Gaziosmanpaşa Üretmen Camii’nde imamlık yapan Hadin Yılmaz, arta kalan vakitlerinde boks antrenörlüğü yapıyor. Ailesinin yıllar evvel yönlendirmesiyle imam oldu. 10 yıl sonra İstanbul’a gelen Yılmaz, içinde bir ukde olarak kalan boks hocalığını yapmaya karar verdi. Mesleğe 12 yıl evvel başlayan İmam Yılmaz, boks da büyük bir ilerleme kaydetti. Yılmaz, caminin bodrum katını kendi imkanlarıyla boks salonuna çevirdi. ‘Her şey bir gönüle dokunmak için’ sloganıyla yola çıkan imam Yılmaz, 40 öğrenciye boks eğitimi veriyor. Çocuklar ve gençlerle birlikte hem namaz kılıyor, hem de boks yapıyor.
“BİZZAT BEN DERS VERİYORUM”
12 yıldır imamlık yaptığını anlatan Üretmen cami imamı Hadin Yılmaz, “12 yıldır diyanette imam olarak misyon almaktayım. Şu anda Üretmen Cami’sinin bodrum katındayız. Spor benim için bir tutku yani daha çocukluğumdan kalan bir ukdeydi. Ama mesleğim gereği bunu icraata geçirme fırsatım olmadı. İstanbul dışında 10 sene misyon yaptım. İstanbul’a geldikten sonra bunu gerçekleştirmesi lazım diye düşündüm. Özel olarak burada boks çuvalı kurdum. Mahallenin gençlerine dokunacak biçimde neden yapmayalım diye düşündüm. Çabucak kendi grubumla istişare yaptık. 1 yıldır boks yapıyorum. Mahallemizin gençlerine dokunmak ismine burada bir faaliyet başlattık. Üç küme halinde 40 şahısla bu sporu yapıyoruz. Yaş ortalaması benim üzere olanlar var. 15-20 yaş aralığı ve çocuk kümemiz var. Onlara şahsen ben ders veriyorum” dedi.
“NAMAZDAN ÇABUCAK SONRA GELİYORUZ”
Gayesinin çocukların gönüllerine dokunmak olduğunu anlatan Yılmaz, “Amacımız ise gönüllere dokunmak. Aslında bizim sloganımız ‘Her şey bir gönüle dokunmak için’ bu parolayla yola çıktık. Sportif olarak onların bünyelerine sıhhat açısından da çok katkısı var. En kıymetli olan şey bu kardeşlerimizin kalbine ve maneviyatına dokunmaktır. Hepsi vatanına, milletine, ezanına, bayrağına, annesine, babasına güzel ve yararlı bireyler olmasıdır. Burada birlikte namaz kılıyoruz. Namazdan çabucak sonra buraya geçip spor yapıyoruz. Ruhumuzu doyuruyoruz sonra da burada kardeşlerimizle birlikte çalışıyoruz” formunda konuştu.
“HER MESCİTTE BUNUN OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gençleri namaza çağırmadan tabiatıyla geldiklerini anlatan İmam Yılmaz, “Bu sporu yapmam büyükler tarafından pek güzel karşılanmadı lakin gençler bayıldı.’ Hocam biz bu türlü imam istiyoruz’ dediler. Zira alanda faal, onlar üzere düşünüp hayata bakıyorum. Bu atlet kimliği çok kıymetli bu onlarda tesir ediyor. Mescitlerimiz artık klasik halde olmaktan çıkmalı. Mescitler gençlerimiz için cazibe merkezi haline gelmeli. Diyanetimiz, İstanbul Müftülüğümüz ve ilçe müftülüğümüz bu hususta çok uğraşlı. Her mescitte artık bir gençlik merkezi planı var. Hoş bir hizmet var ve biz bu hizmeti daha ileriye yani burası boks salonu yarın ise bunu farklı alanlara kaydırıp her türlü imkanı kıymetlendirerek gençlerimize daha iyi dokunma ismine diğer planlarımızda var. Gençler namaza gelin demiyorum. Onlar o görmüş oldukları o hoşluk aslında onları oraya getiriyor. Her mescitte bunun olmasını temenni ediyorum” dedi.
“MESLEĞİMİ SEVİYORUM”
İnsanların bakış açılarını değiştirdiğini tabir eden Yılmaz, “İnsanları bana bakışı biraz farklıydı. İnsanların nezdinde imam denince belirli bir kimlik muhakkak bir imaj var. Ben genelde mahallede spor kıyafetleriyle geziyorum. Mahalledeki herkes bana sportmen hocamız diyor. Bunu kabullendiler ve ben çok memnun oluyorum. Artık beğenilen karşılanmayan algıyı kırdık. Ben imamlık mesleğimi seviyorum. Sporu da çok seviyorum. Vaktimin değerli bir kısmı sporla geçiyor. Ortalarında çok kabiliyetli öğrenciler var. Onların kesinlikle bu işi yapması lazım” sözlerinde bulundu.
“BERABER NAMAZA DA GİDİYORUZ”
Birlikte namaz da kıldıklarını söyleyen 16 yaşındaki Mehmet Eren Köse Öğrenci “Hadi hocam benim küçüklüğümü bilir. Bizi Belgrat Ormanına ve kamp yapmaya götürüyor. Geçen kere da başka küme arkadaşlarımı bisiklet sürmeye götürdü. Bir arada namaza da gidiyoruz. Birebir secdeye alnımız yere değiyor, tıpkı vakitte da boks yapıyoruz” dedi
“GÜNÜN YARISI CAMİ DE GEÇİYOR”
Gününün yarısının mescitte geçtiğini anlatan 12 yaşındaki öğrenci Yusuf Emin Çan: “İlk başta Kuran-ı Kerim okutarak bizi cami de toplamaya başladı. Bizleri sağ kolu olarak benimsedi. Bu halde boks yeri açtı. Buralara getirip eğlendirdi. Ondan evvel sokakta oynayan ve sık sık telefonla oynayan çocuktum. Artık ise günün yarısı cami de geçiyor. Haftalık program çıkardı. Hafta hafta müezzinlik yapıyoruz. En azından namazımıza geliyoruz. Okuldan çıkar çıkmaz mescide geliyorum. Zira mahallede artık hiçbir şey yok”
“BOKS SALONU AÇACAĞIZ DEDİ BİZDE KATILDIK”
Evvelce sokakta vakit geçirdiğini anlatan 12 yaşındaki Mustafa Arda Köse, “Buraya gelmeden evvel sokakta top oynardım. Hocamız Kuranı-ı Kerim okumamız için aktiviteler yaptı. Daha sonra hafızlık yaptık. Boks salonu açacağız dedi bizde katıldık. Liglere çıkmak için kendimi iyi geliştireceğim” sözlerinde bulundu.
Haber7
