Televizyon ve Radyo yayını yapmanın pahalılığı ve hantallığına dikkat çeken Şafak, internet yayıncılığının sağladığı avantajlara değindi.
İşte Muzaffer Şafak’ın o yazısı;
Klasik Televizyon ve Radyo yayını yapabilmek için RTÜK’ten yayın lisansı alınması ve akabinde gerekli ölçülere haiz stüdyolara ,yayın odalarına, kurgu ,ses ve başka bir çok ekipmanları hazır etmesi gerekiyor.
Bunlar tamamsa, kâfi büyüklükte uydu kapasitesi ve Uplink sistemine gereksinim var.
Akabinde popüler yahut revaçta olan uydu platformları ile anlaşmalar yaparak ve yüksek bedeller ödeyerek yayınlarının iletimi sağlanabiliyor.
Tüm saydıklarımızın aylık masrafları binlerce dolardan fazla ve öylesine yüksek ki bunları ancak ünite fiyatı yüksek olan reklamlarla lakin finanse edilebilmektedir. Özetle büyük ve hantal bir yapıya ek olarak çok sayıda işçinin çalıştığı devasa büyüklükte lakin etkisi öbürleri kadar olan bir yayın kuruluşu ortaya çıkmaktadır.
Misal yapıların işleyişleri süratle değişiyor. Şayet içeriğiniz ve yayın kaliteniz iyi ise , teknolojinin sağlamış olduğu imkanlarla internetten daha hesaplı yayın yapmanız pek ala mümkün oluyor.
Bunu doğrular formda, geçtiğimiz günlerde bir yayın içeriği, internette milyonlarca izleyiciye erişti. Nesillerin değişmesi üzere yayın mecralarının da kalitesi, tesiri ve erişim parametreleri de buna bağlı olarak geliştiği ve değiştiği görülmektedir.
İnternetin her geçen gün suratının artması, kullanım maliyetlerinin düşmesi ve bilhassa genç jenerasyonların bu mecralara olan ilgisinin artmasıyla tesiri inanılmayacak biçimde yükselmiştir.
Yayın yapmak isteyen teşebbüsçüler yada yayıncılar bu alanı kıymetlendirmekte hatta tesirli -ve güçlü platformları kurmaya başlamıştır.
Yakın gelecekte bu alanda çok sayıda tematik yayınla müsabakamız sürpriz olmayacaktır. Bunun gelişmiş ülkelerde çok sayıda emsalleri mevcut. Sanıyoruz güçlü internet platformlarının bu alanda monopol olmaya başlaması ve alanı denetim etmesi de farklı bir handikap teşkil edebilecek.
Teknik olmasa da bu yönelimin toplum üzerinde Sosyo-ekonomik ve kültürel sonuçları da olabilecektir. Sanıyoruz ilgili regülasyonlar bunları değerlendiriyordur.
Tekrar tekniğe dönecek olursak, klasik yayın iletim tekniği olan uydu iletimi bile yavaşta olsa internete yanlışsız evrilmektedir. Bu her geçen gün daha süratli olarak artacağını söyleyebiliriz. Yayıncılıkta kıymetli olanın izleyicilere ekonomik formda kaliteli içerikleri eriştirmekse bunun teknikleri ve mecrası artık internet diyebiliriz.
Bu olguyu güçlendiren ve yaygınlaştıranın, hatta test edilmesine neden olan, yaşamakta olduğumuz global korona salgını diyebiliriz. Çok sayıda teşebbüsçü gurup, topluluk yada küçük yayıncı çok kaliteli olmasa da internette kendilerini test etme fırsatı buldu.
Çağdaş hayat diye isimlendirdiğimiz günümüzde ağır iş temposu, yapılacakların çokluğu bunlara ayırılacak vaktin azlığı nedeniyle bireyler uzun müddetli ve ağdalı içeriklere istek etmiyor. Kısa, öz hatta net bilgi talep ediyor. Bilgiyi çok ölçüde ve süratli tüketmek istiyor. Bunlara ek olarak tekrar tekrar belirttiğimiz interaktif izleyici olmak istiyor. Bunu kim ve hangi mecra sağlıyorsa onlar orada olacaklar. Buna Postmodern Medya ismini vermemiz isabetli olabilir.
