Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, banka ve dalın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını devrindeki çalışmaları hakkında bilgi verirken, geleceğe ait öngörülerini paylaştı.
2020 yılı boyunca Kovid-19’un yarattığı belirsizlikler ve salgına dair gelişmelerin ana gündem hususu olduğunu söyleyen Binbaşgil, bu beklenmedik sıhhat krizinin dünya iktisadında yıllardır görülmeyen bir ekonomik sarsıntıya ve kapanmaya neden olurken, global aktivitede de bariz bir daralmayı beraberinde getirdiğini tabir etti.
Binbaşgil, birçok ülkenin, iktisada takviye olmak için para ve maliye siyasetleri yoluyla büyük ölçekli makroekonomik teşvikler sağladığını belirterek, “Bu teşvikler çerçevesinde merkez bankalarının faiz oranlarını çok düşük düzeylere getirmeleri, klâsik olmayan likidite takviyelerini, varlık alımlarını belirtebiliriz. Türkiye iktisadında ise 2019 yılında atılmaya başlayan adımlara paralel olarak bir toparlanma bekliyorduk. Fakat 2020’nin başlarında kendisini iyice belirli eden olumlu gidiş pandemi nedeniyle kesintiye uğradı.” diye konuştu.
‘SEKTÖR SÜRECE HAZIRLIKLIYDI’
Hakan Binbaşgil, salgın sürecinin bankacılık kesimi açısından da değerli bir operasyonel test olduğunu söyledi.
İçinden geçilen inanılmaz sürece karşın kesimin sağlam yapısını koruduğuna dikkati çeken Binbaşgil, yüksek sermaye yeterlilik oranı, güçlü likidite yapısı ve milletlerarası fonlara erişim kapasitesi ile ülke iktisadına katkıda bulunmaya devam ettiğini vurguladı.
Bankaların gelişmiş dijital ve teknolojik altyapıları ile sürece süratlice adapte olurken, kısıtlara karşın her türlü faaliyetlerini sürdürerek sistemin işlerliğini koruduğunu belirten Binbaşgil, “Genel olarak bakıldığında, bankacılık bölümümüzün sürece son derece hazırlıklı yakalandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.” tabirlerini kullandı.
‘BAŞARILI BİR YIL OLDU’
Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, müşterilerin ve çalışma arkadaşlarının sıhhatini müdafaanın kendilerinin temel öncelikleri ortasında olduğunu belirtti.
Bunun yanında sağlam finansallar, güçlü teknolojik altyapı ve nitelikli çalışanlara kesintisiz hizmet vermeyi sürdürdüklerini anlatan Binbaşgil, bunu yaparken hizmet kalitesinden de ödün vermediklerini lisana getirdi.
Binbaşgil, sürece epey süratle adapte olduklarını, müşterilerin her türlü gereksinimi için onların yanında olmaya çalıştıklarını söyledi.
Teknoloji, güvenlik ve irtibat altyapısı sayesinde süratli bir biçimde meskenden çalışma modeline geçtiklerini söz eden Binbaşgil, şöyle devam etti:
“Teknolojik donanımları ile çalışma arkadaşlarımız nerede olurlarsa olsunlar müşterilerimizin gereksinimlerine anında yanıt verdiler. Bu süreçte, insani dokunuşların kıymetine olan inancımızla milyonlarca müşterimizi şahsen aradık. Onların sıhhatlerini sorduk, dijital olarak gerçekleştirebilecekleri süreçlere dair bilgiler verdik. Sıhhat çalışanlarının ve belli bir yaşın üzerindeki müşterilerimizin ise müşteri temsilcisine bağlanmalarını önceliklendirerek onların hayatlarını kolaylaştırmaya çalıştık. Tüm bu açılardan değerlendirdiğimizde, Akbank için sürecin iyi yönetildiği, başarılı bir yıl oldu.”
Hakan Binbaşgil, 2020 yılını, yıl sonu beklentilerine paralel kapatmayı beklediklerini söyledi. Üçüncü çeyrek prestijiyle iktisada sağladıkları kredi dayanağını 276 milyarı nakdi olmak üzere toplam 322 milyar TL düzeyine çıkardıklarını belirten Binbaşgil, dördüncü çeyrekte de TL kredilerde bir ölçü pazar hissesi kazanımı elde ettiklerinin altını çizdi.
Toplam mevduatın 294 milyar TL’ye, etkinlerin ise 486 milyar TL’ye ulaştığını söz eden Binbaşgil, “Türk bankacılık bölümünün yılın 2. yarısındaki sendikasyonları için referans oluşturan işlemimizle sendikasyon piyasasını tekrar açan banka olduk. 19 ülkeden 36 bankanın iştirakiyle yaklaşık 800 milyon dolar fiyatında sendikasyon kredisi sağladık. Bu güçlü devirde yatırımcıların sürecimize gösterdikleri ilgi, Akbank’a ve ülkemizin bankacılık kesimine duyulan itimadın bir sonucu olarak görülmektedir.” formunda konuştu.
