Düzce’nin Yığılca ilçesinde yaşayan Yaşariye Yıldız, iş gereği başladığı ve eşinden öğrendiği mermerciliğe, boşandıktan sonra da kendi iş yerini açarak devam etti. Dünyanın en sert taşları ortasında yer alan mermere, mezar yerleri, mutfak tezgahları, dış kapı girişleri ve merdiven basamakları yaparak biçim veren Yıldız’ı tezgah başında görenler ise şaşkınlıklarını gizleyemiyor.
Başka işleri unuttum
Bayan olduğu için kendisini mermercilik yaparken iş başında görenlerin şaşırdığını tabir eden Yıldız, “Mermerciliğe ayrıldığım eşim ile birlikte başladık. Onunla çalışa çalışa öbür işleri de unuttum. Ustalarımla birlikte bu işe başlamayı tercih ettim. Mermercilik ağır değil, her işin zorluğu olduğu üzere bu işinde zorlukları tabi ki de var ancak bana güç gelmiyor. İşi yaptıktan sonra birisi ’güzel olmuş’ dediğinde hoşuma gidiyor. O işe daha çok sevinerek gidiyorum. Bu olay motivasyonumu da artırıyor. Mezar, tezgah, basamak, döşeme, çeşme üzere mermerle alakalı her şeyi yapıyoruz” dedi. İnsanların kendisine daima ’ağabey’ diyerek hitap ettiğini lisana getiren Yaşariye Yıldız, “Bir inşaatta mermer yaparken başımızda baret taktığımız için müteahhit bana daima ’ağabey’ diye hitap ediyordu. Bareti çıkardığımda bayan olduğumu gördü ve özür dileyerek ustanın yanına gitti” dedi.
Bayan gözüyle yapılan işi görmek yanlışsız olmasını sağlıyor
İşini severek yaptığına dikkat çeken Yaşariye Yıldız, “Mermer işçiliğini daha çok bayanların kullandığı alanlarda yapıyoruz. Bayan gözüyle yapılan işi görmek yanılgıları da önlüyor. Örneğin mermeri daha çok bayanların kullandığı mutfak tezgahları üzere alanlara döşüyoruz. Hal bu türlü olunca yapılan işi bayan gözüyle bakarak kusurları da görebiliyorum. Bu da yaptığımız işlerin daha yanlışsız olmasını sağlıyor” dedi.
Haber7
