Terör Kabahatlerini Soruşturma Ofisince hazırlanan iddianamede Cankıymaz’ın üzerine kayıtlı telefon sınırının yanı sıra Hüseyin T. ismine kayıtlı operasyonel bir sınır daha kullandığı ve bu sınır üzerinden Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) mahrem imamlarıyla görüştüğü belirtildi.
Cankıymaz’ın, emekli Tuğgeneral Celalettin Ç. ile mahrem imam M.S.S’ye bağlı olarak 2010-2013 yıllarında Ankara’da misyon yaptığı periyotta oluşturulan hücresel haberleşme ağında yer aldığı kaydedilen iddianamede, şüphelinin misyon yaptığı öbür yerlerde de ankesörlü telefonlar üzerinden örgütün mahrem imamlarıyla görüştüğü bildirildi ve bu görüşmelere ait bağlantı tespitlerine yer verildi.
İsmi, FETÖ ile iltisaklı işçi listesinde
İddianamede, Cankıymaz’ın isminin darbe teşebbüsü sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki aksiyonlara ait açılan çatı davada 141 defa ağırlaştırılmış müebbet mahpusa çarptırılan kelamda Yurtta Sulh Kurulu üyesi Mehmet Partigöç’ün ofisinde bulunan ve FETÖ ile iltisaklı oldukları bedellendirilen işçi listesinde yer aldığı, birinci vazife yerinde birlikte kaldığı konut arkadaşının örgüt mensubu olduğu, şüphelinin de örgüt üyesi olduğunun ihbar edildiği kaydedildi.
İddianamede, Cankıymaz’ın 24 Şubat’ta Edirne’nin Meriç ilçesindeki hududa yakın Adasarhanlı köyü yakınlarında Yunanistan’a kaçmak isterken jandarma kuvvetlerince “Mustafa Koyulmuş” ismine düzenlenen uydurma nüfus cüzdanıyla yakalandığı belirtildi.
Cankıymaz ile Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalanan Cemal Avıalan’ın Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinde terör örgütüne üye olma cürmünden kovuşturmasının bulunduğu, Arif ve Betül Kırsakal’ın terör örgütü üyeliğinden Ankara’da mahkum edildiği, Fatih Mehmet Altuntaş’ın da Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs cürmünden ceza aldığı belirtildi.
İddianamede Cankıymaz’ın “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “resmi dokümanda sahtecilik” hatalarından 20 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması talep edildi.
“Yurt dışına kaçmak için o bölgedeydim”
İddianamede tabirine yer verilen Nuri Cankıymaz, üzerine atılı cürmü reddetti, FETÖ üyesi olmadığını, örgüt konutlarında kalmadığını savundu.
Liseden sonra Kara Harp Okuluna geçtiğini bildiren Cankıymaz, 2010-2011 yıllarında Ulusal Savunma Bakanı Genel Sekreteri olduğunu, 2011 şurasında terfi ettiğini ve 2015 yılı ağustos ayında emekli olduğunu anlattı.
Operasyonel sınırdan haberinin olmadığını, bu çizgisi kendisinin kullanmadığını öne süren Cankıymaz, M.S.S. isimli kişiyi tanımadığını, bu bireyle hiçbir vakit, hiçbir yerde görüşmediğini sav etti.
Cankıymaz, Yunanistan hududunda yakalanmasına ait şunları kaydetti:
“İdare mahkemesinde açmış olduğum hukukî gayretim tamamlanmadan meskenime ve kayınvalidemin meskenine baskın biçiminde girilmesi beni ve ailemi çok rahatsız etti. Benimle birlikte operasyonda yakalanan Serdar Atasoy ve Celalettin Çoban isimli şahısların basında gördüğüm arttan kelepçeli hali ve bunun teşhir edilmesi beni çok rahatsız etti. Bu durumdan ötürü kaçakçılarla kurduğum irtibat sonucunda yurt dışına çıkmak için o bölgede bulunuyordum.”
Cankıymaz, sonda gözaltına alındığında verdiği sözde ise yanında bulunan şahısları birinci sefer gördüğünü ve tanımadığını öne sürmüş, “Kaçmak emeliyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütünden kimse ile irtibata geçmedim. 15 Temmuz kalkışması öncesi ve sonrası FETÖ ile ilgili kimseyle irtibatım olmamıştır.” sözlerini kullanmıştı.
Haber7
