Sevk edildiği nöbetçi hakimlikçe tutuklanan F.E’nin sözünde 20 yılı aşkın müddettir tır sürücülüğü yaptığını, 2 yıla yakın bir vakittir tıpkı firmada çalıştığını, kazaya karıştığı çekiciyi ise işe girdiği tarihten bu yana kullandığını belirtti.
Aracın periyodik bakımlarını vaktinde serviste yaptırdıklarını argüman eden F.E, Ordu’nun Fasta ilçesinden yüklediği kumu Bursa’nın Nilüfer ilçesine götürmek için 11 Mart’ta yola çıktığını aktardı.
Araçtaki yük ölçüsünün olağan olduğunu ileri süren F.E, Bursa’ya gelene kadar rastgele bir arıza hissetmediğini, kelam konusu güzergahı ise daha evvel kullanmadığını kaydetti.
İnegöl’ü geçtikten sonra Ümitalan rampasından aşağıya motor freni, dorse ve ayak freniyle inmeye başladığını anlatan F.E, “Kıvrımlı yolda otomobil hızlanmaya başlayınca dorse frenini çeke çeke inmeye başladım. Fren dorseyi tutmamaya başladı. O anda ayağımın altındaki fren pedalının da boşaldığını fark ettim. En son deva olarak imdat frenini çektim fakat fren hiç tutmadı. Aracım hızlanmaya devam etti.” tabirini kullandı.
Turanköy düzlüğüne geldiğinde aracın suratının 80 kilometre civarında olduğunu anlatan şoför, kendisine gönderilen pozisyona nazaran gittiği için otoban girişini fark etmediğini, kaçış rampasını bulamadığını ve otoban yol ayrımından sonra yolun soluna gerçek seyrettiğini bildirdi.
F.E, aracın dorsesini yolun sağındaki beton bariyere vurup durdurmak istediğini aktararak şöyle devam etti:
“Ancak suratım düşmedi. Rampadan inmeye başlayınca fren tutmayınca suratım arttı, en son suratım 120 kilometreye kadar dayanmıştı. Motor bağırıyordu, aracım 4’üncü vitesteydi. Rampadan inerken önümde seyreden araçlara çarpmamak için kendilerini korna, selektörle uyarıp dörtlüleri yakıp yol vermelerini istedim. Rampada bulunan araçlar sağa sola kaçışıp yol verdiler. Rampadan aşağıya zikzaklar çizerek indim. Maksadım önümde seyreden araçlara vurmamaktı. En son düzlüğe gerçek giriş yaptım. Bir anda trafik ışıklarının kırmızı yandığını araçların orada durduğunu gördüm. Aracımı sağa hakikat hareket yaptırıp devirme eğilimine girdim. Işıklara gelmeden önündeki bir araca çarpınca tırın tarafının ışıklar istikametine döndü. Aracımın direksiyonu bir anda kilitlenip stop etti. O anda süratle kırmızı ışıkta bekleyen araçların ortasına daldım. Birinci araca çarptığımda başımı bir yerlere vurmuş olacağım ki kaza anını ve nerelere çarptığımı hatırlamıyorum. Kazadan sonra birilerinin gelip beni araçtan çıkarmaya çalıştıklarını hatırlıyorum. Kazanın dorse fren körüklerinin boşalmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Dorsedeki yükün en son indiğim rampada çekiciye baskı yaptığını hissettim. Tüm önlemleri almama karşın aracımı durdurmam mümkün olmadı.”
Barakfakih mevkisinde 12 Mart’ta freni arızalanan F.E. idaresindeki 18 AA J361 dorse plakalı tır, karşı şeride geçerek çok sayıda araca çarpmıştı. Araçlarda bulunan Semih Ural, Ahmet Ömeroğlu ve Basri Gümüş kaza yerinde, ağır yaralanan Recep Göler hastanede hayatını kaybetmişti. Yaralanan 20 kişi etraftaki hastanelere kaldırılmış, hafif yaralanan şoför F.E. polis gruplarınca gözaltına alınmıştı. Kuşkulu, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.
Haber7
