12 Temmuz Pazartesi günü saat 10.30’da başlayan merasim; Hafıza 15 Temmuz Müzesi’nde gerçekleşti. Program, pandemi kuralları nedeniyle yalnızca basın mensupları, şehit yakını ve gazilerden oluşan davetlilere açık olarak gerçekleşti.
KADEM İdare Konseyi Lideri Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM Lider Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, 15 Temmuz Derneği Lideri İsmail Hakkı Turunç, 15 Temmuz Derneği İdare Heyeti Üyesi ve Şehit İlhan Varank’ın ablası Ayşe Arslantürk ile şehit yakını ve gazilerin katıldığı program, müze çeşidiyle başladı. Şehitler için okunan Kuran-ı Kerim ile devam etti.
Programda ayrıyeten, KADEM’in yürüttüğü ve 15 Temmuz şahitliklerinin anlatıldığı görüntülerden oluşan Biz 81’iz projesine gelen his yüklü görüntülerden özel bir kesit gösterildi.
Dernek liderleri ve KADEM Lider Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın konuştuğu programda, şehit yakınları ve gaziler de o geceye ve bugüne dair hislerini paylaştı.
Merasimde konuşan KADEM İdare Heyeti Lideri Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, “Evet, o geceye ilişkin bir öfke var lakin onun yanında çok büyük bir gurur var. Zira o gün tank, top, mevt korkusu hiçbir şeyi dinlemeden sokağa çıkan insanların ülkesi burası. Evet yalnızca Türkiye’de darbeler olmuyor, dünyanın pek çok yerinde oluyor. Türkiye’de çok daha fazla oluyor. Bir ritüel üzere yani her 10-15 yılda bir tekrarlanan bir hadise bu maalesef. Fakat dediğimiz üzere biz 15 Temmuz’da vatanımıza canımız kıymetine sahip çıktık.” tabirlerini kullandı.
KADEM Lider Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da 15 Temmuz’un darbeler tarihinde, ulusal irade ile engellenen birinci darbe teşebbüsü olduğunu, sokağa inen halkın, bu yüreği Çanakkale’den, Ulusal Gayret’ten, yere düşmemiş bayraktan, şehitliklerin dipdiri ruhundan aldığını lisana getirdi. Geçen 5 sene içinde 15 Temmuz’un unutulmaması, bu büyük travmanın tarih sayfalarına kazınması için çok çalıştıklarını belirtti.
Ulusal iradenin dokunulmaz olduğunu vurgulayan Sümeyye Erdoğan Bayraktar, kendi dünya tasavvurundan oburunu kabullenemeyenlerin, millete üstten bakanların, darbelere her vakit haklı münasebetler bulduğunu aktardı. “Bu iki yüzlülüğü, maalesef yalnızca burnumuzun gibinde değil, hudut ötesinde de gördük. Demokrasi ve özgürlüklerin beşiği Batı dünyası, Türkiye’de ve Orta Doğu’daki tüm darbelere karşı sus pustur. O nedenle demokrasi ve tam bağımsızlığın ne olduğunu lakin bu kavramlara ‘ama’sız, ‘fakat’sız inanların anlatabileceğine yürekten inanıyorum.” diye konuştu.
Bu tip odakların illüzyon sanatındaki maharetlerini, emelleri uğruna insanları nasıl kıyımdan geçirdiklerini ve nasıl canavarlaşabildiklerini anlatmayı, benzeri olayların önüne geçebilmek için kaçınılmaz gördüklerini söz eden Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Biz 81’iz” projesinin düşünsel altyapısında bu kabulün olduğunu şu sözlerle vurguladı:
“İstedik ki duymayan kalmasın. Şimdi anlatılmamış, birçok öykü gün yüzüne çıksın. 81 vilayetimizde, tıpkı anda yaşadığımız, o zifiri karanlık gecenin, nasıl aydınlığa kavuştuğunun kaydını tutalım istedik. Her vilayetimizden insan kıssaları topladık.”
Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Biz 81’iz dijital hafıza projesini 15 Temmuz Müzesi’nde korumak ve daha büyük kitlelere ulaşmasını sağlamak için 15 Temmuz Derneğine devrettiklerini de kelamlarına ekledi.
Şehit yakınlarının da hislerini paylaştığı program sonunda dernek yöneticileri ile şehit aileleri ve gaziler hatıra fotoğrafı çektirdi.
BİZ 81’İZ NEDİR?
15 Temmuz darbe teşebbüsünü şahitlerin lisanından gelecek kuşaklara aktarmayı hedefleyen dijital hafıza projesi “Biz 81’iz”, 15 Temmuz darbe teşebbüsünü şahitlerin lisanından kayıt altına aldı. Proje, düzenlenen programla birlikte 5 bini aşkın görüntüyle birlikte toplumsal hafızanın görsel bir kesimi olmak üzere 15 Temmuz Derneği’ne devrediliyor.
Haber7
