İstanbul Altın Rafinerisi tarafından, yastık altındaki altınların iktisada kazandırılmasına yönelik geliştirilen Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi (KADSİS) kapsamında, 2020 yılı tamamlanırken 5 banka ile 37 vilayette toplam 105 Altın Değerleme Noktası’nda (ADN) 5 bine yakın süreç yapıldığı belirtilerek, “Güvenle çalışan bankalarla entegre özel yazılımımızın Faz 2 uygulamasına 2021 yılında geçeceğini gururla paylaşmak isteriz.” sözleri kullanıldı.
İstanbul Altın Rafinerisi’nden yapılan açıklamada, İstanbul Altın Rafinerisi’nin yıllardır baş koyduğu yolda, halkın yastık altında atıl kalan altınlarını itimatla banka hesaplarına aktarabilecekleri, altınlarını altın olarak müdafaaya devam edecekleri, bir yandan katma paha sağlarken başka yandan ülke iktisadının canlanmasına yarar sağlayacakları teknikleri hayata geçirmek için çalıştığı belirtildi.
10 yıldır 12 banka ile yürüttükleri Altın Günleri uygulamaları devam ettirilirken, bir yandan da halkın istediği vakitte istediği yerde ve tüm Türkiye’de tıpkı sağlam değerlendirmeye tabi olarak altınlarını banka hesaplarına aktarabilecekleri bir sistem geliştirdikleri, KADSİS isimli bu sistemi 2020 Temmuz ayında uygulamaya aldıkları, başta 3 banka ile başlayan bu sistemin Faz 1 çalışmalarının tamamlanmakta olduğunun geçen aylarda birçok farklı mecrada duyurulduğu söz edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“2020 yılını tamamlarken KADSİS projesi kapsamında, 5 banka ile 37 vilayette toplam 105 ADN’de (seçilmiş kuyumcuda) 5 bine yakın süreç yapıldığını ve itimatla çalışan bankalarla entegre özel yazılımımızın Faz 2 uygulamasına 2021 yılında geçeceğini gururla paylaşmak isteriz. Gayemiz 2021 yılında tüm Türkiye’de vilayet ve ilçelerimizde 1.000’e yakın noktada halkımıza hizmet vermek, daha fazla sayıda bankanın iştiraki ve yeni eklenecek avantajlarla KADSİS projesini ülkemizin iktisadına katkıda bulunacak en kıymetli ‘tasarruf’ yöntemlerinden biri haline getirmektir.
Bu mevzuda elde edilecek muvaffakiyetler, iktisadın canlanması, ithalatın azalıp ihracatın artması, cari açığın azalması, bankaların TRL kullanımının artması, Merkez Bankası’nın güçlü rezervlere sahip olması manasına gelirken, halkımız için de yatırımlarını inançla saklayabilecekleri, istedikleri vakit ulaşabilecekleri, karşılığında kar hissesi yahut faiz geliri elde edecekleri, isterlerse karşılığında kredi kullanabilecekleri, masrafsız ve muteber bir tasarruf saklama prosedürü olacaktır.”
Haber7
