İstanbul’da muhtemel bir zelzeleye karşı yaklaşık 1 milyon binanın riskli olduğunu ve bu binaların çok süratli bir biçimde zelzeleye sağlam hale getirilmesi gerektiğini söz eden DEGÜDER Başkanı Sinan Türkkan, şunları söyledi:
İstanbul’da 2-2,5 milyon bina var. Bu binaların yarıya yakınının riskli olduğu düşünülüyor. 1 milyona yakın riskli binanın çok süratli bir halde kentsel dönüşüm yahut güçlendirme yaparak zelzelede hasar görmeyecek hale getirmemiz gerekiyor. İstanbul için genelleme yaparsak şayet en sık rastlanan sorun, beton yetersizlikleri, donatı eksikliği ve sistem bozuklukları. En çok bu kademelerde eksiklikler yaşanıyor. Bilhassa 2000 yılı öncesinde hazır betonun bulunmadığı elle yapılan betonlarda çok önemli kalite düşüklüğü tespit ediyoruz. Deniz kumu kullanılması, gereğince karıştırılmamış olması, çimentonun yetersiz olması nedeniyle bu tıp binalarda homojen olmayan betonlarla karşılaşıyoruz.
İZOLATÖR YA DA DAMPERLER KULLANARAK BİNALAR DESTEKLI HALE GETİRİLEBİLİR
Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki sarsıntıda hasar görmeyen Fethi Sekin Kent Hastanesi’nin, izolatör sistemi sayesinde etkilenmediğini hatırlatan Türkkan, Projesi hazırlandıktan, riskli olduğu tespit edildikten sonra temeller açılarak radye temel haline getirilip, binaya muhtaçlık duyduğu haliyle perde eği yahut kolonlarda mantolama ya da karbon fiberler uygulayarak binaları zelzeleye destekli hale getirmemiz mümkün. İzolatör ya da damperler kullanarak binalar destekli hale getirilebilir. En son Elazığ sarsıntısında de gördük. İzolatör kullanılan hastanede rastgele bir hasar kaydına rastlanmadı. Bunlar binaların altlarına yerleştirilen kayıcı mesnetlerle binanın zelzelede hasar görmemesi, deprem yüklerinin binaya tesir etmemesini sağlar diye konuştu.
Güçlendirme çalışmasının kısa müddette tesirli bir tahlil olduğunu lisana getiren Türkkan, şöyle devam etti:
Bir binayı yıkıp yapmak için 18 ile 24 ay ortası beklemek gerekiyor. Güçlendirmede bu mühlet 4 ile 6 ay ortasında. Kısa müddette tesirli bir tahlil. Yıkıp yapıldığı vakit kaybedilen alanlar da olabiliyor. Güçlendirme yapıldığında bir dairede kayıp alanı 1 metrekareyi geçmez. Yıkıp yapmakta harcanacak maliyetin yüzde 30una binayı güçlendirip oturmanız mümkün. 99 Zelzelesinden sonra devlet binalarına, okullara, köprülere inceleme yaparak güçlendirme çalışmaları ya da yıkıp tekrar yapıldı. Lakin vatandaşların oturduğu yapı stokuna bir dokunuş olmadı. 2008 yılında çıkan kentsel dönüşüm kanunuyla birlikte binaların bir kısmı yenilendi. Fakat büyük bir kısmı duruyor. Bunların önündeki en büyük pürüzlerden birisi bürokratik maniler. İmar barışı ile gelen aftan yararlanan binalarda güçlendirme çalışması yapmak zordu fakat Şubat ayında çıkan torba yasa ile bu binalara da güçlendirme müsaadesi veriliyor. Ancak pek çok belediye bu binalara güçlendirme müsaadesi vermemekte. İkinci en büyük mahzur finansal problemler. Vatandaşlar bu bütçeyi karşılayamıyor. Binalar için de güçlendirme kredisi verilebilir sözlerini kullandı.
Haber7
