Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zülfikar Arlıer, tansiyon, beyin tümörü, beyin kanaması ve son periyotta koronavirüs üzere muhakkak bir hastalığa bağlı olarak gelişen ikincil baş ağrılarında pandemi devriyle birlikte artış yaşandığını belirterek, günlük poliklinik müracaatlarının 2 kat artıp, yüzde 30’lara ulaştığını bildirdi. Bilhassa nevralji olarak isimlendirilen 3’üncü tip baş ağrılarında tedaviye yanıt vermemesi durumunda tüm dişlerini çektiren, hatta intihara giden hadiselerle karşılaştıklarını bildiren Prof. Dr. Arlıer, bireylerin dikkat etmesi gereken hayati belirtileri anlattı.
Baş ağrısının 3 tipi var
Toplumda çabucak herkeste görülen baş ağrısı şikayetlerinin, pandemi periyoduyla birlikte gerilim, meskende hareketsiz kalma, koronavirüs korkusu üzere nedenlerle daha çok arttığı belirtildi. Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zülfikar Arlıer, önemli hastalıkların ön belirtisi olması nedeniyle toplumsal olarak değerli bir sorun olan baş ağrılarında, tedaviye karşılık vermemesi durumunda intihara kadar giden olaylarla karşılaştıklarını söyledi. Hafife alınmaması ve dikkat edilmesi gereken hayati belirtiler gösteren baş ağrılarının 3 kümede sınıflandırıldığını belirten Arlıer, “Primer denilen birincil baş ağrısı, beynin kendisinden kaynaklı, öteki bir hastalıkla münasebeti olmayan migren, tansiyon, küme baş ağrısı üzere çeşitleri olan kümedir. Sekonder denilen ikincil baş ağrıları, nedeni muhakkak bir hastalığa bağlı olarak, mesela bugünlerde koronadan, enfeksiyondan ve buna bağlı olarak ortaya çıkan, sinüzit, guatr, tansiyon, beyin tümörü, beyin kanaması üzere hastalıklardan olan baş ağrılarıdır. 3’üncü tip baş ağrısı ise nevraljilerde sıklıkla da trigeminal nevraljide görülen ani şimşek çakar üzere saniyeler süren saplanıcı baş ağrılarıdır” dedi.
Nevralji baş ağrıları dayanılamayacak boyutlara ulaşabiliyor
3’üncü tip nevralji çeşidi baş ağrılarında yarım saatten 2 saate kadar uzayabilen, dayanamayacak kadar çok şiddetli ağrıların yaşandığına dikkati çeken Prof. Dr. Zülfikar Arlıer, şöyle konuştu: “Nevralji çeşidi baş ağrıları beynin sonunun kendi kendine ağrı liflerini uyarması, bazen bir damar yapısının ağrı bölgesine dokunması, bazen de bizatihi, araştırıldığında hiçbir neden bulunamayan çok şiddetli ağrıya sebep olabiliyor. Bilhassa trigeminal nevraljide yüz hudutlarında bıçak sokması, başta elektrik çarpması, şimşek çakması üzere dayanılmayacak kadar ve şiddetli ağrı sebebiyle yaptıkları işi bırakacak kadar ağrıları oluyor. Hatta bu nevralji ağrılarında dişten kaynaklı zannederek tüm dişlerini çektiren hastalar oluyor.”
Hastalar intihar ve depresyon noktasına gelebiliyor
Bu durumda tedaviye yanıt vermeyen hastaların depresyon ve intihara kadar sürüklenebildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Arlıer, “Sarada da kullanılan birtakım ilaçlarla, ameliyatla ya da sonları öldürecek, uyuşturacak lokal müdahalelerle tedaviler deneniyor. Lakin kimi hastalar, bu cins tedavilere de çok karşılık vermiyor ve ağrılar hayatlarında dayanılmayacak noktaya gelip, hastalarda canlarına kastetmeye kadar ilerleyebiliyor. En sonunda tedaviye karşılık vermez ise şiddetli ataklar günde tekraren art geriye geldiği için hastalarda depresyon ve gerisinden intihara eğilim ve intihar eden hastalarımız oluyor” diye konuştu.
Hastanelere baş ağrısı şikayetiyle gelen kişi sayısı yüzde 15’den yüzde 30’a çıktı
Nedeni makul bir hastalığa bağlı olarak gelişen sekonder denilen ikinci küme baş ağrılarında ise bilhassa son periyotta önemli bir artış yaşandığını kaydeden Arlıer, “Özellikle sekonder baş ağrıları dediğimiz enfeksiyona, hareketsizliğe, tansiyona ve depresyona bağlı bu süreçlerin tetiklediği baş ağrıları sıklığında şu anda toplumda adeta patlama yaşandı. Bu korona, pandemi, hareketsizlik, gerilim ve öbür faktörlere bağlı polikliniklerimizde artık baş ağrısı sıklığı çok görülmeye başlandı. Yüzde 15 olan müracaatlar ikiye katlandı ve şu an yüzde 30 kadar hastamız günlük baş ağrısı sebebiyle polikliniklerimize başvuruyor” dedi.
Bu belirtilere dikkat!
Birçok baş ağrısının iyi huylu olabildiğini, fakat hayatı tehdit eden beyin enfeksiyonu, tümör, kanama üzere durumların da ön habercisi olabileceğine işaret eden Prof. Dr. Zülfikar Arlıer, dikkat edilmesi gereken hayati belirtileri şöyle sıraladı: “Eğer hayatlarında yaşadıkları en ağır ağrıyı yaşıyorlarsa, ağrısı 40 yaşından sonra başlamışsa, tek taraflıysa, sabahları artıyorsa, bulantı, kusma, bir tarafta uyuşukluk, kuvvetsizlik, dengesizlik, çift görme, ateş üzere belirtiler eşlik ediyorsa bu bireylerin, altında önemli bir sebep olabileceğini düşünerek hemen tabibe başvurmaları gerekir. Bilhassa bu çeşit baş ağrılarını hayati kabul etmeyi ve bu belirtiler olduğunda kesinlikle araştırılmasını öneririz.”
Haber7
