AK Parti Küme Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e reaksiyon göstererek, Kıbrıs krizi ile ilgili son kelamını söyledi.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından o kısım;
“Kıbrıs sorunu, Türk ve Kıbrıs halklarının ortak davasıdır. Tüm eforlara karşın kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlile kavuşturulamadı. Türk tezinin lokal özerklik formunda ortaya konduğu görüşmeler 1971 sonuna kadar sürdü. 15 Temmuz 1974’te yaşanan Rum-Yunan darbesiyle son buldu. Kıbrıslı kardeşlerimizin can güvenliğini sağlamak için gerçekleştirdiğimiz Barış Harekatı ve Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. 1960’larda Kıbrıs Türk tarafına otonomi tanımayan Rumlardır. 1970’lerde iki toplumlu federasyonu kabul etmeyen yeniden Rumlardı. Gayeleri bu süreçte Kbırıs Türk tarafının elde edebileceği hakları, üye olmadığı AB içinde aşındırarak adayı tek başlarına yönetmekti.
“HADDİNİ BİL MİÇOTAKİS! ÇILGIN TÜRKLERİ TANIYACAKSIN”
İşte bunlar tek millet, hiçbir vakit kelamlarında durmadılar, bundan sonra da durmayacaklar. Ben açıklama yapıyorum “Miçotakis ile görüşebilirim” diyorum, o meydan okuyor. “İstikşafi konuşmalar başlasın” dedik, artık Atina’da yapılacaktı. Miçotakis meydan okudu. Sen meydan okuduktan sonra seninle nasıl bir ortaya gelelim? Evvel haddini bileceksin. Sende barış arayışı varsa sende haddini bil, meydan okuma. Masadan kaçtın, biz masadaydık. Bu halde gitmesi halinde biz senin masaya oturamayız. Neyinize güveniyorsunuz? Şayet bir yerlerden takviye geleceğine inanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Türkiye yerindedir, gereğini yapmasını da bilir. Bak sen birtakım dağlara güveniyorsun o güvendiğin dağlara kar yağdı, hiçbirinden yarar gelmez. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Çılgın Türkleri iyi tanıyacaksın.
Kıbrıs Türklerinin yarım asırdır Ada’da süren çözümsüzlüğün mağduru olmasına daha fazla müsaade vermeyeceğimizi tüm dünya bilmelidir.
Adalarda yaptıklarınız ortada. Neyinize güveniyorsunuz. Hani bir yerlerden size tekrar dayanaklar gelecek, buna mı güveniyorsunuz. Şayet buna güveniyorsanız yanılıyorsunuz. Nereden ne gelirse gelsin. Şunu bilin ki Türkiye dimdik ayaktadır, yerindedir ve gereğini de gerektiği vakit yanmasını bilir.
Adadaki Türk toplumunu yok sayan Rum ve Yunan zihniyetinin 50 yıldır müzakereleri başarısızlığa mahkum etmesi karşısında, eski tahlil formüllerini tekrar konuşmanın manası kalmamıştır. Kıbrıs sıkıntısı yeni periyodun ruhuna uygun bir halde, artık tahlil odaklı bir anlayışla ele alınmalıdır.
“İSTER KABUL EDİN İSTER ETMEYİN”
İki devletli tahlilden öteki Kıbrıs’ta tahlil yolu kalmamıştır. İster kabul edersiniz ister etmezsiniz. Türk tarafına uygulanan ambargoları ağırlaştırarak sürdürüyorlar. Daha fazla müsaade vermeyeceğimizi tüm dünya bilmelidir.
Bugün Fuat Beyefendi ile bir arada KKTC’ye gidiyor ve KKTC’de geniş bir çalışmayı başlatacağız. Hızla de bu çalışmalarla KKTC’yi tekrar ayağa kaldıracağız. Maraş’tan Taban Karpaz’a kadar Ulaştırma Bakanlığımız içinde olacak, burada ağır bir çalışma içine gireceğiz. Kuzey Kıbrıs’ı çok çağdaş bir devlet olarak hayata katacağız.”
Haber7
