İstanbul Müftülüğüne bağlı, dini mevzularda vatandaşların sorularını yanıtlayan “Alo Fetva” çizgisine 2020 yılında 155 bin soru soruldu. Hatta geçen yıl estetik ameliyatlar ve dövme yaptırmanın kararı, evcil hayvanın kısırlaştırılması üzere bahislerin yanı sıra bitcoin alım ve satımı, borsa ve banka kredisi üzere iktisada dair sorular da yöneltildi. Salgın devrinde vatandaşların Alo Fetva’dan yardım aldığı bir öbür mevzu da Kovid-19 oldu.
İstanbul Müftü Yardımcısı Halime Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ‘Alo Fetva” sınırının İstanbul’un 39 ilçesinde hizmet vermeye devam ettiğini söyledi.
Alo Fetva sınırının hafta içi mesai saatleri içerisinde 5 gün hizmet verdiğini belirten Yıldız, “Pandemi nedeniyle çalışma saatlerinde değişkenlik oluyor. Bu kapsamda hafta içi 10.00 ile 16.00 saatleri arısında vaizlerimiz, din hizmetleri uzmanlarımız, fetva verme ehliyetine sahip işçimizle hizmet vermeye devam ediyoruz.” dedi.
Yıldız, “Alo Fetva” sınırında kimi periyotlarda yoğunluk yaşandığını söz ederek, şunları kaydetti:
“İstanbul’da Alo Fetva sınırına 2020 yılında yaklaşık 155 bin soru soruldu. Gelen soruların yoğunluğu ilçelerin nüfus yoğunluğuna nazaran de değişiyor. Birtakım ilçelerimizden ağır soru gelirken, kimilerine az sayıda soru geliyor. Koronavirüs salgını periyodunda sınırımıza gelen soru yoğunluğu arttı. Pandeminin birinci vakitlerinde soru sınırına gelen soru sayısı yüzde 30 arttı. Bu devirde daha çok koronavirüsle kontaklı olarak cenaze süreçleri ve ölen kimsenin durumuyla ilgili sorular daha yoğunlukta geldi. Vakitle pandemiyle direkt bağlı sorularda azalma olurken dolaylı olarak takıntı, kaygı, boşanmalara dair gelen soruların artması bu sürecin insan psikolojisinde bıraktığı olumsuz etkiyi yansıttığını düşünüyorum.”
“KOVİD-19’DAN ÖLENLER ŞEHİT SAYILIR MI?”
2020 yılında ”Alo Fetva” çizgisine daha çok namazla ilgili sorularını geldiğini belirten Yıldız, hatta gelen başka sorulardan kimilerini şöyle sıraladı:
“Hattımıza geçen yıl, kaza namazı kılınmayan vakitler, sandalyede namaz sıkıntısı, oruca niyet vakitleri, orucu bozan haller, estetik ameliyatlar ve dövme yaptırmanın kararı, evcil hayvanın kısırlaştırılması, ramazan ayında bilhassa fitre, zekat ve hatim bahisleri, bitcoin alım ve satımı, borsa üzere iktisada dair sorular, banka kredisi üzere sorular yöneltildi. Ayrıyeten koronavirüsle ilgili de sınırımıza, “Eşim Kovid-19 virüsünden öldü, akabinde ağlamam onun şehit sevabı almasını mahzurlar mi, bir kabre birden fazla cenaze konur mu, Kovid-19’dan ölenler yıkanıyor, kefenleniyor mu, Kovid-19’dan ölenler şehit sayılır mı, Kovid-19’dan olma riskine karşı oruç tutulmasa olur mu, kolonya ve dezenfektan abdesti bozar mı, pandemide oluşturulan vefa kümelerinde din vazifelisi var mı, Kovid-19 aşısı yaptırmanın kararı nedir, virüs sebebiyle cuma namazına gidemiyorum konutta cuma namazı kılabilir miyim?” üzere sorular yöneltildi.”
İstanbul Müftü Yardımcısı Caner Akdemir ise Alo Fetva çizgisinin daha evvel İstanbul Müftülüğünün Nuruosmaniye ek hizmet binasında hizmet verdiğini anımsattı.
İstanbul’un nüfusuna bağlı olarak daha geniş bir hizmet ağı kurmaya karar verildiğini vurgulayan Akdemir, “Hattın daha sağlıklı hizmet vermesi için de 39 ilçede müftülük bünyesinde hizmet verecek bir sistem kuruldu. Bizim için özel bir yazılım yapıldı ve mart ayında ilçelerde sistem kuruldu. Nisan ayından beri de İstanbul’da Alo 190 sınırından hizmet vermeye devam ediyoruz.” dedi.
DİYANET’E NAZARAN CAİZ DEĞİL
Pekala Bitcoin alım satı mı dinen caiz mi? Konuyla ilgili Diyanet de daha evvelce açıklama yapmış, bitcoin ve gibisi sanal paraların alım satımının dinen uygun olmadığını belirtmişti.
Diyanet’in internet sitesinde Din İşleri Yüksek Şurası Başkanlığı’nın kripto paralarla ilgili şu açıklaması yer alıyor:
“Kullanıcılar ortasında değişim ya da değer ölçüsü olarak genel kabul gören, kaynağı itibariyle kullanıcılara inanç veren her türlü paranın kullanımı caizdir.
Bu noktada değerli olan konu, para olarak bilinen değişim aracının kendi özünde yani üretim biçiminde, sürüm evrelerinde ve muhataplık niteliğinde büyük belirsizlik (garar) içerip içermemesi, bir aldatma (tağrir) aracı olarak kullanılıp kullanılmaması ve muhakkak bir bölümün haksız ve sebepsiz zenginleşmesine vesile olup-olmamasıdır.
Son yıllarda ortaya çıkan ve birçok çeşidi bulunan, dijital-kripto paralardan her birini kullanmanın kararını üstteki genel prensipler doğrultusunda kıymetlendirmek gerekir.
Buna nazaran kendi özünde önemli belirsizlikler taşıyan, aldanma ve aldatma riski ileri seviyede olan, hasebiyle rastgele bir garantisi bulunmayan ve kamuoyunda saadet zinciri olarak bilinen uygulamalar üzere makul kısımların haksız ve sebepsiz zenginleşmesine yol açan dijital kripto paraların kullanımı caiz değildir.”
Haber7
