Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararname sonucunda Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden resmen çekilmiş oldu.
Erdoğan’ın imzasını taşıyan kararda şu tabirler kullanıldı:
“Türkiye Cumhuriyeti ismine 11/5/2011 tarihinde imzalanan ve 10/2/2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Heyeti Kararı ile onaylanan ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Uğraşa Ait Avrupa Kurulu Mukavelesi’nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3’üncü hususu yeterince karar verilmiştir.”
“KADIN HAKLARI İÇİN GERİ ADIM”
Bahis ile alakalı son dakika açıklama yapan Avrupa Kurulu Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, Türkiye’nin aldığı kararı “Kadın hakları için geri adım” olarak nitelendirdi:
“TÜRKİYE’NİN KONTRATTAN ÇIKIMASI YIKICI BİR HABER”
“Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması yıkıcı bir haber. Avrupa’da 34 ülkeyi kapsayan İstanbul Kontratı, toplumlarımızda bayan ve kızları şiddetten korumak için altın pahasında milletlerarası bir gayret olarak bedellendirilmektedir.
“KADINLARIN KORUNMASINI TEHLİKEYE ATAR”
Türkiye’nin, Avrupa Kurulu’nun bayana yönelik şiddetle ilgili İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini açıklaması, sırf Türkiye’de değil, Avrupa ve ötesinde de bayanların korunmasını tehlikeye atan büyük bir gerilemedir.”
AVRUPA KURULU İRTİBAT YÖNETİCİSİNDEN DE AÇIKLAMA
Avrupa Kurulu Bağlantı Yöneticisi Daniel Holtgen ise, Twitter’dan İngiliz gazetesi The Guardian’ın haberini paylaşarak yaptığı değerlendirmede, “Türkiye’nin bayanları korunmasıyla ilgili memleketler arası kontrattan çekilmesi tahrip edici bir haber” sözlerini kullandı.
BM’DEN AÇIKLAMA
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ait BM’den ortak açıklama geldi.
“Birleşmiş Milletler Türkiye takımı, 20 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de duyurulan 3718 sayılı karar ile Türkiye’nin, Bayana Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Gayrete Dair Avrupa Kurulu Sözleşmesi’ne (İstanbul Sözleşmesi) taraf olmayı sonlandırmasından derin kaygı duymaktadır.”
TÜRKİYE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN NEDEN ÇEKİLDİ?
İstanbul Kontratı, aileyi ve kadını güçlendirmeye odaklı olarak ortaya çıkmıştı. Lakin sonrasında global LGBT lobilerinin ve bunlarla eşgüdümlü finans ve teknoloji şirketlerinin ülkemiz üzerinde fikir ve tabir özgürlüğünü baskılayıcı, aile ve toplum kıymetlerimizi yozlaştırıcı politik bir baskı aracı olarak kullanmaya başlandı. Bunu fark eden Ankara, İstanbul Mukavelesi’ni feshetti.
AVRUPA’DA DA UYGULANMIYOR
İstanbul Kontratı, Avrupa’da birçok ülke tarafından kabul edilse bile tam olarak uygulanmıyor.
Avrupa Birliği içerisinde 6 üye ülke (Bulgaristan, Macaristan, Çekya, Letonya, Litvanya, Slovakya) mukaveleyi imzalamasına karşın yürürlüğe koymamıştı.
Yunanistan, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Hırvatistan, İsveç, Fransa ise mukaveleye çekince koymuştu.
TÜRKİYE’DEN PEŞ PEŞE “GÜÇLÜ BAYAN GÜÇLÜ TÜRKİYE” İLETİSİ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye’nin İstanbul Mukavelesi’ni feshettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Kararı ile ilgili Twitter’daki hesabından açıklamada bulundu. Bildirisini “#GüçlüKadınGüçlüTürkiye” etiketi ile paylaşan Oktay, şunları kaydetti:
“Türk bayanının toplum içindeki prestij ve saygınlığını layık olduğu düzeylere çıkartmak ismine verdiğimiz samimi çabayı klasik toplumsal dokumuzu da koruma ederek daha ileri noktalara taşımak azmindeyiz. Bu ulu gaye için de devayı dışarılarda aramaya, diğerlerini taklit etmeye gerek yoktur. Tahlil bizatihi gelenek ve göreneklerimizde, özümüzde mevcuttur.”
Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra Twitter hesabından mevzuya ait şu paylaşımda bulundu:
“Dünden bugüne Cumhurbaşkanımız Erdogan liderliğinde bayanların toplumsal, ekonomik, siyasi ve kültürel hayata daha fazla katılmaları için verdiğimiz çabayı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bayanlar, hayatın objesi değil öznesidir! Her vakit #GüçlüKadınGüçlüTürkiye diyeceğiz.”
İkinci bildirisinde ise Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile için yaptığı bir açıklamayı paylaştı.
Aile, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı:
“Kadın haklarının teminatı, Anayasamız başta olmak üzere, iç mevzuatımızdaki mevcut düzenlemelerdir. Hukuk sistemimiz gereksinime nazaran yeni düzenlemeleri hayata geçirebilecek kadar dinamik ve güçlüdür.
Bayana yönelik şiddet her şeyden evvel bir insanlık hatasıdır ve bu kabahatle çaba bir insan hakları problemidir. Aslolan prensiplerdir. Bu doğrultuda şiddetle uğraşımızı dün olduğu üzere bugün de yarın da sıfır tolerans prensibi ile kararlılıkla sürdüreceğiz. #GüçlüKadınGüçlüTürkiye”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da İstanbul Mukavelesi’nin feshedilmesiyle ilgili açıklama yaptı:
“Uluslararası mukavelelerin varlığı yahut yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı rastgele bir kabahat halini önlemeye ait sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez yahut arttırmaz.”
Haber7
