Akar, Kayseri Gazeteciler Cemiyetince düzenlenen “Geleneksel Gazetecilik Yarışması” armağan törenindeki konuşmasına, Kayseri basınının 110’uncu, Kayseri Gazeteciler Cemiyetinin 41’inci yılını kutlayarak başladı.
Muhabere ve ulaşımdaki gelişmelerin günlük hayatı yakından etkilediğini belirten Akar, muhabere ve haberin idaresi konusundaki gelişmelere ayak uydurulmasının değerine değindi.
Akar, gazetecilerin değerli sorumluluklarının olduğunu lisana getirerek, mert, ısrarcı olmanın, okumanın ve çalışmanın ehemmiyetine işaret etti.
Gündemdeki gelişmelere de değinen Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda TSK’nın memleketinin bağımsızlığı, egemenliği ile milletinin güvenliği için “ölürsem şehit kalırsam gazi” anlayışı içinde yurt içi ve hudut ötesinde güçlü arazi ve hava koşullarında elinden gelen uğraşı gösterdiğini söyledi.
Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak PKK’dan FETÖ ve DEAŞ’a kadar her türlü terör örgütü ile millete yönelen tüm tehdit ve tehlikeye karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayarak, “Bu uğraşımızı yurt içi ve yurt dışında artan bir tempoda sürdürüyoruz” diye konuştu.
Milletlerarası mutabakat ve mutabakatlar kapsamında İdlib’deki faaliyetlerin devam ettiğini, bunun yanı sıra terörle savaş harekatının Irak’ın kuzeyinde ağır bir formda sürdüğünü aktaran Akar, “Pençe-Kaplan Operasyonu’nda, Mehmetçik çok güçlükle hava ve arazi koşullarında elinden gelen uğraşı gösteriyor. Yapılması gereken neyse yaptı, yapmaya devam ediyor. Buradaki tek gayemiz terörle, teröristle savaş ve hudutlarımızın, halkımızın güvenliğini sağlamaktır.” haberini paylaştı.
Akar, Mehmetçiğin gerek Suriye’nin gerekse Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği operasyonları birtakım mihrakların “Türkler, Kürtlere saldırıyor” biçiminde lanse etmeye çalıştığına dikkati çeken Akar, şunları söyledi:
“Bu mutlaka gerçek değil. Bu büsbütün bir algı operasyonudur. Aldanmamak lazım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hiçbir vakit maksadında Kürt kardeşlerimiz yoktur, olmaz, olamaz. Türkler ve Kürtler et ve tırnak üzeredir. Biz kardeşiz. Omuz omuza, birlikte, Çanakkale’yi, Ulusal Uğraş’ı yaptık, artık de daima birlikte devletimizin ve milletimizin güvenliği ve refahı için çalışıyoruz. Birtakım ahlaksızlar buradaki mücadeleyi, çarpıtmak ve kimi mihrakların heveslerini gerçekleştirmek için bir manivela olarak kullanıyorlar. Bu mevzuda herkesin çok dikkatli olması, bunlara pabuç bırakmaması lazım.”
– “SUSKUNLUKLARI DİKKAT ÇEKİCİ”
Libya’daki faaliyetlerin, BM tarafından tanınan legal Libya Hükümeti’nin Lideri Fayiz es-Serrac’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şahsen yaptığı davet üzerine gerçekleştirildiğini anımsatan Akar, buradaki çalışmaların külliyen legal olduğunu vurguladı.
Akar, TSK’nın orada muharip, operasyonel bir faaliyetinin bulunmadığını lisana getirerek, “Biz orada, operasyonları yapan BM tarafından tanınan Serrac hükümeti güçlerine askeri, eğitim, iş birliği ve danışmanlık yapıyoruz. Oradaki varlığımız büsbütün yasaldır. Libya’nın yasal hükümetinin daveti üzerine bulunulmaktadır. Libyalı kardeşlerimizin hak ve hukuklarının korunması başta olmak üzere, insanlık ismine, bizim 500 yıllık tarihimiz, geçmişimiz, ortak kültürümüz ismine orada olduğumuzu söylemeye devam ediyoruz. Orada ortamın istikrarsızlaşması için değil, yerin istikrar kazanması için elimizden gelen uğraşı gösterdik, göstermeye devam ediyoruz.” biçiminde konuştu.
Libya halkına karşı her türlü insanlık cürmünü işleyen darbeci Halife Hafter’i destekleyen bir kısım devletlerin suskunluğuna dikkati çeken Akar, şöyle devam etti:
“Maalesef kimi devletler, hükümetler kendi şahsi ihtiraslarını gerçekleştiremeyeceklerini anlayınca başları döndü, sarhoş oldular ve son aşama tutarsız birtakım savlar, aksiyonlar peşindeler ki bunlar hiçbir halde çıkar yol değil. Yalan yanlış birtakım tezleri ortaya atıyorlar. Geçtiğimiz günlerde gemi sıkıntısı oldu. Bu mevzuda bütün haberleri, kayıtları NATO’nun ilgili sivil ve askeri makamlarına verdik, onlar bu mevzuyu inceliyorlar. O hususta ne kadar haklı olduğumuzun herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Biz bütün açıklığıyla olan vukuatları kendilerine ilettik. Hiçbir formda oradaki Türk gemilerinin kural dışı bir faaliyette bulunmadığını görüntü çekimleri, fotoğraflar, radar kayıtları ile çıkardık, ortaya koyduk.”
