Tümgeneral Hafaci, Bağdat’ta AA muhabirine Sincar’daki güvenlik durumundaki son gelişmelerle terör örgütü PKK ve Haşdi Şabi’nin varlığıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
PKK FAALİYETLERİNE MÜSAADE VERİLMEYECEK
Bağdat ve Erbil ortasında imzalanan Sincar Mutabakatı’na bağlı olduklarını ve uygulanması için çalıştıklarını tabir eden Hafaci, “Emniyet yetkilileri, Sincar içerisinde hiçbir silahlı yapıya izin verilmeyeceği konusunda ısrarcı. Başkomutanın da (Başbakan Kazımi) Sincar Muahedesi’nin muvaffakiyete ulaşması için verdiği talimatları nettir. Sincar’da ordu, polis, Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı ve İstihbarat dışında hiçbir silahlı yapının (PKK terörü) faaliyet göstermesine müsaade verilmeyecek.” dedi.
BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ
PKK terör örgütünün bölgenin neresinde bulunduğu sorusuna karşı ise Tümgeneral Hafaci, şu yanıtı verdi:
“Sincar’daki askeri birlikler ordu ve federal polis gücünden oluşuyor. İlçede yalnızca Irak bayrağı göndere çekilmiş durumda. Oradaki güvenlik güçlerine karşı hiçbir hücuma da müsaade (PKK yandaşları saldırmıştı) edilmeyecek. Sincar’daki tüm karargahların (PKK’nın bulunduğu) boşaltılmasında başarılı olduk. Sincar halkı Ezidiler ve başka bileşenlerle birlikte çalışacağız.”
HAŞDİ ŞABİ’NİN SİNCAN’DAKİ VARLIĞI
Haşdi Şabi’ye bağlı silahlı milis yapılardan kimi birliklerin Sincar’a kaydırıldığı sav edilmişti. Kelam konusu tezler üzerine Iraklı kumandan, “Sincar’da bu minvalde hiçbir silahlı yapı bulunmadığını ileri sürerek, ayrıyeten silahlı kümelerin Sincar’a geri dönmesine de müsaade verilmeyeceğini kaydetti.
Hafaci, Sincar’da Peşmerge ile iş birliği konusuna da değinerek, bölgede askeri ve güvenlik alanında yüksek seviyeli koordinasyondan bahsetti.
GÜVENLİK GÜÇLERİ İÇİN RİSK OLUŞTURUYOR
Askeri olarak bitirildiği açıklansa da Irak güçlerine vakit zaman taarruzlarda bulunan terör örgütü DEAŞ’ın durumu ve bulunduğu bölgelerle elebaşı takımı hakkında değerlendirmelerde de bulunan Hafaci, “DEAŞ, şimdi bitmedi ve varlık gösteriyor. DEAŞ hala güvenlik güçleri için bir risk oluşturuyor. DEAŞ, varlığını savaş sırasında sivillerin ortasında saklanarak uyuyan hücreleri aracılığıyla gösteriyor. Bu uyuyan hücrelerin barındırılması ve onlara dayanak verilmesi de diğer sorun.” diye konuştu.
Hafaci, Irak güvenlik güçlerinin DEAŞ’a karşı yeni atılımlar ve vizyon geliştirdiğini tabir ederek, bu konuda iyi sonuçların alındığını söyledi. “Örgütün planladığı birçok saldırıyı önledik ve suçluları yakaladık.” diyen Hafaci, örgüte üye şahıslar hakkında geniş tabanlı dataya sahip olduklarını aktardı.
DEAŞ VATANDAŞLARI YANINA ÇEKME GÜCÜNE SAHİP Mİ?
Terör örgütü DEAŞ’ın vatandaşları yanına çekme gücü ve kabiliyetinin olup olmadığı konusunda ise Hafaci, şunları kaydetti:
“DEAŞ, yeni savaşçı yaratma gücünü kaybetti ve yalnızca elinde bulunan savaşçıları koruyor. Örgüt, bazen de şantaj yoluyla safına savaşçı katmak istiyor fakat bu sistemi başarısız oldu. DEAŞ, insan kaçırma hareketlerine girişti onu da istihbarı metotlarla durdurduk. DEAŞ’ın mali gücü de kalmadı, bu sefer vatandaşları tehdit etme ve yol kesme işlerine girişti ve uyuşturucu kaçakçılığı yapmaya başladı. DEAŞ, gizli kalma durumunu ‘çoban’ görünümüyle değiştirdi ve üyelerine ‘topluma karışmayın ve konuşmayın’ talimatı verdi. DEAŞ, güvenlik güçlerine karşı geniş çaplı saldırı gücüne artık sahip değil. Dicle Irmağı ve ormanlık alanlarda gizlenerek askerlere karşı keskin nişancılar kullanıyor. Örgütte bulunanlar artık eski hayatlarına geri dönemezler zira elleri kanlı.”
Tahsin Hafaci, terör örgütünün kriz yaşadığını ve son bir ayda çok sayıda başkanının öldürüldüğünü söz ederek, “DEAŞ, hem tek tip liderlik hem de gayri merkezi yapılanma sistemiyle çalışıyor. Üyeleri, lider kadroya dönmeden hareketlerde bulunur ki; bu da hem hayatta kalmasını sağlar hem de gelen talimatları yerine getirmiş olur.” değerlendirmesini yaptı.
DEAŞ’LI AİLELERİN DURUMU
Hafaci, DEAŞ üyelerinin ailelerinin durumu hakkındaki soruyu da cevaplayarak, birçok Arap, Avrupa ve Asya ülkesinin eli kana bulaşmamış DEAŞ’li ailelerini teslim aldığını bildirdi ve “Halkımıza karşı cürüm işleyenler bulunuyor ve onlar Irak maddelerine nazaran yargılanacak. Cürüm işlemeyenlerin ülkesine dönmesine zaten izin verdik.” dedi.
Haber7