Taliban’ın Afganistan’da idaresi ele alma sürecinde binlerce Afgan ülkeyi terk etmek için çabalarken 52 yaşındaki Fatma isimli Türk teşebbüsçü, 9 yıldır yaşadığı Afganistan’daki serüvenini AA muhabirine anlattı.
Afganlar, ülkeden ayrılmak için Kabil’deki büyükelçiliklerin vize süreçlerini açmasını beklerken Fatma, “burada inançta olduğunu, bir sistem kurduğunu ve Afganistan’dan ayrılmak istemediğini” lisana getirdi.
Türkiye’deyken İstanbul, Ankara ve Bolu’daki çeşitli restoranlarda aşçılık yaparak geçimini sağlayan Fatma, 2012’de Afganistan’da ticaret yapan arkadaşlarının tavsiyesi üzerine bu ülkeye evvel gezmeye geldiğini, bir ay sonra da ülkeye dair çekincelerini yenip burada yaşamaya karar verdiğini söyledi.
İşsiz kalınca kuaför dükkanı açtı
Afganistan’da birinci 2 yıl Mezar-ı Şerif’te yaşayan Fatma, son 7 yıldır da Kabil’de kuaförlük yaparak hayatını sürdürüyor.
Çalıştığı firmanın kısa müddette işlerinin bozulmasının akabinde iş aramaya başladığını söyleyen Fatma, açtığı kuaför dükkanı ile geçimini sağlamaya başladığını kaydetti.
Başlarda “Savaşın içinde ne yapıyorsun?” diyen yakınlarından sitem işittiğini aktaran Fatma, vakitle ülkeyi sevdiğini ve artık Kabil’de konutunda üzere hissettiğini söyledi.
Kabil’in büyükşehir olması nedeniyle işlerini genişletmek için buraya taşındığını söyleyen Fatma, Afganistan’ı ve halkını çok sevdiğini belirtti.
Afganistan’da keyifli olduğunu lisana getiren Fatma, ülkeye geliş sürecini şöyle özetledi:
“Hiç tanımazdım, bilmezdim Afganistan’ı. Haritada yerini gösterseler orayı bile bilmezdim. Birileriyle tanıştım. Geldim, gördüm, gezdim. Kalabilirim dedim. Birinci etapta bir şirkette çalıştım. Ondan sonra şirketin işleri berbata gitti. Sonradan, ne yapabilirim diye düşündüm. Kuaför dükkanı açtım.”
Kabil’de tek başına yaşıyor
Eşini uzun mühlet evvel yüksek tansiyon nedeniyle kaybeden Fatma’nın, 30-35 yaşlarındaki biri kız, biri erkek iki çocuğu da Türkiye’de yaşıyor.
Kendisi ise Kabil’in Kolala Poşta semtinde emekleriyle kurduğu geniş bahçeli konutunda Kral ve Pamuk ismindeki iki köpeğiyle tek başına yaşıyor.
Fatma, her gün kuaför dükkanına gittiğini ve 11 çalışanıyla iyi alakalar kurarak işini yaptığını belirtiyor.
AA’ya röportaj veren Fatma’nın meskeninde oturma odasının duvarında Atatürk resmi ve çerçevesine iliştirilmiş bir Türk bayrağı bulunuyor.
“Halk olarak Türklere çok düşkünler”
Komşularıyla, müşterileriyle ve arkadaşlarıyla samimi ilgi geliştirdiğini aktaran Fatma, “Halk olarak Türklere çok düşkünler. Arkadaşlarım var, dükkanda çalışanlarım var. Hepsiyle diyaloğumuz çok hoş.” dedi.
Afganistan’da bulunduğu mühlet boyunca güvenlik sorunu yaşamadığını kaydeden Fatma, çatışmaların ve bombalı taarruzların en ağır olduğu devirde bile ülkeden ayrılmayı düşünmediğini belirtti.
Yakınlarından “dönmeyi düşünüyor musun?” soruları ile karşılaştığını aktaran Fatma, şöyle devam etti:
“Dönmeyi düşünmüyorum. Burada rahatım. Burayı kendi konutum üzere seviyorum. Halkını seviyorum. Bir Türk olduğum için bana çok yardımcı oluyorlar. Etrafımda çok Türkçe bilen var. O yüzden, rahat rahat burada dolaşabiliyorum.”
Taliban nedeniyle dükkanı bir hafta kapalı kaldı
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle 5-6 ay kuaför dükkanını açamadığını aktaran Fatma, Taliban’ın Kabil’i denetim etme sürecindeki belirsizlik nedeniyle dükkanını bir hafta boyunca açamadığını lisana getirdi.
Fatma, Taliban’ın Afganistan’da idaresi ele alma süreci için ise “İşlerimiz orta derecede hoş gidiyordu. Hükümet değişikliğinden ötürü dükkanı bir hafta kapattık. Şu an işlerimiz yarı yarıya düştü. Lakin ben iyi olacağına eminim.” sözlerini kullandı.
Buradaki ömründe genel olarak dini baskı hissetmediğini kaydeden Fatma, Taliban nedeniyle, kuaför dükkanının camlarındaki bayan fotoğraflarını boyadıklarını kaydetti.
Afganistan’dan şad olmasına karşın Türkiye hasreti çektiğini aktaran Fatma, yılda bir kere vatanını ziyaret ettiğini söyledi.
Etrafında Türkçe bilen bireylerin çokluğu nedeniyle beşerlerle irtibat sorunu yaşamadığını tabir eden Fatma, Farsça’yı ise öğrenemediğini kelamlarına ekledi.
Haber7
