Diyetisyen Öznur Selek, koronavirüs sürecinde bağışıklık sistemini güçlü tutmak gerektiğini belirterek, bu devirde kendilerine başvuranların isteklerinin de değiştiğini söyledi. Selek, daha evvel zayıflamak ya da kilo almak yahut hastalıklarının tedavisi sürecindeki beslenme kontrolü için müracaatların olduğunu hatırlattı. Son bir yıldır ise bağışıklıklarını güçlendirerek kilolarını da korumak isteyenlere danışmanlık yaptıklarını ifade eden Selek, “Özel bir devirdeyiz. Pandemi sürecinde bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak zorundayız. Artık sağlıklı ve istikrarlı beslenmeyi halkımız öğrenmek istiyor. Bu da bizi çok keyifli ediyor” dedi. Bu devirde tüketilmesi gereken sağlıklı besin kümeleri hakkında bilgi veren Selek, “Öncelikle sağlıklı bir beden için kimi besin kümelerinden, belli porsiyonlarda tüketmemiz gerekiyor. Bu besin kümelerini biz süt, et, sebze-meyve, yağ ve ekmek olarak ayırıyoruz. Bağışıklığımızı artırmak için bunlardan günlük olarak makul porsiyonlarda tüketmek durumundayız” dedi.
‘Öğünlerimize kesinlikle süt kümesini eklemeliyiz’
Bağışıklık sistemini güçlendirmek ismine gün içerisinde alınan öğünlerin ortasına kesinlikle süt, ayran, yoğurt ve kefir üzere besin kümelerinin da eklenmesi gerektiğini kaydeden Selek, zerzevat ve meyvelerden günde 5 porsiyon tüketmek gerektiğini söyledi. Bağışıklığı desteklemek için prebiyotik desteklerin alınmasını öneren Selek, “Yine yağlı tohumlardan da tıpkı halde tüketilmeli. Ekmek kümesinden makarna olabilir; ancak bunlar beyaz undan değil, tam buğday unundan yapılmış olmalı. Kuru baklagillerimizi, diyetlerimize dahil ediyoruz. Bunların dışında süt kümesini da kesinlikle öğünlerimize eklemeliyiz. Günlük 2- 3 porsiyon süt, yoğurt, ayran ya da kefiri öğünlerimize ekleyebiliriz. Bağışıklığı desteklemek için probiyotik destekli besinler öneriyorum. Tekrar bağışıklığı güçlendirmek ismine D vitamini ekliyorum listelerime. D vitamini de yetişkinlerde günlük bin ünite alınması gerekiyor. Destek olarak çinko ve C vitamini. Onun dışında selenyum ve B12 desteği de kişinin bedenindeki eksikliğe nazaran önerilebilir; lakin bunları bir hekim denetiminde kullanmak en doğrusu” halinde konuştu.
‘Her duyduğunuz diyeti yapmayın’
Bilhassa pandemi devrinde diyetisyen denetimi olmadan katiyetle diyet yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Selen, “Özellikle toplumsal medyada tanınan pek çok yanlış diyet var. Bunların bilinçsizce uygulanmasını istemiyoruz. Bu usul diyet listeleri hem metabolizmamızı hem de bağışıklığımızı bozuyor. Kesinlikle bir diyetisyenden yardım alınması gerekiyor. Zira beslenme bir bilimdir ve bunu en iyi biçimde bilen, öğretecek kişi yeniden diyetisyenlerdir. Bize çok fazla insan geliyor. Kendileri ketojenik diyetler uyguluyorlar. Artık aralıklı oruç tanınan. Bunların hepsi kan analizine bakılarak, sıhhat durumu incelenerek karar verilmesi gereken diyetler. Her duyduğumuz diyeti yapmamamız gerekiyor. Bilhassa pandemi periyodunda zayıflamak uğruna bu stil diyetleri katiyetle uygulamamamız gerekiyor” dedi.
‘Obezite koronavirüse yakalanma riskini arttırıyor’
Koronavirüsle çaba kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle insanların meskende geçirdikleri müddetin obeziteye neden olduğunu söyleyen Selek, “Çok uzun bir mühlet konutta hareketsiz kalıyoruz. Hafta sonu iki gün meskende kalan bireyler, çoklukla bir kaçamak yapmaya yöneliyor. Mutfakta çok vakit geçiriyoruz. Kendimize poğaçalar, börekler yapıyoruz. Dolayısı ile bunları kısıtlamakta yarar var. Hareketsizlik ve fazla beslenmenin obeziteye neden olduğunu biliyoruz. Yapılan çalışmalarla da kanıtlandı ki obezite arttıkça, koronavirüse yakalanma riskimiz 6 kat artıyor ve tekrar obezite derecemiz ne kadar yüksekse biz hastalığı o kadar ağır atlatıyoruz. Ağır bakıma yatış ihtimalimiz daha fazla oluyor” dedi.
Haber7