– “OLAYLARI, LAFLARI ÇARPITIYORLAR”
Bakan Akar, TSK’nın Ege, Şark Akdeniz ve Kıbrıs’taki hak ve menfaatlerin korunması için gece-gündüz faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek, “Kıbrıs bizim ulusal problemimizdir. Burada rastgele bir halde oldubittiye göz yummayacağımızı, Türkiye’nin içinde olmadığı hiçbir tahlilin hayata geçemeyeceğini, bunların beyhude uğraşlar olduğunu tekrar tekrar taraflara söylüyoruz.” dedi.
Türkiye’nin burada yaptıklarının bir tehdit olmadığını, külliyen hakkını, hukukunu korumak manasına geldiğini söz eden Akar, şu açıklamalarda bulundu:
“Anlaşmalara saygılı olduğumuzu, görüşmeye açık olduğumuzu, diyalogdan, iyi komşuluk ilgilerinden ve milletlerarası hukuktan yana olduğumuzu tekrar tekrar söylememize karşın maatteessüf vakaları, konuşmaları, lafları çarpıtıyorlar ve kendilerince birtakım tahakkuku imkansız gayeler peşinde koşmaya devam ediyorlar. Bunun bir çıkar yol olmadığını, siyasi tahlilin, diyaloğun, konuşmanın, görüşmenin, ikili ittifakların, memleketler arası ittifakların hayata geçirilmesiyle lakin sıkıntıların çözülebileceğini tekrar tekrar kendilerine tabir ediyoruz. Lakin mevzuyu bilmeyen, bilmek istemeyen üçüncü taraflara karşı komşularımızın kimi vukuatları çarpıtması, gayrı tarafların bilmeden mevzuya girmesi işleri güçleştiriyor. Biz ne olursa olsun, her halükarda yerimizdeyiz, hakkımızı, hukukumuzu koruyacağız. Bu azim ve kararlılığı gösterirken gayrı taraftan da iş birliğine, konuşmaya hazır olduğumuzu kendilerine söylüyoruz.”
Akar, Türkiye’nin hak ve menfaatlerinden geri adım atmadan sabırla duruşunu koruduğunu aktararak, “Muhataplarımızla yaptığımız konuşmalar çerçevesinde üç içtima yapıldı, ikisi Atina, biri Ankara’da gerçekleştirildi. Bunun dördüncüsünün Ankara’da yapılmasını bekliyoruz. Lakin çeşitli nedenlerle bu dördüncü içtima biraz gecikiyor. Biz yeniden muhataplarımıza sabırla davetimizi tekrarlıyoruz. Sahiden bu asil milletin saklayacak bir şeyi yok gelgelelim çok önemli bir propaganda ve algı operasyonu var. Onun külfetini yaşıyoruz. Onun dışında her şey açık.” tabirlerini kullandı.
Provokasyonlara karşı gerekli ikazları yaptıklarını bildiren Akar, “Herhangi bir formda ucuz kahramanlığa girmiyoruz. Biz sükunetle işimizi takip ediyoruz, itilafların, metinlerin uygulanmasını istiyoruz. O mevzuda rastgele bir taviz vermeyeceğimizi de söylüyoruz.” diye konuştu.
– FETÖ İLE SAVAŞ
Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin FETÖ ile uğraşının de kararlılıkla devam ettiğine değinerek, “İçimizden FETÖ üyesi teröristler temizlendikçe Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücü daha da arttı. Bu hususta hiçbir tavizimiz yok. Binlerce yıllık tarihimizden gelen, ulusal, manevi, mesleksel kıymetlerimizin sembolü şanlı silahlı kuvvetler üniformasını hiçbir haine giydirmemekte kararlı olduğumuzu, bu uğraşın sonuna kadar gideceğinden herkesin emin olmasını istiyoruz.” halinde konuştu.
Konuşmasının bir kısmında kışlalarda yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) savaş kapsamında alınan önlemlerin yanı sıra yerli ve ulusal savunma sanayi meydanında sağlanan muvaffakiyetleri da anlatan Akar, “Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri akıl ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, milletinin buyruğunda, vazifesinin başındadır.” dedi.
Kelamlarının ahir şehitlere rahmet, gazilere şifa dileyen Bakan Akar, güçlü arazi ve hava koşullarında milletinin güvenliği ve huzuru için hizmet yapan Mehmetçiğe iyi, başarılı vazifeler diledi.
Haber7