‘YATIRIMLARIN KARŞILIĞINI ZİYADESİYLE ALDIĞIMI BİR PERİYOT OLDU’
Hakan Binbaşgil, Akbank’ta uzun bir müddettir bütünsel bir dijital dönüşüm stratejisini hayata geçirdiklerini belirtti.
Hizmet modellerini, iş yapış hallerini daima olarak tekrar ele aldıklarını, müşterilerle olan etkileşim noktalarını güçlü analitik yetkinliklerle yine biçimlendirdiklerini anlatan Binbaşgil, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu süreç dönüşüm programımıza verdiğimiz kıymetin ve yaptığımız yatırımların da karşılığını aldığımız bir devir oldu. Bu sayede müşterilerimizin değişen davranışlarını ve beklentilerini karşılayabildik. Esasen başlamış olan dijital öncelikli etkileşim modeli muhtaçlığının pandemi ile birlikte ortaya çıkan fizikî temastan kaçınma ihtiyacı ile birleştiğini ve hızlandığını somut bir formda gözlemledik. Müşterilerimiz, bankacılık süreçlerini çok daha büyük bir ivme ile dijital kanallarımıza kaydırdılar. Aylık uygulamamıza giriş sayısı 2019 sonuna kıyasla yüzde 24 artış gösterdi. Daha evvel dijital kanalları yüklü olarak görüntüleme, bilgi alma üzere süreçler için faal olarak kullanan müşterilerimizin kıymetli bir kısmı, finansal süreçlerini de taşınabilir kanaldan yapar hale geldiler. Akbank Mobil’in bankada yapılan toplam finansal süreç adetlerindeki hissesi 15 puan arttı. Mobilden finansal süreç yapan müşteri sayımız yüzde 18 artarken, mobilden yapılan finansal süreç adetlerinde yüzde 73’lik artış gördük.”
‘ÖNEMLİ YENİLİKLERE İMZA ATTIK’
Haan Binbaşgil, inovasyon kültürünün Akbank’ta yaygınlaşmasından ve çalışma anlayışının ayrılmaz bir kesimi haline gelmesinden çok memnun olduğunu söyledi.
2020’de de Akbank’ı ayrıştıran kıymetli yeniliklere imza attıklarını anlatan Binbaşgil, Türkiye’de kredi kartlarında “Digital First” programını hayata geçiren birinci banka olduklarını belirtti.
Binbaşgil, artık müşterilerin müracaatları onaylanır onaylanmaz kart bilgilerini çabucak görüntüleyebildiklerini ve kartlarını anında kullanabildiğini söz etti.
2020 yılında dijital ödemeler dünyasında fark yaratacak bir öteki tekliflerinin ise “Akbank Cebe POS” olduğunu aktaran Binbaşgil, “Üye işyerlerimiz ceplerine indirdikleri ‘Cebe POS’ uygulamaları ile anında hem temassız hem de QR ile ödeme alabilir hale geldi ve yeniden Türkiye’de birinci sefer olarak 250 TL ve üzeri süreçlerde pin girişi ile süreç yapabilme imkanına sahip oldu. Dijital dönüşüm programımıza verdiğimiz ehemmiyeti, salgın süreci tahsilleriyle artırarak sürdüreceğiz, yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu yeniliklerimizin kapsayıcılık ismine da ülkemize değerli katkıları olacaktır.” diye konuştu.
Hakan Binbaşgil, uzun vadede paha yaratmayı benimseyen iş yaklaşımı ve etraf dostu uygulamalarıyla bu yıl da sürdürülebilirlik konusunda değerli adımlar attıklarını söyledi.
Türkiye’nin en büyük Sürdürülebilir Kredi Mukavelesi’nin bir modülü olarak Türkiye’de yenilenebilir güç yatırımlarına katkı sağladıklarını belirten Binbaşgil, ayrıyeten, ülkenin düşük karbon iktisadına geçişine dayanak vermek hedefiyle, salgın periyodunda Türk bankacılık bölümünün birinci Yeşil Bono ihracını gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Binbaşgil, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki periyotta de etraf yatırımlarımızı ve sürdürülebilirlik odaklı kredi faaliyetlerimizdeki artışa paralel biçimde sürdürülebilir finansmana dayalı borçlanma süreçlerini önceliklendirmeye devam edeceğiz. Bu faaliyetlerimize ek olarak, toplumsal yatırımlarımız, çalışanlarımıza sunduğumuz gelişim imkanları ve finansal kapsayıcılıkla ilgili projelerimizi de ilerleteceğiz. Gençlerimize daha yaşanabilir bir dünya bırakmamız gerekir. Sürdürülebilir bir gelecek için üstümüze düşen sorumlulukları ziyadesiyle yerine getireceğiz.”
Binbaşgil, 2020 yılındaki başarılarıyla memleketler arası saygın platformlarca değerli ödüllere layık görüldüklerini söyledi.
