Avrupa Birliği ülkeleri, iç savaş, çatışma, besin krizi, yoksulluk nedeniyle ülkelerini kuvvetli şartlarda terk eden sığınmacılara karşı kıtanın karanlık Nazi periyodunu hatırlatan uygulamalarına her gün bir yenisini ekliyor. Avrupa’ya ulaşmak için vefatı göze alan sığınmacılara karşı kıta ülkeleri zorla geri itme başta olmak üzere toplama kampları kurmaya kadar birçok tekniği, memleketler arası hukuku ve insan haklarını yok sayarak atmaya devam ediyor.
Yalnızca son 1 ayda, Avrupa Birliği üyesi dört ülke, İspanya, Yunanistan, Fransa ve Danimarka, sığınmacıları gaye alan kararlarıyla tepkiyi üzerlerine çekti. Son olarak Danimarka Parlamentosu sığınmacıların yurt dışında inşa edilen kamplarda kabul edilmesini içeren skandal nitelikte maddeyi onayladı. Bu kanunla sığınmacılar, Danimarka’nın anlaştığı Avrupa hudutları dışındaki bir ülkede kurulan “toplama kamplarında” tutulmasının önü açıldı.
IRKÇI VE AYRIMCI
Kabul edilen ırkçı ve ayrımcı maddeyle, son 10 yılda uyguladığı katı göçmen siyasetleriyle gündeme gelen Danimarka hükümeti yasaya nazaran sığınma talebinde bulunanları, durumları netleşene kadar yurt dışındaki sığınmacı kamplarında tutacak ve başvurusu kabul edilmeyenler de bu kamplara gönderilecek. Danimarka basını hükümetin bu çerçevede 5 ila 10 ortası ülkeyle görüşmeler yaptığını yazdı. Bu ülkeler ortasında Ruanda, Mısır, Etiyopya ve Eritre’nin bulunduğu argüman edildi.
SURİYE’YE GERİ GÖNDERECEK
Danimarka, iç savaştan Suriyeli göçmenlere oturma müsaadesi vermeyen birinci Avrupa ülkesi olmuştu. Danimarkalı yetkililer, Birleşmiş Milletler ve Milletlerarası Af Örgütü’nün davetlerine karşın Suriye’nin başşehri Şam’ın “geri dönmek için inançlı bir bölge” olduğuna inanıyor.
FRANSA KAMPI DAĞITTI
Bir öbür AB üyesi ülke Fransa da Calais kentinde sistemsiz göçmenlerin bulunduğu kampı dün düzenlediği baskınla dağıttı. Pas-de-Calais Valiliğinin talimatıyla Calais’deki yasa dışı bir kampın tahliye edildiğini belirtti. Valiliğin açıklamasında, Saint-Omer Calais yolundaki boş toprakta bulunan hangarlarda barınmaya çalışan; ortalarında 30 kadar çocuğun da bulunduğu yüzlerce göçmenin, polis tarafından bulundukları yerlerden çıkarıldığı tabir edildi. Yunan adalarında bulunan kamplarda tutulan sığınmacıların da insanlık dışı kaidelerde yaşamaya mahkum edildiği biliniyor.
AZAP BARİYERİ
Sığınmacılara karşı Ege Denizi’nde uyguladığı zorla geri itme siyasetiyle insan hakları kuruluşlarının reaksiyonunu çeken Yunanistan’ın da Türkiye sonuna AB’nin 3 milyar avroluk takviyesiyle, ses topları, çelik duvar, gece görüş sistemi ve hareket sensörleriyle donatılmış, 200 km’lik bir dijital “işkence” duvarı ördüğü ortaya çıkmıştı. Yunan askeri ve polisinin ülkeye geçmek isteyen sığınmacıları darp edip, para ve pasaportlarına el koyarak geri gönderdiği de biliniyor.
DENİZDE YAŞANAN DRAM
İspanya’nın Afrika’daki toprağı Ceuta (Sebte) da Mayıs ayının son günlerinde bir insanlık dramının yaşandı. Fas kıyılarından Sebte’ye yüzerek geçmeye çalışan birden fazla 18 yaşın altında binlerce sığınmacının, İspanya hudut muhafızları tarafından zorla denize atılırken, birtakım sığınmacı çocukların depolarda tuttulduğu da ortaya çıkmıştı.
Yenişafak
Haber7
