Kılıçdaroğlu dün toplumsal medya hesabından Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı kriterlerini açıklarken “Cumhurbaşkanı kriterlerimi saymıştım. En değerlisinin altını çizmek istiyorum: Millet İttifakı’nın adayı, nefsini terbiye etmiş biri olmak zorunda. Başkanlığın verdiği muazzam yetkilerle yozlaşmayacak, gücünü süratlice Meclis’e ve Başbakan’a teslim edecek bilgelikte biri olmalı. Ülkeyi Cumhurbaşkanı değil, Başbakan yönetecek. Bu tarihi adıma lakin nefsine hakim olabilen ve kendinden evvel ülkesini düşünen bir Cumhurbaşkanı vesile olabilir.” sözlerini kullanmıştı.
HER GEÇEN GÜN ADAYLIĞA DAHA ÇOK YAKLAŞIYOR
CHP Genel Lideri’nin toplumsal medyadan yaptığı bu açıklamaları “Kılıçdaroğlu, ülkü cumhurbaşkanı olarak kendini tanım ediyor.” biçiminde kıymetlendiren Abdulkadir Selvi “Burada geri vitese atar mı? Bence Kılıçdaroğlu, her geçen gün Cumhurbaşkanlığı adaylığına gerçek daha çok yaklaşıyor.” tabirlerini kullandı.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ’I İSTEMİYOR
Selvi yazısında Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu ve Yavaş başta olmak üzere belediye liderlerinin ikinci bir devir daha vilayetlerine hizmet etmelerini istediğini lisana getirdi. Kılıçdaroğlu’nun yakın etrafına de Murat Karayalçın örneğini verdiğini söyledi.
Selvi kelamlarına şu halde devam etti: Olağan bir de madalyonun öteki yüzü var. Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. İmamoğlu ve Yavaş’ı kendine rakip olarak görüyor. Ayrıyeten kamuoyu araştırmalarında İmamoğlu ve Yavaş, Kılıçdaroğlu’nu ikiye katlıyorlar.
Avdulkadir Selvi, Ekrem İmamoğlu’nun şimdi kelamını söylemediğini Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Merkezi’nin halinden ötürü çok rahatsız olduğunu tabir etti.
İşte Abduilkadir Selvi’nin ‘Kılıçdaroğlu kimi tanım etti İmamoğlu ne yapacak?’ başlıklı o yazısı:
Muhalefeti bekleyen en değerli sorun kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı. 2023 seçimlerine 2 yıl varken, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu muhalefeti sarsmaya başladı.
Dün tıpkı vakitte yeni bir gelişme yaşandı.
Cumhurbaşkanı adaylığı için bir müddettir atağa kalkan Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı tanımı yaptı. Böylelikle artık elimizde bir Cumhurbaşkanı adayı kriterleri oluştu. Lakin Kılıçdaroğlu’nun tanımı bana Demirel’i hatırlattı. Demirel, Cumhurbaşkanı adayı olduğu vakit Büyük Birlik Partisi milletvekilleri ile bir ortaya gelmişti.
Muhsin Yazıcıoğlu, Demirel’in adaylığına sıcak bakmadıklarını anlatmak için gönüllerindeki Cumhurbaşkanına ait kriterleri sıralamıştı. Yazıcıoğlu, “Cumhurbaşkanı sivil olmalı. Alnı secdeye değmeli. Darbelere karşı olmalı” diye sıralamaya başlayınca Demirel ayağa kalkıp, “Kardeşim siz beni tanım ediyorsunuz. Ben siyasi hayatım boyunca darbelerle çaba ettim. Sivil Cumhurbaşkanlığının uğraşını verdim. Ben ta 1960’larda, ‘Bu ülkede herkes göğsünü gere gere ben Müslümanım diyebilmeli’ demiştim” diye kelamı alıp, ikna etmeye çalışmıştı.
Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı adayı için kriterler ortaya koydu. “Millet ittifakının adayı nefsini terbiye etmiş biri olmak zorunda. Başkanlığın verdiği muazzam yetkilerle yozlaşmayacak, gücünü süratlice Meclis’e ve Başbakan’a teslim edecek bilgelikte olmalı” dedi.
Bu kriterlerde bir eksik var. O da ismi Kemal Kılıçdaroğlu olacak denilmiyor. Kılıçdaroğlu, ülkü cumhurbaşkanı olarak kendini tanım ediyor. Burada geri vitese atar mı? Bence Kılıçdaroğlu, her geçen gün Cumhurbaşkanlığı adaylığına yanlışsız daha çok yaklaşıyor.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ BELEDİYE DE KALSIN İSTİYOR
Ayrıca Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş başta olmak üzere belediye liderlerinin ikinci bir devir daha vilayetlerine hizmet etmelerini istiyor. Yakın etrafına de Murat Karayalçın örneğini verdiği söyleniyor.
Karayalçın başarılı bir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı. Lakin SHP Genel Başkanlığı’na getirildi. Ondan sonra CHP bir daha Ankara’da seçimi kazanamadı. Ta ki Mansur Yavaş’a kadar. İmamoğlu ve Yavaş, cumhurbaşkanı adayı olur fakat seçilemezlerse CHP İstanbul ya da Ankara’nın kaybedilmesini istemiyor.
Bunun bir nedeni daha var. Kılıçdaroğlu o noktada gerçek düşünüyor.
İmamoğlu ve Yavaş başta olmak üzere belediye liderlerinin cumhurbaşkanlığı amacına kilitlenip, yönettikleri kentlere hizmet vermeyi ihmal etmelerinin önüne geçmeye çalışıyor.
