İstatistiklere fazla ehemmiyet vermediğini vurgulayan Günay Güvenç, şunları dedi:
”Ligin en çok kurtarış yapan kalecisiyim lakin ben her vakit, geçmişte de söyledim, istatistiklere bakmayan ve fazla kıymet vermeyen bir kaleciyim. Zira o istatistikler gerçeği yansıtmıyor. Bir kalecinin gerçek performansını yansıtmadığını düşünüyorum zira o kurtarışın zorluğu hangi derecede yazmıyor, yalnızca kurtarış olarak görünüyor. O yüzden istatistiklere fazla kıymet vermiyorum. Ben her maç elimden geleni ekibe yardım etmek için yapıyorum, bu benim işim. Gaziantep FK’da 3’üncü dönemime girdim, bu yıl kontratımın son yılı. Buraya geldiğimde bu türlü olacağını düşünmemiştim. Çok hoş çok organize bir kulübe geldiğimi gördüm. Geldikten sonra aslında PTT’de şampiyon olduğumuz dönemden sonra, kulübün hak ettiği yerde devam ediyoruz diyebilirim. Kelamları yerine getirilen, iyi yönetilen bir kulüp. Ben bu kulübün modülü ve kaptanı olduğum için bilhassa kendimle de gurur duyuyorum. İnşallah kulüp daha uzun yıllar Harika Lig’de kalır ve daha çok büyük başarılara imza atar.”
“TÜRK FUTBOLU İÇİN UZUN VADEDE PLAN YAPILMALI”
Türk futbolunda kaleciler konusunda geç kalınmış bir sisteme girildiğini lisana getiren Güvenç, “Bence geç kalınmış bir sisteme girdik bilhassa kaleciler konusunda. Türk oyuncular, alanda olan oyuncular konusunda biraz geç kaldık diye düşünüyorum. Biraz daha üstünde durulması gerektiğini düşünüyordum. Ulusal ekibimiz için, Türkiye futbolu için en değerlisi ya da en değerli noktalardan biri buydu. Artık yavaş yavaş kulüpler Türk oyuncularımıza da kıymet vermeye başladı. Dediğiniz üzere kalecilerde de ön planda olan kaleciler var. İsim vermek istemiyorum, aslında herkes biliyor. Bence Türkiye’nin geleceği için, Türk futbolu için uzun vadede plan yaparsak daha yanlışsız karar olur. Zira bizim Türkiye Ulusal Kadrosu olarak, Türkiye futbolu olarak Avrupa’da da daha büyük işler başarmamız lazım. Bu kaliteye sahibiz ve imkanlarımız var” sözlerini kullandı.
“TÜRKİYE KUPASI’NDA EN GÜZEL NOKTAYA GİTMEK İSTİYORUZ”
Amaçlarının Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanmak olduğunu kaydeden 29 yaşındaki eldiven, “Şimdi kime sorarsanız kupa amacımız var der zira o turnuvaya katılan herkes o gayeyle katılır. Biz gidebileceğimiz en iyi noktaya kadar gitmek istiyoruz ve aslında bunun kararını verdik. Yeni bir ekip değiliz artık. Natürel ortamıza birkaç oyuncu katılıyor her vakit ancak adaptasyon sürecini atlattık diyebiliriz. Birinci başlarda hocanın sistemine ayak uydurmaya çalıştık, artık başarıyoruz. O yüzden gayemiz doğal ki orada kazanmak. Üstün Lig’e yeni çıkmış bir kulüp, yeni oyunculara sahip olan bir grup fazla önemsemeyebilir. Üstün Lig’in daha kıymetli olduğunu herkes biliyor. Biz o süreci atlattık ve istediğimiz en yüksek yere gelmek istiyoruz” diye konuştu.
“BENİ EN ÇOK ZORLAYAN FORVET CİSSE OLDU”
Kendisini en çok zorlayan forvetin bu dönem Fenerbahçe’de oynayan Papiss Cisse olduğunu açıklayan Günay Güvenç, “Beni zorlayan forvet geçen dönem bilhassa Cisse olmuştu. Alanyaspor’da oynarken çok zorlamıştı. Zira oyun usulü çok farklı. Ne vakit önüne çıkacağı aşikâr olmuyor. Çok takip etmek lazım futbolcuyu gözden çıkarmamak için fakat ligimizde çok sayıda kaliteli forvet olduğunu düşünüyorum” halinde konuştu.
“GAZİANTEPLİLERLE ARAMDA BAĞ OLUŞTU”
Birinci maçtan sonra Gazianteplilerle ortasında bir bağ oluştuğunu ve kent ile iç içe olmaya çalıştığını belirten Günay, şunları söyledi:
“Geldiğim günden beri aslında birinci maçtan sonra bir bağ oluştu. Yalnızca benimle taraftar ortasında değil; kentle, idareyle, kulüple ve ailem de burada, onlar da kendilerini burada inanılmaz halde rahat hissettiler. Ben Gaziantep’e gelirken hiç ön yargılı gelmedim zira ben de doğuluyum. Bir de Gaziantep’in hoş olduğunu daha evvel gelmemiştim maçlara fakat çok duymuştum. Taraftarla ve performansımla gelen bir şey bu. Taraftarlar beni başta o yüzden sevdi ve sonra da beni tanımaya başladılar, tahminen sevgileri o vakit daha çok arttı. Her vakit taraftarla iç içe, kent ile iç içe olmaya çalıştım. Hiç kendimi farklı bir insan olarak görmedim, hayatımda hiç o denli biri de olmayacağım. Benim ayaklarım daima yere bastı. Biz hepimiz biriz, ben futbolcu olabilirim fakat beni sizden ayıran bir şey olmaz, yalnızca o yüzden o denli bir şey olamaz benim gözümde. Çok hoş bağ oluştu, skorlar da geldi, her şey hoş gitti. Onlara dayanaklarından ötürü çok teşekkür ediyorum, yalnızca bize değil kadroya verdikleri takviyeden ötürü. İnşallah en kısa vakitte şu pandemi periyodunu atlatırız tekrar taraftarlı futbola döneriz diye diliyorum. Biz ekip olarak dönem başı ortamızda konuştuk amaç olarak sonra kadro olarak karar verdik ki gayemiz her maç olsun. Biz her maça konsantre, iyi hazırlanarak çıkalım, elimizden geleni verelim. Bazen kaybedersin kazanırsın hiç sorun değil ancak savaşma manasında, özveri manasında her şeyi verdikten sonra yenilsen de maçtan sonra aynaya bakıyorsan her şeyi gerçek yapmışız demektir. O biçimde çıktık bütün maçlarımıza ve bu sene de birebir formda devam ediyoruz. Gayemiz, geçen sene sekizinci bitirdik diye bu sene altıncı, beşinci bitirmek o denli futbolda yok ne yazık ki bu çok ucuz bir matematik olur lakin natürel başımızda geçen sene yakaladığımızın bir tık üstüne çıkmak var. Biz maç maç giderek ekip olarak en iyi yerde bitirmek istiyoruz.”
“MAÇTAN EVVEL TOTEM YAPARIM”
Maçlardan evvel totem yaptığını anlatan Günay Güvenç, “Maça çıkmadan evvel totemim var. Altıpas çizgisinden topu üst direğe atmaya çalışırım ve bunu her vakit yapıyorum zira bana nitekim uğur getiriyor. En az üç defa vurduğum maçların yüzde 90’ını kaybetmedik. Doğal baht işleri tekrar de içimde o denli bir şey oluştu, o yüzden onu daima yapıyorum ve grup için baht getirdiğini düşünüyorum” dedi.
Haber7
