böylece 9 ilkokul ve ortaokul, 16 lise, Silk Road ve Cambiridge adlı iki uluslararası okul ile Atatürk Ala Too Üniversitesi ile ülke genelindeki öğrenci ev ve yurtları da en üst düzeyde korunacak ve daha da gelişecek.
FETÖ, AMERİKA DEMEKTİR
Gerçi FETÖ Kırgızistan’da hep en üst düzeyde koruma altındaydı; eski Cumhurbaşkanı Atambayev, Türkiye’nin çabalarına karşı FETÖ’yü hep korudu. Yerine gelen ve ayaklanmayla istifa eden, Rusya’ya yakın olan Cumhurbaşkanı Ceenbekov tehlikenin farkındaydı ama gücü FETÖ’nün ülkeden temizlenmesine yetmedi.
Çünkü FETÖ dediğimiz şey Amerika çıkarlarıdır, o çıkarlar için hizmet eden bir istihbarat operasyon aracıdır. FETÖ ile mücadele edecek olan Amerika ile karşı karşıya gelmeyi göze alacak. Bunun için önce siyasi gücün, ardından Amerika’yı karşına alma cesaretin olacak, yoksa yenilgi kaçınılmazdır.
Kırgızistan’da yaşananların adı “Amerikan-Rus nüfuz savaşıydı”. FETÖ, ABD adına tetikçiydi. Ayaklanma ile FETÖ de yönetim değişikliğindeki rolü ile ödülünü aldı ama asıl Amerika, siyasi kaosun arkasındaki rolü ile Kırgızistan gibi bir ülkede güçlü nüfuzunu koruyarak savaşın kazananı oldu.
Haber7