RAKİP GÖRÜYOR
Bunlar bir önder açısından anlaşılabilir tedbirler. Natürel bir de madalyonun öteki yüzü var. Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. İmamoğlu ve Yavaş’ı kendine rakip olarak görüyor. Ayrıyeten kamuoyu araştırmalarında İmamoğlu ve Yavaş, Kılıçdaroğlu’nu ikiye katlıyorlar.
İKİLİ KIRMIZI KART
Kılıçdaroğlu, “Belediye liderlerimizin birinci misyonu, halka verilen kelamları tutmak” demek suretiyle İmamoğlu ve Yavaş’a kırmızı kart gösterdi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın, “Değerlendirmeyi Genel Liderimiz yapmış. Yanlışsız, belediye liderlerimizin birinci misyonu millete hizmet etmektir” diyerek ikinci kırmızı kartı göstermiş oldu.
İMAMOĞLU’NU İSTEMİYOR
Cumhurbaşkanlığı adaylığında Kılıçdaroğlu’nun kafasında İmamoğlu ve Yavaş’a yer olmadığı anlaşılıyor. Ancak bu işin bir de İmamoğlu ve Yavaş cephesi var. Mansur Yavaş’ı bilmem ama Ekrem İmamoğlu henüz kelamını söylemedi. Ama İmamoğlu’nun, Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Merkezi’nin bu halinden ötürü çok rahatsız olduğu söyleniyor. CHP Genel Merkezi’nin kendisine karşı olduğunu düşündüğü tabir ediliyor. Bence İmamoğlu’nun bu tespiti yanlış değil. CHP Genel Merkezi Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına sıcak bakmıyor.
Hatırlarsanız Muharrem İnce CHP’de olduğu sırada cumhurbaşkanı adaylığı konusunu gündeme getirmişti. Bunun üzerine Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasını yöneten ve “Kahraman’ın Yolculuğu” kitabının yazarı Necati Özkan, “Dün dünde kaldı cancağzım. Artık yerin yeni sahibi var” diye tweet atmıştı. İmamoğlu ekibinin bu çıkışı üzerine CHP Genel Merkezi’nde bir rahatsızlık yaşanmıştı.
GENEL MERKEZE KARŞIN
Eğer Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanı adayı olursa CHP Genel Merkezi’ne karşın aday olacak demektir. O da lakin masanın kararı üzerine olur. Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran seçim gecesinden itibaren cumhurbaşkanı adaylığını kendine bir hak olarak görüyor.
ABD ve HDP dayanağıyla cumhurbaşkanı adayı olacağına inanıyor.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını Millet İttifakı başkanlarının belirleyeceği gerçek ancak eksik bir tarif olur. Sadece Kılıçdaroğlu ya da Akşener karar vermeyecek. Masa karar verecek.
KILIÇDAROĞLU’NUN PLANI
Erdoğan karşısında hangi adayın kazanacağı kıymetli. Zira eğer İmamoğlu ile en yüksek oy alınıyorsa İmamoğlu, Yavaş’la en yüksek oy alınacaksa Yavaş tercih edilecek. Kılıçdaroğlu bunu gördüğü için İmamoğlu’nu şimdiden diskalifiye etmek ve işi masaya bırakmadan çözmek istiyor.
ERDOĞAN NEDEN KILIÇDAROĞLU’NU HEDEF ALIYOR?
Meral Akşener ya da HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Mithat Sancar da muhalefet önderleri olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’na yükleniyor. Bugün AK Parti kümesi var. Peki Erdoğan neden Kılıçdaroğlu’nu gaye alıyor? Çünkü Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday olarak çıkmasını istiyor.
BAHÇELİ’NİN KRİTİK BİLDİRİLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır gezisi sonrası Bahçeli’nin konuşmasını çok dikkatli bir halde dinledim. Diyarbakır seyahatinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik atılan “Serok Erdoğan” sloganları nedeniyle Bahçeli’nin ne diyeceği değer kazanmıştı. MHP Başkanı Cumhur İttifakı’nın geleceği ve 2023 seçimleri açısından çok kritik iletiler verdi.
CUMHUR İTTİFAKI
Bahçeli, “Son günlerde Cumhur İttifakı’nı gaye alan alçak kampanyalara külliyen kulağımız tıkalı, gözümüz de gönlümüz de kapalıdır” diyerek Cumhur İttifakı’nda çatlak arayanların heveslerini kursaklarında bıraktı. “Cumhur İttifakı camdan yapılmış vitrin süsü bir vazo değildir ki çatlasın, dağılsın” dedi.
ECEVİT’E SAHİP ÇIKTI
Ecevit’in siyasi mirasını yiyen CHP, Zülfü Livaneli’nin karşısında Ecevit’in hukukunu korumadı ama Bahçeli, bir periyot koalisyon ortağı olduğu Ecevit’e dayanak çıktı. Bahçeli, siyasi vefa açısından kıymetli bir ders verdi.
“Bu çürümüş ve kibir kulesi şahıs, bilhassa merhum Başbakan Bülent Ecevit’e çok ağır bühtanda bulunmuştur. Bu bühtanı reddediyoruz, merhum Ecevit’in devlete ve millete bağlılığını tartışmak isteyenleri de Allah’a havale ediyoruz” diye konuştu.
SEROK
Bahçeli, “Serok Ahmet” üzerinden kendisine yüklendiği için Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Diyarbakır’da, “Serok Erdoğan” sloganları atılınca Bahçeli’yi amaç almıştı. Bahçeli, “Serok Erdoğan” sloganlarına değinmeden Davutoğlu’na, “Serok Ahmet fitneyi bıraksın, buradan kendisini doyuracak ekmek çıkmayacaktır” diye seslendi.
ERKEN SEÇİM VAR MI?
Daima söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim. Bu ülke erken seçime gidecek olursa onu belirleyecek olan Bahçeli olur. Bahçeli, “Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır” dedi. Şimdilik nokta.
Haber7