Televizyondaki durum bu biçimde gelişirken başka mecra Radyodaki durum benzer ve daha rekabetçi olarak çok sayıda yayıncının iştirakiyle arttığı hatta daha da artacağı iddia edilebilir.
Radyonun teknik tarafı Televizyondan daha kolay ve ekonomik olarak gerçekleştirmek mümkün. Bu durum bu bölümdeki yayın ve yayıncı sayılarının artmasıyla rekabeti dayanılmaz hale getirmektedir.
Yakın gelecekte bu bölümde fakat nostaljik maksatlı az sayıda radyo istasyonlarının kalacağı söylenebilir.
Son günlerde gündemden düşmeyen Z jenerasyonu telaffuzlarının abartılmadığını da belirtmeliyiz. Bu yaş aralığındaki yetişkinler için toplumsal medyanın değeri vaz geçilmez hale gelmiş. Ülkemizde olduğu üzere yurt dışında da durum bizdeki kadar abartılı olmasa da çok farklı değil.
Aslında izlemeyi arttıracak temel üç gerçek mevcut bunlardan ilki içerik ve sanatsal pahası diğeri iletimin yüksek çözünürlüklü olması , son olarak erişimin kolay ve ekonomik olması. Bunlardan ikisi teknolojinin gelişmesi ve ekonomik olması nedeniyle kolay ve yapılabilir hale gelmiştir.
İçerik ise; izleyiciye, vakte, toplumsal gereksinim ve gelişmelere, konjonktüre bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu olguları bir ortaya getirebilen yayın kuruluşlarının iş yapacağı söylenebilir.
Z jenerasyonu için, sosyal medya çok değerli. Şayet toplumsal medya platformlarında ve dijital mecralarda kullanıcı doğrudan manipüle edilebiliyorsa ve bunun örneklerini açıkça ortaya koyan Cambridge Analytica olayı yahut savı bizlere anlatıyorsa, bu yeni Z kuşağı başta olmak üzere tüm kullanıcılar yeni bir farkındalıkla donatılmalıdır. Bir mühlet sonra işin içinden çıkmak güçleşebilecektir.
Emsal tesirlerin olumlu yada olumsuz tesirleri nedeniyle her geçen gün klasik yayıncılık ve izlenme kümeleri tesirini kaybetmektedir. Ismine hangi nesil dersek diyelim büyük orada içerikler artık bu mecralardan izlenmeye başlamıştır.
İzleyicinin alternatifleri ve seçenekleri teknoloji ile birlikte çoğalmakta, evvelden karasal yayınlar akabinde direkt uydu ve eşzamanlı uydu platformları olmak üzere seçenekleri varken bunlara ek olan ve epey dinamik ve interaktif mecra internet ve internet platformları süratle çeşitleniyor ve içerikleri zenginleşiyor.
Pekala gelecek nasıl olacak ? Avrupa ve gelişmiş ülkelere bakarsak karasal analog yada digital iletim, kablo iletimi ve hatta az da olsa uydu iletiminin azaldığını görmekteyiz. Bunun yerini internet ortamından yayın yapan içerik üreticilerinin yayınları oburlarının yerine geçmeye başlamıştır.
Bu durum giderek artacaktır. Bunun sonuçları ekonomik siyasal politik olmak üzere tüm alanlarda ve tüm izleyici jenerasyonlarında kendisini gösterecektir.
Klasik yayınlarda ayrıntılı izleyici tahlillerinin sıkıntı olması nedeniyle internet üzerinden yayın yapan platformlardaki yayınların tahlili ve değerlendirmesinde yoruma yahut algoritmalara artık gereksinim kalmaması nedeniyle kıymetli hale gelecektir.
Kim neyi ne kadar izlemiş?, Hangi reklam jenerasyonu ne kadar müddet ilgisini çekmiş? Yada internetten anında satın almış mı? Benzer dataların reklam verenler için eser reklamlarının sonuçlarını görmeleri açısından altın pahasında bilgi kaynağı olacaktır.
İnternet mecraları internet üzerinden iletilen bu yayınların ekonomikliği fonksiyonelliği süratli sonuç almak kıymetlendirme, datalarının netliği üzere hususların ortaya çıkmasıyla çok daha öne çıkacaktır. Yakın gelecekte bu nedenlerle klasik yayın sayısının azalacağını öngörebiliriz.
Haber7
