Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Kabahatleri Soruşturma Ofisince, sürdürülen soruşturma kapsamında, eski emniyet müdürleri Cemil Ceylan ve Hüsrev Salmaner’in Etimesgut ilçesinde bulunan gaybubet meskeninde saklandıkları belirlendi. İki kuşkulu, evvelki gün örgüt üyeliği hatasından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
ASLINDA KAÇAK DEĞİLDİM
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli’nin haberine nazaran; kuşkulu Salmaner, savcılık sorgusunda “Korktuk, 80 darbesini de gördük, öncesini de gördük. Bundan ötürü ziyan göreceğimizi ve neyle karşılaşacağımı bilmediğim için yakalanmak istemedim. Aslında kaçak durumda değildim. Birinci 6 ay kendime ilişkin konutumda idim. Sonra 2017 başında şuan bulunduğum meskene geçtim” dedi. ByLock programı için kullandığı, kullanıcı ismi ve şifresinin hatırlatılması üzerine de kuşkulu Salmaner, “Ben hiçbir vakit ByLock kullanmadım. Ben bu programı kullanmış olsam karışık bir şifre kullanırdım” diye konuştu.
BYLOCK DEĞİL OLAĞAN ARAMA
Kuşkulu Cemil Ceylan da sözünde, FETÖ ile rastgele bir irtibatı olmadığını, örgütün kripto haberleşme programı kabul edilen ByLock programını hiçbir vakit kullanmadığını argüman etti. İnkar etmesine karşın Ceylan’ın ByLock programı üzerinden ortalarında FETÖ’den tutuklu Lokman Kırcılı, Cihangir Çelik üzere eski polislerinde ortalarında bulunduğu çok sayıda kişi ile görüşmesinin tespit edildiğinin hatırlatılması üzerine de “Bu şahıslar ile ByLock isimli program üzerinden görüşme yapmadım. Bu görüşmeler büsbütün olağan telefon araması ile yapılan görüşmelerdir” savında bulundu.
BABAMA, ANNEME KAYINVALİDEME BAKTIM
15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında konutunda olduğunu ileri süren Ceylan, “18 Temmuz 2016 günü ise babam rahatsızlanınca Afyonkarahisar’a babama bakmak için gittim. Bu periyottan sonra ise uzun bir süre, hem annemin ve babamın hem de kayınvalidemin rahatsızlığından ötürü daima Afyonkarahisar’a ve Denizli’ye gidip geldim. Ben ailemle birlikte 15 Temmuz günü ikametimde bulunuyordum ve dışarı çıkmadım.” dedi.
FETÖ YÖNETİCİLERİYLE İRTİBAT
FETÖ içinden neden ‘A5’ olarak kodlandığının sorulması üzerine de Ceylan, “Böyle bir kodlamadan bilgim yoktur” cevabın verdi. Osman Hilmi Özdil, Tuncay Delibaş üzere üst seviye örgüt yöneticileri ile görüşmelerinin bulunduğunu hatırlatılması üzerine de Ceylan şu cevabı verdi:
Osman Hilmi Özdil isimli şahsı tanımam, bu şahısla görüşme içeriğini şu an hatırlamıyorum. Benim üzerine kayıtlı olan fakat eşim tarafından kullanılan çizgiyle Tuncay Delibaş ortasında geçen konuşmalar ise eşimin sıhhat sorunu ile, Tuncay Delibaş’ın da sağlıkçı olması ve Prof. Dr. Olması sebebi ile görüşmeler yapılmıştır.
SIHHAT NEDENİYLE TESLİM OLMADIM
2017 yılında ikamete gelen polislerden ötürü aranmam olduğunu öğrendim. Bu tarihten sonra gidip müracaat etmemdeki sebep büsbütün sıhhat sorunlarımın olmasında ve sürecin zahmetli geçeceğini düşündüğüm içindi. Aranmam çıktığını öğrendikten sonra ise Ankara vilayetinde bulunan ve gözaltına alındığım ikamette kalmaya başladım. Ben muhakkak terör örgütü üyesi değilim. Ben kendi canımı güç taşıyorum. Bugüne kadar teslim olmamamın sebebi rahatsızlıklarım ve Corona sürecinden dolayıdır. “
Haber7
