BÜYÜKELÇİ Dominick Chilcott, Türkiye ile imzaladıkları Özgür Ticaret Anlaşması’nın (STA) iki ülke ortasındaki stratejik iştirakin pekiştirilerek önünün açılmasını sağladığını, iki sene içinde müzakerelere başlanacak 2. Faz STA ile de çok daha savlı ve kapsayıcı bir ekonomik işbirliğine ulaşılacağını kaydetti. Büyükelçi Chilcott, verdiği röportajda imzalanan STA ışığında ikili ekonomik ilgilerin geleceğine ait şu bildirileri verdi:
TİCARETİMİZ İTİMAT ALTINDA
Birleşik Krallık’ın AB’den çıkışının ve AB’nin Türkiye ile olan ticaret mutabakatlarının tehlikeye sokabileceği çok büyük bir ticaret alakasını teminat altına alan bir STA imzaladık. Malların tarifesiz akışını devam ettirecek ve otomotiv kesimi ile başka imalat dallarında Birleşik Krallık ve Türkiye ortasındaki hayati değere sahip ikmal zincirlerini koruyacak yeni STA’mız ile bu riskten kaçınmış olduk.
Birleşik Krallık ile Türkiye ortasındaki STA, mümkün olduğunca, AB-Türkiye Gümrük Birliğindeki düzenlemeleri ve Türkiye ile kömür, çelik ve tarım alanlarında yapılmış imtiyazlı AB mutabakatlarını örnek alıyor. Bunları, Birleşik Krallık ile Türkiye ortasındaki ikili ticaret mutabakatına aktardık.
SIRADA DAHA ARGÜMANLI MUTABAKAT VAR
Bu ticaret muahedesi sahiden de birinci adım -bazıları bu adımı birinci faz olarak isimlendiriyor; Birleşik Krallık da Türkiye de gelecekte daha kapsamlı ve savlı bir STA imzalamak istiyor, buna ikinci faz da diyebilirsiniz isterseniz. Hatta birinci faz STA’mızda, STA kapsamının ticari faaliyetlerimizi yeni kesimlere taşıyacak formda genişletilebilmesini teminen STA’nın değerlendirilmesini ve bunun sonucunda da iki yıl içerisinde görüşmelere başlanmasını öngören bir karar var.
DAHA DA BÜYÜYECEK
Salgından kaynaklanan ekonomik kasvetleri atlattığımızda, kısa ila orta vadede ikili ticaretimizi önemli düzeyde büyütme imkânı bulacağımıza inanıyoruz. Önümüzdeki 3-4 yıllık müddet içerisinde 21 milyar GBP ticaret hacmi amacı çok da gerçekdışı değil ve hatta ikinci faz STA’ya ne kadar süratli geçebileceğimize bağlı olarak bu amaçtan daha iyisini bile başarabiliriz.
STRATEJİK İŞTİRAKE KATKI
Tüm bu faktörler, ikili ilgilerimizi güçlendiriyor ve öteki şeylerin eşit olmasıyla, yalnızca al-sata dayalı bir iştirak yerine stratejik bir paydaşlık sağlanmasına katkıda bulunuyor. İkinci faz STA, yalnızca, alışılmış ki bu muahedeler açısından son derece değerli olan, ticaret ve iktisat alanı ile sonlu kalmayacak. Vaktimizin en büyük stratejik hususlarından birisi de, Çin ile münasebetlerin dengelenmesi. Pandeminin birinci aylarında, esirgeyici giysiler üzere kilit ehemmiyete sahip beli başlı malların üretiminde Çin’e bağımlı olmamızın yarattığı zafiyeti gözler önüne serdi. Türkiye, tedarikte Çin’i dengeleyebilir.
YEŞİL PAYDAŞLIK
Pandeminin yanı sıra, tahminen de karşı karşıya olduğumuz en acil global eza, iklim değişikliği. ‘Yeşil büyüme ve pak enerji’ alanında ve fen bilimleri ile tıp teknolojilerinde ülkelerimizin sunabileceği pek çok şey var. Bu bahislerde kuracağımız yakın paydaşlığın stratejik bir istikameti de olacaktır.
Haber7
