Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında olay sayısının artış gösterdiğine dikkati çekerek, “İTO üyelerimize salgın kurallarına daha sıkı uyma davetimizi tekrarlıyorum. Pandemiyi küçümseyerek değil, önemseyerek yenebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, aşı ve gelişmiş tedaviler bulunup uygulanıncaya kadar, iş yapma biçimlerinde ve toplumsal hayatın her alanında kendilerini koruyarak virüsle birlikte yaşamaya alışacaklarını vurguladı.
Avdagiç, Türkiye iktisadının, ikinci çeyreğin sonundan başlayarak süratli bir toparlanma sürecine girmesinde kredi genişlemesi, KDV indirimleri ve kısa çalışma uygulamasının büyük rol oynadığını belirterek, bu önlem ve uygulamaları ekonomiyi koronavirüsün tesirlerinden koruyan “3 katlı maskeye” benzetti.
Türkiye iktisadının “korona çeyreği” olarak tabir edilen 2020’nin ikinci çeyreğinde bir yıl öncesine kıyasla yüzde 9,9 küçüldüğünü hatırlatan Avdagiç, şöyle konuştu:
“Böylece 2020’nin birinci yarısını yüzde 3,1 küçülme ile geride bıraktık. 2020’yi artıda kapatmamız için, içinde bulunduğumuz bu ikinci yarıda yüzde 4 ve üzerinde büyümemiz gerekiyor. Türkiye iktisadının süratle toparlanma yeteneği sayesinde, bu yılı olumlu ya da müspete çok yakın bir büyüme ile kapatacağını düşünüyoruz. Tüm işaretler, karamsar iddialardan daha iyi büyüyeceğimizi gösteriyor. Geçmişte de kriz yıllarının çabucak ertesinde yüksek büyüme suratlarına ulaşılması, bu kabiliyetimizin göstergesidir.”
“MERKEZ’İN SIYASETLERINI, DAHA AĞIR PLANLAMA İLE YENİ ADIMLAR İZLEYECEK”
İTO Lideri Avdagiç, Merkez Bankası’nın son toplantıda siyaset faizinde bir artış yapmadığını anımsatarak, “Anlaşılan o ki, Merkez Bankası’nın siyasetlerini, daha ağır planlama ile yeni adımlar izleyecek. Siyaset yapıcıların elinde birçok enstrüman var. Faizi tek problem olarak görmek yanlış olur. Bu, uzun vadeli bir seyahattir.” dedi.
Avdagiç, hükümetin dayanakları ve girişimcilerin krizler karşısında çabuk iyileşme kabiliyeti sayesinde, toparlanmanın üçüncü çeyrek büyümesine güçlü biçimde yansıyacağını öngördüklerini kaydetti.
Salgın sürecinden en çok etkilenen kesimlerin başında hizmetler dalının geldiğini belirten Avdagiç, bu kesime yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca açıklanan KDV indirimlerinin tam manasıyla bir can suyu olduğunu söyledi.
Avdagiç, pandemi baskısı altında enflasyonla çabada sabırlı ve kararlı olunması gereken bir periyoda girildiğine dikkati çekerek, “Hepimize iş düşüyor. İş dünyası olarak, salgın münasebetiyle alınan önlemlerden kaynaklanan arz kısıntılarını bu devirde üreterek aşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
“AKDENİZ, TÜRKİYE’NİN HAYAT KAYNAĞIDIR”
İTO Lideri Avdagiç, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ait, “Doğu Akdeniz’de diplomatik nezakete yakışmayan bir halde havuç-sopa denklemi kuranlar, tehditle bir yere varılamayacağını öğrenmelidir. Bu benzetmeyi yapanlara, The Economist’in ‘AB’nin artık Türkiye’ye karşı ne kâfi havucu ne kâfi sopası var’ tahlilini hatırlatmak isterim.” diye konuştu.
Bir vakitler Türk gölü olan Akdeniz’in zenginliğinden hiçbir ülkenin Türkiye’yi yoksun edemeyeceğini lisana getiren Avdagiç, “Daha da kıymetlisi hiç kimse, Türkiye’nin Akdeniz’den geriye çekilmesini bekleyemez. Akdeniz, Türkiye’nin hayat kaynağıdır. Akdeniz’den çekilmek demek, Anadolu’da diken üstünde yaşamak demektir. Kimse bizi buna mahkum edemez.” sözlerini kullandı.
Avdagiç, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yasal haklarını savunduğunu ve savunmaktan da geri durmayacağının altını çizerek, “Türkiye, motamot Karadeniz’de olduğu üzere Doğu Akdeniz’de de deniz yetki alanlarında haklarını korumaktadır, koruyacaktır. Ülkemiz petrol ve doğal gaz arama çalışmalarını milletlerarası hukuk çerçevesinde yapmaktadır. Üstelik, Doğu Akdeniz’de hududu olmayan ülkelerin dahi Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Idaresine yürek vererek, provoke edici hareketlere girişmesi asla kabul edilemez.” diye konuştu.
Haber7