Euromoney tarafından dünyadaki ülkelerin 160’tan fazlasını kapsayan, dünya nüfusunun ise neredeyse yüzde 85’ini temsil eden bir coğrafyanın en iyisi seçilerek “Gelişmekte Olan Piyasaların En Düzgün Bankası” unvanına layık görülen birinci Türk bankası olduklarına dikkati çeken Binbaşgil, “Bu mükafatı ülkemize ve ülkemizin güçlü bankacılık bölümüne kazandırmaktan büyük memnunluk duyuyoruz.” dedi.
‘İYİLEŞME DEVAM EDECEKTİR’
“Aşıya ait olumlu gelişmelerin ve olağanlaşma adımlarının da tesiriyle 2021 yılının ekonomimiz açısından daha olumlu bir yıl olacağını düşünüyoruz.” diyen Binbaşgil, makro seviyede finansal piyasaların işleyişine ve bankacılık bölümüne yönelik değerli adımların atıldığını söyledi.
Binbaşgil, “Şeffaf ve öngörülebilir siyasetlerin kararlılıkla devam etmesi durumunda, ekonomimizdeki iyileşmeler devam edecektir. Gerek ülkemizin CDS primi gerekse kurdaki düşüşler son derece olumlu gelişmeler.” sözlerini kullandı.
Hakan Binbaşgil, bankaların geçen aylarda düşük faiz ortamında kıymetli bir büyüme sergilediklerini söyledi.
Şu sıralarda artan faiz oranları sonucunda bankaların kaynak maliyetlerinin yükselmekte ve karlılıklarının bundan olumsuz etkilenmekte olduğunu belirten Binbaşgil, “Ancak bu süreç geçicidir. Faizler ileride tekrar düşme trendine girdiğinde ve stabilize olduğunda da tam zıddı bir durum yaşanacaktır. Bankalar güçlü sermayeleri ve ayırdıkları karşılıklar sayesinde pandeminin mümkün tesirlerine karşı da sağlam ve hazırlıklıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
‘TÜM GEREKLİ ŞARTLARA SAHİBİZ’
Hakan Binbaşgil, Akbank’ın bugün yüksek sermayesi, güçlü likiditesi, son teknoloji altyapısı ve nitelikli bankacıları ile yüksek büyüme potansiyeline sahip bir banka olduğunu vurguladı.
Bu potansiyeli daha da güçlendirmek için yatırımları da aralıksız sürdüreceklerini söyleyen Binbaşgil, “Önümüzdeki yıl, toparlanma süreciyle birlikte hızlanacak ekonomik aktiviteyi desteklemeye devam edeceğiz. Etkin kalitemizi de gözeterek büyümeyi sürdüreceğiz. Güçlü analitik altyapımız da bu süreçte müşterilerimize en gerçek tahlilleri sunmamıza dayanak olacak. Önümüzdeki devirde sağlıklı bir formda büyümek için tüm gerekli şartlara sahibiz.” sözlerini kullandı.
Geleceği yine şekillendirecek bir periyodun içinden geçtiklerini belirten Binbaşgil, sürecin zorluklarına ve belirsizliklerine karşın, yenilikçi çalışmalarla geleceği kurgulayarak öncülük etmeye ve dijital dönüşüm seyahatlerine sürat kesmeden devam edeceklerini lisana getirdi.
Binbaşgil, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dönüşüm için merkezde insanın ve kültürün olması gerektiğine inanıyoruz. Teknolojileri üreten, geliştiren ve kullanan çalışanlar ile buna imkan veren kurumsal kültürün muvaffakiyetin anahtarı olduğunu inanıyoruz. Hayal ettiklerimizi gerçekleştirebilmemiz için çalışma arkadaşlarımızı yarınlara hazırlamamız, teknolojiden yararlanarak kendilerini ve yaptıkları işleri dönüştürmeleri için fırsat ve imkan sağlamamız gerektiğini biliyoruz. Dönüşümün yeni rolleri de beraberinde getirdiğinin farkındayız. Bu nedenle, teknolojik dönüşümün odağında insan ve kültürün olması gerektiğine olan inancımızla, grup arkadaşlarımızı yeni yetkinliklerle geleceğe hazırlamayı sürdüreceğiz. Çalışanlarımıza en iyi şartlarda gelişim imkanı sunuyor, tasarım odaklı düşünme ve inovasyon üzere alanlarda onları güçlendirerek kurum kültürünü geliştiriyoruz. Genç yeteneklerin de bankamızı tercih ettiğini görmek hepimizi çok memnun ediyor.”
“Ülkemizin geleceğine ümitle bakıyoruz”
Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, “Uluslararası standartlardaki bankacılık anlayışımız, sağlam bilançomuz ve güçlü dijital altyapımızla Türkiye iktisadı ve gerçek kesiminin büyümesine dayanak sağlamak için kaynak yaratmaya devam edeceğiz. Ülkemizin geleceğine ümitle bakıyoruz. Türkiye’nin potansiyeline olan inancımızla yatırımlarımıza devam edeceğiz.” diyerek kelamlarını tamamladı.
Haber7
