Büyük Anadolu Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kadir Dicle, yenilen yemeğin ağıza geri gelmesi, mide ekşimesi – yanması, uyurken ağızdan su gelmesi üzere şikayetlerin reflü hastalığına işaret olduğunu belirterek, bu hastalığın tedavisi için geç kalınmaması gerektiğini tabir etti. Reflünün kimi hastalarda hayat usulünün değişiminin yanı sıra ilaçlı tedavi, kimilerinde ise cerrahi teşebbüs uygulanması gerekebildiğine dikkat çeken Opr. Dr. Kadir Dicle, hayat konforunu bozan reflü hastalığının tedavisi için geç kalınmaması gerektiğini belirterek, kıymetli açıklamalarda bulundu.
YEMEK BORUSU ASİDE GÜÇLÜ DEĞİL
Yemek borusunun mide üzere aside sağlam olmadığını lisana getiren Kadir Dicle, “Reflü mide içeriğinin yemek borusuna kaçması üzere özetleyebiliriz. Mide diafragmanın altında, karın boşluğunun sol üst kısmında yer alan sindirim kanalının en geniş kısmıdır. Mide özofagus (yemek borusu) ile duedonum (on iki parmak bağırsağı) ortasında yer alır. Midenin girişinde ve çıkışında iki adet açıklığı vardır. Bunlar kapalı haldedir besin geçişinde açılır. Özofagus ile birleştiği açıklığa ostium cardiacum, duedonum ile birleştiği yere ostium pylorcium ismi verilir. Mide içeriği asitli bir ortamdır. Mide duvarı aside sağlamdır. Ancak yemek borusunun yapısı aside güçlü değildir. Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması, özofagusun alt uç bölgesindeki mukozada hasarlanmaya yol açar. Bu da göğsün art bölgesinde yanmaya neden olur. Yemek yediğimizde bilhassa bazen acılı yediğimizde mide içeriği ağıza yanlışsız acı su formunda gelir buda kapağın yetersizliğinden ötürü oluşur” dedi.
TEDAVİ İÇİN GEÇ KALMAYIN
Tedavi tekniği ve sonrası için de ihtarlarda bulunan Dicle, şunları söyledi:
“Gastroözofageal reflü hastalığında yani midenin girişindeki kapağın deforme olduğunda hastanın hayat konforu bozulur. Daima midesinin kalması biçiminde ağzına acı su gelmesi, gece ağzının yastığa akması olur. Hastanın göğsünde sırtına vuran ağrı oluşur. Bunu laparoskopik olarak karından üç ya da dört delikten girerek midenin üst kısmına fundus dediğimiz geniş kısmın etrafını sararak ve gerisindeki kurusları daraltarak bu genişliği eski olağan haline getiriyoruz. Hastaların böylece yemekleri boğazına gelmiyor, geri kaçmasını engelliyor. Ömür konforu da düzeliyor. Mide asidine yönelik kullanılan ilaçlarda bırakılmış oluyor. Çok kolay bir ameliyattır. Şahısların korkmaya gerek kalmadan bu süreci yaptırmaları kendi sıhhatleri açısından da rahatlatıcı olacaktır.”
Haber7
