Edirne’nin Saraçlar Caddesi’nde 35 yıldır kuyumculuk yapan Rahmi Cömert, 9 Mart’ta yüksek ateş ve nefes darlığı şikayetiyle hastaneye başvurdu. Birinci sinemaları çekilen ve koronavirüs kuşkusuyla enfeksiyon marazları kısmına sevk edilen Cömert’in birinci 2 testi negatif çıktı. Bu süreçte belirtileri ağırlaşan Cömert’in 3’üncü testi müspet çıkınca ağır bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Yaklaşık 3 aylık ağır bakım sürecinde 45 günü hiç hatırlamadığını söyleyen Cömert’in, bu süreçte kulaktan kulağa yayılan yanlış haberler sonucu konutuna baş sıhhati telefonları bile geldi. Son olarak Eskişehir ve Kayseri’den gelen iki kök hücreyle tedaviye olumlu karşılık veren Cömert, 27 Mayıs’ta tedavi gördüğü hastaneden taburcu oldu.
’78 GÜNLÜK TEDAVİNİN 45 GÜNÜNÜ HATIRLAMIYORUM’
Edirne’de koronavirüs teşhisi konulan birinci hastalardan birisi olduğunu söyleyen Cömert, neredeyse tedavisi en uzun süren hastanın da kendisi olduğunu belirtti. Cömert, “Edirne’de birinci yatan benim, neredeyse son çıkan da benim. Aklımın ucundan bile geçmiyordu. Bugüne kadar hastaneye bile gitmemiş bir kişim. Biz grip zannediyorduk. Sıhhat ocağına gittim, orada muayene edildim. Derhal sinema çekilmemiz gerektiğini, akciğerimde lezyonlar gözüktüğünü söylediler. Sinema çekilmek için gittiğimde beni direkt olarak enfeksiyona sevk ettiler. Enfeksiyondaki tabip hanım, acilen beni yatıracaklarını söyledi. Biz de anlamadık ne olduğunu. Esnaf olduğumuzu, yabancı müşterimiz olduğunu söyledik. Velev neredeyse tüm işimiz yabancılarla dedik ve acilen yatışımız yapıldı. Birinci tahlilimiz negatif geldi. Fakat bende rastgele bir iyileşme yoktu, ateşim yüksekti ve nefes alma zorluğu çekiyordum. 2. tahlilim yapıldı yeniden negatif geldi sonuç fakat ben daha istenilmeyen olmuştum. Üçüncü tahlil de olumlu geldi. Bu süreçte 6 gün geçmişti. Bu 6 günün ahir beni ağır bakıma aldılar. Bundan sonraki 45 gün süreci hiç hatırlamıyorum. 37 gün entübe olarak kalmışım, uğraş etmişim” dedi.
‘İLK YATAN VE EN UZUN KALAN HASTALARDAN BİRİYİM’
Kendisinin iyileştirilebilmesi için çabucak derhal her ilacın kullanıldığını belirten ve son olarak kök hücre tedavisiyle yaşama tutunduğunu kaydeden Cömert, “Kullanılmadık hiçbir ilaç kalmamış. Yeni gelen ilaçların hepsi denenmiş. En son kök hücre pratiği yapıldı. İki tane kök hücre tedavisi yapıldı, biri Eskişehir biri de Kayseri’den gelmiş. Onlar karşılık vermiş. Ağır bakımın akabinde sıradan kısma geçtim. Orada da 28 gün yattım. 78 gün hastanede kaldım. Yani birinci yatan, en uzun kalan ve en son çıkan hastalardan bir tanesiyim” diye konuştu.
‘EVİMİZE BAŞ SIHHATI TELEFONLARI GELMİŞ’
Tedavi sürecinde kendisi hakkında mütemadi olarak ‘vefat’ haberlerinin de çıkarıldığını ve buna üzüldüğünü belirten Cömert, “O süreç içerisinde daima ‘gitti geldi’ diye bir güruh şeyler konuşulmuş. Konutumuza baş sıhhati telefonları gelmiş. Kardeşim hastaneye gidiyor ve beni görmek istediğini söylüyor. Orada vefat ettiğim söylenmiş birisi tarafından ve hasebiyle çok üzülmüş. Sonra tabip beyefendi durumumun stabil olduğunu ve yaşadığımı söylemiş” tabirlerini kullandı.
‘BU BENİM 2. HAYATIM’
Düzgünleşme sonrasındaki süreci ‘ikinci hayatım’ olarak tanımlayan Cömert, “Sonuç olarak iyileştim. Bu benim 2. hayatım. Allah’a çok şükür. Yani kurtuldum. Bu vakası hiç kimse hafife almasın. Hakikaten çok çetin bir süreç. Ben memnunum. Hastalığımla ilgili rastgele bir ıstırap kalmadı. Şu an çok iyiyim. Hayatta sağlıktan daha değerli hiçbir şey olmadığını herkese söyleyebilirim. Sıhhat en büyük zenginlik. Herkes bugünlerin kıymetini bilsin. Bu marazı hafife almasın kimse” dedi.
‘ALLAH ONU BİZE BAĞIŞLADI’
Cömert’in oğlu İbrahim Eren Cömert (16) ise babasının hastalık sürecinde çok çetin günler yaşadıklarını belirtti. Cömert, “Babamın Covid-19 olduğunu hiç düşünmüyorduk. Daima zatürre olarak düşündük. Sonradan hastaneye yatınca testleri müspet çıktı. 2 buçuk ay meskende karantinada kaldık ve aklımız daima babamdaydı. Biz de çok üzüntülüydük bu süreçte. En son kök hücre tedavisiyle kurtuldu. Allah onu bize bağışladı. Bu süreçte daima bizi arayıp baş sıhhati dileyen oldu. Ancak biz mütemadi bunun gerçek olmadığını söyledik. Sonuçta çok şükür kurtuldu. Herkesin dikkatli olmasını istiyorum. Zira kimin ne olacağı nitekim muayyen değil” biçiminde konuştu.
Haber7
