Fenerbahçe’nin Trabzonspor’la karşılaştığı çabayı yorumlayan spor muharrirler, maçın hakemi Yaşar Kemal Uğurlu’nun bir kırmızı ve bir penaltıyı es geçtiğini söyledi. İşte müsabakayla ilgili yorumlar;
“BU EROL BULUT’UN TAKIMI OLAMAZ DEDİM”
MEHMET DEMİRKOL (FANATİK) – Bu sonuç, Pelkas’ın şahsî bir başarısıydı. Alanı geçişi, şut tercihi, her şeyiyle… Sonrasında oyundan çıkışı ise topu zati alacak olan Trabzonspor’a ikram üzere oldu. Hakemin Bakasetas’ın yüzüne, Valencia’nın koluyla müdahalesine penaltı çalmayışı Bulut’un talihi oldu. Açık söylemek gerekirse Fenerbahçe birinci 11’ini gördüğümde bu Erol Bulut’un takımı olmaz dedim. Mert Hakan ve Sosa’yı önde Mesut’la desteklemek yumuşak bir yapı oluşturacaktı ve Bakasetas için bundan daha ülkü bir yapı olamazdı. 35’ten sonra da oyun buna evrildi aslında. Lakin öncesinde planın iyi işlediğini söylemek lazım. Szalai ve Gökhan’ın top çıkarmaya yardım eden oyunları, Trabzonspor ön alan baskısını kırdı. Sosa ve Mert Hakan bu kısımda en iyi oyunlarını oynadılar ve yüzde 75’lere varan oranda topa sahip oldular. Pelkas’la şahane bir gol bulmuş olmalarına rağmen değişikliklerin oyunu tekrar ele alma konusunda işe yaradığını söyleyemeyiz.
“EMRE AĞABEYİ’Nİ MAHCUP ETMEDİ”
SERDAR ALİ ÇELİKLER (HABERTÜRK) – Bu maçtan çıkarılacak sonuçlar; Herhalde Caner bir müddet daha oynamaz. Pek de gereksinim yok. Pelkas 10 numara değilse santrafor oynasın bence. Kanatta olmuyor ne yazık ki. Samatta, Ali Koç ve Belözoğlu için değerli bir transferdi. Yılın hayal kırıklığı. Son saniye durumunu atamayan adam oynamasa da olur. Keşke satılabilse. Osayi acemi futbolcu lakin Valencia tam bomba. Ya harika işler yapıyor ya bomba. Sağ önde Ozan ile başlamak düşünülebilir. Mert Hakan Yandaş bugün birinci kere iyi oynadı. Emre Ağabeyi’ni mahcup etmedi. Ve Mesut Özil. Özil bu haliyle oynamaz. Kusura bakmasın. Son yarım saat son yarım saat oynar, ulusal ortada 2 hazırlık maçında maç temposu kazandırılır. İlla oynayacaksa Pelkas santrafora geçsin. Erol Bulut, bu hafta kiminle çalıştıysa bir mühlet daha onlarla çalışır. Ta ki lastik bir daha patlayana kadar. F.Bahçe bu tip maçları kazanır genelde. Ancak Antalya’yı yenebilir mi emin değilim.
“FENERBAHÇE MAÇI HAK ETTİ”
ERMAN ÖZGÜR (FANATİK) – Maçın birinci yarısı skor olarak istikrarda bitse bile, istediği oyunu oynayan taraf Fenerbahçe oldu. Szalai’nin Ekuban’ı iyi denetim edişi ve çıkışları, Sosa ve Mert Hakan’ın Trabzonspor orta alanının presini kolay kırması ve hamlede yapılan kaliteli final pasları, gole yakın tarafı Fenerbahçe yaptı. Trabzonspor’un ise geçtiğimiz haftalara göre daha geniş alanda oynamak ve rakibi çıkarken yanlışa zorlama planı tutmazken, Uğurcan yaptığı kurtarışlarla grubunu maçın içinde tutmayı başardı. Fenerbahçe değişikliklerle tempoyu yüksek tuttu. Trabzonspor’un Nwakaeme’ye bağımlı oyunu durum getirmezken, Erol Bulut forvet sınırında hakikat yaparak, değiştirmediği tek oyuncu Pelkas’ın nefis vuruşu Uğurcan’ı çaresiz bıraktı. Durum üretemeyen Trabzonspor, vasatın üzerine çıkamadığı maçta, şampiyonluk yarışına ortak olma talihini tepti. Erol Bulut ise dönemin 2. kırılma maçını da kayıpsız geçmeyi başarırken, bilhassa birinci yarıda çok iyi oynadı. Oynanan oyuna bakarsanız Trabzonspor deplasmanında bundan daha iyi oynamak hiç kolay değildi. Fenerbahçe oynadığı oyunu konum sayısı ile de süsleyerek maçı hak etti.
