Uzun müddettir konuşulan “Turan Ordusu” fikri, Türkiye’nin verdiği askerî eğitim, ortak tatbikatlar ve SİHA takviyesi ile güç kazanan Azerbaycan’ın Karabağ’da Ermenistan’a karşı elde ettiği muvaffakiyetin akabinde tekrar gündeme geldi. Son olarak Ulusal Savunma Bakanı Hulûsi Akar’ın Kazakistan’a gerçekleştirdiği kritik ziyarette iki ülke ortasında askeri eğitim ve iş birliği muahedesi Türk devletlerinin ortak ordu kurması için adımlar olarak değerlendirildi. ‘Turan Ordusu mümkün mü?’ sorusunu gazetemize cevaplayan uzmanlar, Türkiye’nin öncülüğünde kurulması beklenen bu ordunun bölgesel ve global her sorunda kelam sahibi olabileceğine dikkat çekti.
KIYMETLİ BİR GAYE
Prof. Dr. Kürşad Güçlü:
Bu, Türk dünyasında ve bilhassa Türkiye’de vakit zaman gündeme gelen bir mevzudur. Karabağ savaşıyla birlikte Türkiye-Azerbaycan askeri işbirliğinin sonuçları bu mevzuyu daha farklı bir boyuta taşıyor. 2013 yılında Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Moğolistan’dan oluşan teşkilata “Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Teşkilatı” ismi verilmişti. Çok da heyecan uyandırmıştı. Adeta öncü haberleri bile bir yerleri ürkütmüştü. Turan Ordusu çok değerli bir maksat ve şu an için bir heyecanın, bir ülkünün söyleme yansıması. Uzak vadede beklentinin de yüksek olacağının bir göstergesi. Hâlihazırda Türk Kurulu bünyesinde ortak askerî kapasitenin güçlendirilmesi ve teknik işbirliğinin somut adımlara taşınması üzerinde durmak gerekiyor. Ehemmiyetle belirtmek isterim ki; Gerekli zihinsel çerçeve ve milletlerarası istikrarlar kabul edilebilir düzeye ulaşmadan bu türlü projelerin çokça seslendirilmesi süreci akamete de uğratabilir. Karabağ uğraşı hak ettiği düzeye ulaştığında bunun Türk dünyasında büyük bir motivasyona sebep olacağının da altını çizmek isterim.
BİR GÜN KESİNLİKLE…
Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran:
Türk tarihinde, Orta Asya Cumhuriyetleriyle Osmanlı devletinin daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti’nin bu kadar çok yakınlaştığı hatta birbirine yakın dayanak verdiği periyot yok denecek kadar azdır. Hasebiyle Tovuz saldırısı ile başlamasının akabinde Azerbaycan ve Nahçıvan’da ortak yürütülen tatbikatlardan sonra gelişen durum. Daha sonra Ermenistan’ın saldırısı ve bu akınlara verilen yanıt ve Türkiye’nin manevi dayanağı ile çok kısa bir müddette kaybettiği topraklarının neredeyse tamamını alma durumuna geldi. Bu bütün Türk dünyasında memnuniyet oluşturdu. Türkiye’nin verdiği takviyenin bölgedeki istikrarları değiştirdiğini söylemek yanlış olmaz.
Bu bir Turan Ordusu’na masrafı mi? İnşallah masraf. Fakat bunları dillendirmek için şimdilik çok erken. Bunları söylemek birtakım mahfilleri de uyandırır. Aslında kuvvetli bir irade ortaya çıktığı vakit bugün imkânsız görünen şeylerin kısa müddette, orta yahut uzun vadede gerçekleşme ihtimalinin olabileceği görünüyor.
Türkiye Gazetesi
Haber7
