Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre’deki gayriresmi Kıbrıs konferansında Kıbrıs’ta hâkim eşitliğe dayalı tekliflerini Türkiye’nin de takviyesiyle müzakere masasına koymalarının büyük yankı uyandırdığını belirterek “Rum İdaresinin KKTC’ye, Kıbrıs Türk halkına ve şahsıma karşı büyük bir operasyon başlattığını görmekteyiz.” tabirini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY) önderi Nikos Anastasiadis’in açıklamaları ile kimi gazetelerde yer alan şahsına yönelik argümanları yazılı yanıtladı.
Farklı niyetlerle pek çok KKTC vatandaşının “Kıbrıs Cumhuriyeti” kimliği ile pasaportunu aldığını fakat bunun KKTC vatandaşlarının Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı oldukları manasına gelmediğini belirten Tatar, bunun Rum zihniyetinin dayatmasının bir sonucu olduğunu ve bu zihniyeti artık de siyasi hedefleri doğrultusunda kullanmaya çalıştıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Cenevre’de gerçekleşen gayriresmi 5 BM toplantısında, halkımız ve bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye tarafından desteklenen eşit hâkim iki devletin iş birliğine dayalı teklifimizi müzakere masasına koymamız büyük yankı yaratırken Rum İdaresinin KKTC’ye, Kıbrıs Türk halkına ve şahsıma karşı büyük bir operasyon başlattığını görmekteyiz.” tabirlerini kullandı.
Rum önder Anastasiadis’in, Paskalya iletisinde Kıbrıs Türklerinin Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vatandaşları olduğunu ileri sürdüğünü hatırlatan Tatar, Anastasiadis’in daha sonra yaptığı açıklamada da gerçek dışı tezini güçlendirebilmek için “97 bin Kıbrıslı Türk’ün Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ile pasaportunu aldığını” açıkladığını lakin bunun nedenlerini gizlediğini belirtti.
“ANASTASIADIS’IN ‘KIBRISLI TÜRKLER BİZİM VATANDAŞLARIMIZDIR’ AÇIKLAMASININ HİÇBİR BEDELİ YOKTUR”
Tatar, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği yahut pasaportu alanların Rum İdaresi ile rastgele bir vatandaşlık bağı olmadığı üzere bu beşerler kendi devletleri olan KKTC’de yaşamakta, vatandaşlık misyonlarını KKTC devletine karşı yerine getirmektedir. Bu nedenle, Anastasiadis’in ‘Kıbrıslı Türkler bizim vatandaşlarımızdır’ açıklamasının hiçbir pahası yoktur ve belirttiğim üzere bu yalnızca siyasi gayelere yöneliktir.
Bu ortada, kimi gazeteler ile Rum gazeteleri eş vakitli olarak benim ‘Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu kullandığımı’ ileri sürerek birtakım haberler üretilmiştir. Bu haberlerin nerelerde üretilip nasıl servis edildiği de bilgimizdedir. İleri sürülen bu haberler yeni olmayıp bu bahiste birinci haber 2010 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) Cumhurbaşkanı adayını engellemek için yapılmış, şahsım ve UBP’nin bütün bakanlarının ‘Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu kullandıkları’ ileri sürülmüştü. Artık de Kıbrıs konusunun kritik evresinde Rum gazeteleri ile eş vakitli olarak bu haberlerin yapılması hayli dikkat caziptir.”
“AYDINLIK YARINLARA BİRLİKTE ULAŞACAĞIZ”
1960’ta doğan bir kişi olarak, başka herkes üzere o devrin yasal uygulamaları yeterince Kıbrıs Cumhuriyeti doğum evrakına sahip olması kadar doğal bir olayın olmadığını kaydeden Tatar, doğal olmayanın ise bunu kullanarak şahsının yıpratılmak istenmesi olduğunu tabir etti.
Tatar, “Bu hususta da kararım, o doğum evrakının iptal edilmesi istikametindedir. Bu mevzuda da teşebbüslerim olacaktır. Bu tıp haberleri üretenlere çağrım ise şayet Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportum varsa bu pasaportu en son ne vakit ve nerede kullandığımı ortaya koymalarıdır. Vatandaşlarımdan beklentim, Kıbrıs konusunun bu kritik kademesinde her türlü provokasyon ile provokatif haberlere karşı dikkatli ve uyanık olmaları, birlik ve beraberliğimizi korumalarıdır. Hiç kuşkum yok ki daha aydınlık yarınlara birlikte ulaşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Haber7