“SZALAİ VE UĞURCAN EN İYİSİYDİ”
ALİ ECE (FANATİK) – Erol Bulut’un kesinlikle son maçlardan farklı şeyler yapması gerekiyordu, yaptı: Sol beke çektiği Szalai birinci yarıda kaleci Uğurcan ile birlikte sahanın en iyisiydi. Erol Bulut’un kesinlikle topu rakibe bırakma-bırakmama sıkıntısı yerine Fenerbahçe’nin topu alınca ne vakit ne yapmalı sıkıntısına odaklanması gerekiyordu: Dakikalar 10’u gösterdiğinde Fenerbahçe %70 oranda topa sahip olmuştu, birinci 30 dakikada da uzun müddettir en iyi maçlarını oynayan Sosa ve Mert Hakan ile topu çok iyi yönlendirerek Trabzon deplasmanında üstün bir oyun sergiledi, Uğurcan’ın eldivenli büyücülüklerine takıldı. Mesut Özil gününde olsaydı, Fenerbahçe birinci 45’ten maçı koparabilecek kadar iyi oynamıştı. Olağan Erol Bulut’un en çok sakatlıktan evvel ligin tozunu atan Pelkas’a muhtaçlığı vardı, Pelkas 76’da direklerin tozunu süpüren eksiksiz bir şutla 3 puanı aldı getirdi. Maçın olayı 90 artılarda Fenerbahçe’nin, Trabzonspor’u çok eksik yakaladığı net kontrataklarda oyuncuların yaptığı saçma sapan tercihler. Dönenlerden birisi gol olsaydı, Fenerbahçe’nin üstün oynadığı 80 dakika çöpe gidecekti! Fenerbahçe’de teknik yöneticilik tartışması şimdilik buzdolabına kalktı, şayet kalan maçlarda da Erol Bulut elindeki yetenekli ayakların topla nasıl organize olacağı üstüne çalışırsa şampiyonluk talihi artabilir. Aksi takdirde tartışma buzdolabından derin dondurucuya gider!
“EKUBAN KIRMIZI GÖRMELİYDİ, BAKASETAS’A PENALTI ÇALINMALIYDI”
DENİZ ÇOBAN (FANATİK) – Hakem takımı açısından sıkıntı bir maçtı. Verilen az sayıda kritik karar olsa da maçın değeri açısından uzun müddet tartışılabilecek kararlardı. Maç genelinde oyun denetimini elinde bulunduran ve oyunculara kendisini kabul ettiren Yaşar Kemal Uğurlu bence iki kritik yanılgı yaptı. Maçın çabucak başında, 7. dakikada Ekuban’a gerçek bir sarı kart gösterdi. Ekuban maçın 52. dakikasında Gökhan Gönül’le girdiği çabada rakibinin ayağına bastı. Burada da bir sarı kart görerek oyundan kırmızı kartla ihracı gerekirdi. Uğurlu bu konumda faul düdüğü de çalmadı. Hakemler açısından ikinci kritik karar ise 90. dakikada yaşandı. Valencia/Bakasetas baş topu gayretinde hakem, ‘Devam’ dedi. VAR da devreye girmedi. Valencia baş topuna yükselirken sol kolunu açarak rakibi Bakasetas’ın yüzüne bir darbesi oldu. Bu konum imgelere nazaran net bir penaltı. Buna emsal bu dönem sayısız penaltı düdüğü çalındı. Burada da penaltı düdüğü çalınması gerekirdi. 90+4. dakikada Ozan Tufan rakip ceza alanında yerde kaldı fakat konumda hakemin devam kararı doğruydu.
“İLK SEFER BÜYÜK KADRO REFLEKSİ GÖSTERDİLER”
GÜRCAN BİLGİÇ (SABAH) – Bir haftadır Fenerbahçe’de kimsenin ağzını bıçak açmadı. Caner’e, “Uçakta yoksun” denilmesinin akabinde bile bir açıklama gelme di. Fenerbahçe taraftarı tartışıyordu gelişmeleri. Herkesin bir komplo teorisi vardı. Birincisi; Erol Bulut’un son maçı olduğu. İkincisi; futbolcuların Erol Bulut’u istemediği. Üçüncüsü; Emre Belözoğlu ve idari grubun işleri karıştırdığı. “Trabzonspor’a kaybederse” diye başlıyordu cümleler ancak son kelam alanda söylenecekti. Üstelik Bulut, düne kadar denemediği bir diziliş ve “riskli” takımla alandaydı. Bu dönem birinci kez “büyük takım” refleksi gösterdiler. Bir hafta “fırtınalarla” yaşadıktan sonra birlikte oynadıklarında neler yapabileceklerini gösterdiler. Kusursuza yakın oynayan defans dörtlüsünün önünde, “Ben buradayım” diyerek ortaya çıkan Sosa vardı. Enteresandır; 27. haftada Fenerbahçe’nin ligi yine başladı. Ayrıntılar çok fazla bu maçta. Kazanmak büyük barışı da getirecek Fenerbahçe’ye. Gustavo ve İrfan Can’ın geri dönmesi, Mesut ve Pelkas’ın maç ritmini bulması çok şeyleri değiştirecek.
“TRABZONSPOR BERBAT BİR MAÇ OYNADI”
İLKER YAĞCIOĞLU (TAKVİM) – Kestirmeden söyleyeyim maçı Erol Bulut kazandı. Vakit zaman benim de çok eleştirdiğim oyunun beğenmediğim Erol hoca dün gece son derece gerçek 11 ve gerçek oyunla maçın kazanılmasında büyük rol oynadı. Dün akşamki maç Erol hoca için bu sezonki ikinci kırılma maçıydı. Birincisi çok problemli bir periyotta Başakşehir ile oynadığı maçtı. İkincisi de bu maçtı. İkisinde de radikal değişiklikler yaparak kimsenin beklemediği 11’i alana sürdü. Trabzon deplasmanına Sosa-Mesut ve Mert 3’lüsüyle başlamak her babayiğidin harcı değil. Ancak bilhassa birinci 35 dakikada bu 3’lü adeta Trabzonspor’a top göstermedi. Caner İstanbul’da kalırken Novak’ı kulübede oturtup Szalai’yi de sol bek oynatması da bir riskti. Lakin bu riski aldı ve kazandı. Trabzonspor’un ise beklentilerin çok uzağında makus maç oynadığını söylemeliyiz.
Haber7
