Avrupa Birliği (AB) Dış Bağlar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın akabinde gazetecilere bilgi verdi ve soruları yanıtladı.
Türkiye ile ilgilerin toplantının ana gündem unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Borrell, mevzunun 25-26 Mart’taki AB Önderler Doruğu’nda ele alınacağını, AB Kurulu olarak hazırladıkları raporun önderlere tavsiyeler içerdiğini ve bakanların da ek değerlendirmeler yaptığını söyledi.
Borrell, Türkiye’den son periyotta olumlu sinyaller gördüklerini belirterek, Doğu Akdeniz’de gerginlik düşmüş olsa da durumun kırılgan ve Türkiye’deki kimi iç gelişmelerin tasa verici olduğunu söz etti.
Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) açılan kapatma davasını ve Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini hatırlatan Borrell, bu çeşit gelişmelerin, Türkiye’yi AB yolundan uzaklaştırdığını savundu.
Borrell, “Bakanlarla olumlu gelişmeleri destekleme konusunda mutabık kaldık.” dedi.
Tüm seçeneklerin de masada olduğunu kaydeden Borrell, bu akşam Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşeceğini ve AB önderleri için hazırladığı raporu değerlendireceğini aktardı.
“YAZA KADAR İZLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Borrell, bir soru üzerine, Türkiye ile ilgili hem olumlu hem olumsuz gelişmeler olduğunu düşündüklerini belirterek, “Biz, Türkiye ile bir aday ülke, komşu ve en iyi münasebetleri geliştirebileceğimiz değerli bir ülke olarak bağ kurmak istiyoruz. Birebir vakitte üye ülkelerin ve AB’nin çıkarlarını savunarak bunu yapmak istiyoruz.” diye konuştu.
Çavuşoğlu ile görüşmesinde Kıbrıs sorununu de ele alacaklarını lisana getiren Borrell, şunları kaydetti:
“Gelecek günlerde ve tahminen yaza kadar Türkiye’nin tavrını yakından takip etmeyi sürdüreceğiz. Bunun için birtakım referans noktaları kullanacağız. Kıbrıs probleminin tahliliyle ilgili gelişmeler bunlardan biri olacak. Türkiye ile Yunanistan ortasındaki ön görüşmeler bir diğeri olacak. Libya’daki durum ve Türkiye içindeki siyasi durumu da takip edeceğiz. Türkiye ile ilgili birkaç göstergeyi izleyeceğiz. Şu ana kadar iyi ve olumlu olanlar var, olumsuz olanlar var. Türkiye’nin de olumlu bir hava içinde olduğundan ve Suriyeli mültecilere takviye üzere birçok nedenle yürütmemiz gereken müzakereleri önemli biçimde yürütmek isteyip istemediğinden emin olmak için izlemeyi sürdürmek zorundayız.”
“ÇİN’İN MİSİLLEMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Öte yandan Borrell, AB’nin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurlara yönelik uygulamalar nedeniyle 4 Çinli yetkili ve bir kurumu yaptırım listesine eklediğini anımsattı.
Borrell, “Toplantı sırasında Çin’in yasal telaşları gidermek ve siyasetini değiştirmek yerine bu yaptırımlara misilleme yaptığını öğrendik. Bu önlemler üzücü ve kabul edilemez. AB’nin, insan haklarını müdafaadaki kararlılığında bir değişiklik olmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.
AB’nin, Uygurlara baskı uygulandığı gerekçesiyle Çinli yetkililere yaptırım kararına misilleme olarak Çin de 10 kişi ile 4 kurum ve kuruluşa yaptırım uygulayacağını açıklamıştı.
Borrell, AB-Rusya bağlantılarına değinirken ise Rusya’nın davranışına uygun biçimde “karşı çıkma, baskı yapma ve irtibat” siyasetlerini izleyeceklerini aktardı ve “Açık olan şu ki Rusya, AB’ye karşı zıtlaşan bir tavır izliyor.” görüşünü paylaştı.
Rus yetkililerin hem ülkelerinde hem dışarıda insan haklarını ve memleketler arası hukuku çiğnediğini ve bu bahislerde adım atmaya da isteksiz olduğunu vurgulayan Borrell, “Rusya, Avrupa’dan uzaklaşarak otoriter bir devlet olma yolunda sürükleniyor.” sözünü kullandı.
Haber7
